| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 24.07.2014 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
657 sayılı Yasa'nın 152'nci maddesi zam ve tazminatları düzenlemektedir. Biz aslında, getirilen tasarıya ilave olarak, bazı diğer kamu görevlilerinin de bu zamlardan daha fazla yararlanmasını istiyoruz. Aslında biz, tüm kamu görevlilerinin mali durumlarının, maddi durumlarının, özlük haklarının yeniden düzenlenmesini ve tümünün iyileştirilmesini özellikle diliyoruz.
Şimdi bu tasarı, biliyorsunuz, Komisyona 60 maddelik bir tasarı şeklinde geldi ama 150 maddeye çıktı. Bunda şunu demek istiyorum: Vatandaşlarımız zannetmesinler ki muhalefet partileri bunu engelliyor. Öyle değil. Siz, bazı faydalı maddelerin yanına bizim kabul etmemizin mümkün olmadığını bile bile diğer maddeleri de eklediniz ve dolayısıyla bu süreç uzadı.
Ne getirdiniz? Bazı kamu görevlilerinin hak arama özgürlüğünü ortadan kaldıracak maddeler getirdiniz ve buna benzer başka diğer maddeleri de Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdınız.
Sayın milletvekilleri, demin bazı arkadaşlarımız değindiler -Sayın Şefik Çirkin değindi, Sayın Tanju Özcan değindi- Suriye meselesine. Biz sürekli bunu dile getiriyoruz ama gerçekten içimiz yanıyor, o nedenle sürekli dile getiriyoruz, tepki göstermenize gerek yok. Bakınız, bu durum bu seviyeye geldi, mutlaka bir tedbir almanız lazım. Tedbir alınmadığı takdirde, Hükûmet gerekli tedbirleri almadığı takdirde ülkede özellikle sınır yakınındaki illerde büyük huzursuzluklar çıkacak. Biz bu konuda Hükûmeti ikaz ediyoruz, hiç kızmanıza gerek yok, alınmanıza gerek yok, müdahalenize gerek yok.
Bakın, bizim hazırladığımız raporlar değil, Deutsche Welle bir rapor hazırlamış. Ne diyor biliyor musunuz değerli arkadaşlar? "Kamp dışında yaşayan yüz binlerce Suriyeli İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi metropollerde işsizlik ve barınacak yer ihtiyacı nedeniyle dilenciliğe başlıyor." Diğer illerde de var, bunlar eksik yazılmış. "Birçokları otobüs duraklarında, parklarda ve metruk binalarda yaşamaya çalışıyor. İş bulabilecek kadar şansı olanlar ise daha çok düşük ücretle inşaat, tekstil, makine gibi sektörlerde güvencesiz olarak ve yarı yevmiyeyle çalıştırılıyor."
Bakın, değerli arkadaşlar, MAZLUMDER'in bir raporu, ne diyor? Suriyeli bir zat başından geçenleri veya içinde bulunduğu durumu şöyle anlatıyor: "Suriye'deyken 2 kızım üniversiteye gidiyordu. Burada yaklaşık iki aydır tekstil atölyesinde on bir-on iki saat ayakta çalışıyorlar. Daha önce Suriye'de hiç çalışmadılar. Şimdi akşam ayakları şişmiş hâlde eve geliyorlar. Biri aylık 500 TL alıyor, diğeri 400 TL alıyor; pazarlık yapma şansımız yok."
Bu adamlar perişan, siz ülkeye getirdiniz, şimdi de biz bunları kapı dışarı edemeyiz bu hâliyle. Ne yapacağız? O zaman şurada burada perperişan yaşayan Suriyeliler için kamp inşa etmeniz lazım ve bunları o kamplara taşımanız lazım. Hem şehirler huzursuzluktan kurtulur hem de onlara insanca yaşayabilecekleri bir mekân sağlamış oluruz. Siz burada bağırmakla çağırmakla bu sorunu çözemezsiniz, halının altına süpürmekle bu sorunu çözemezsiniz. Bu sorunla ilgili bir tedbir almak zorundasınız, başka bu işin içinden çıkamazsınız değerli arkadaşlar. Biliyorsunuz, on altı ay evvel, on yedi ay evvel bir kanun çıkardık. Neydi o kanunun adı? Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu. Bakın, Suriyelilerin durumunu da bu kanun kapsamında değerlendirmek gerekir. 91'inci maddede bu düzenlenmiş. "Bununla ilgili Bakanlar Kurulu bunların kabulü, ülkede barınmaları, ülkeden daha sonra ayrılmaları, hak ve yükümlülükleri, uluslararası kuruluşlarla ilişkileri konusunda yönetmelik çıkarır" diyor, siz hâlâ yönetmelik çıkarmadınız. On yedi ay oldu, yönetmelik çıkarmadınız değerli arkadaşlarım. Bunları bu şekilde başı boş bırakarak, perperişan ederek -tabii, vatandaşlarımıza da birtakım sıkıntılar getirerek- bu sorunu çözemeyiz. Bakın, Gaziantep'te ev fiyatları artmış durumda, kimse ev bulamıyor. Efendim, ucuz iş gücü... Onlar çalıştıkları için diğerleri iş bulamıyorlar. Ne yapıyor bu? Birtakım sosyal huzursuzluklara neden oluyor. Ben bunu sizin dikkatinize ve milletimizin dikkatine sunmak istiyorum. Başka bunu halletmek mümkün değil. Mutlaka bir tedbir almanız ve bununla ilgili bir düzenleme yapmanız gerekir.
Teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)