| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 24.07.2014 |
TUFAN KÖSE (Çorum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, az evvel konuşmam yarım kalmıştı, kaldığım yerden devam edeyim istiyorum.
"Gazze'de yüzlerce kişi ölüyor son on günü aşkın süredir devam eden kara harekâtında. Biz ne yapıyoruz? Ancak boş laf üretiyoruz." dedim.
Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri Filistin ve İsrail arasındaki sorunu çözmek üzere Orta Doğu'ya geliyor ama maalesef, bu denklemde Türkiye yok, bu ziyaretlerde Türkiye yok yani Türkiye etkisiz eleman, boş küme vasfına düşmüş.
Şimdi, hepsinden de önemli bir şey daha var. 1987 yılında El Fetih'in örgütlediği bir intifada vardı. Hatırlar mısınız? Hatırlayanınız var mıdır? Vardır herhâlde. Sivil itaatsizlik. Bu intifadada bir yıl içerisinde ölen Filistinli sayısının tamamı 369 ama son on gün içerisinde yapılan kara harekâtında ölenlerin sayısı dün 800'ü aşmıştı, herhâlde bugün de bini aşmıştır. Burada mevcut iktidarın Orta Doğu politikasında bir eksiklik olduğu hiç aklınıza gelmiyor mu acaba, hiç düşünmüyor musunuz "Nerede eksik bırakıyoruz, biz ne yapıyoruz?" diye?
Şimdi, demiş ki sizin şu andaki Genel Başkan Yardımcınız, Numan Kurtulmuş zannedersem ismi: "İsrail en büyük diplomatik zaferini AKP sayesinde kazandı." Numan Kurtulmuş demiş bunu, ben dememişim. Yine -az evvel söylediklerimden yarım kalanları söylüyorum- "Ön planda İsrail eleştirilse de arka planda farklı planları var." demiş. Böyle konuşuluyormuş yani, Numan Kurtulmuş demiş bunu. Şimdi, yaptığınız şu arkadaşlar: Duyguları kamçılayan ama hiçbir işe yaramayan, hiçbir hedefi de olmayan, boş bir politikanın peşindesiniz maalesef.
Şimdi, orayı geçtik, Gazze'yi geçtik. Arkadaşlar, Suriye. Suriye'de kan var, değil mi? Yalnızca 1,5 milyon mültecinin Türkiye'de olduğunu bütün arkadaşlarım söyledi, ben o konuya girmeyeceğim. Irak'ta da kavga var. Hem Irak'ta hem Suriye'de Türkmenler var; 1,5 milyon Türkmen Suriye'de, 2 milyon Türkmen Irak'ta. Bunlar için iktidarımız ne yapıyor? Bunları kaderine terk etmekten başka da hiçbir şey yapmıyorsunuz. Yaptığınız şu: MİT'in "yardım paketi" adı altında gönderdiği silahların kamuflajı olarak Türkmenleri kullandınız, Türkmenlere yardım gidiyor diye. Yakalandı 19 Aralıktaki operasyonda, oradaki foyanız da çıktı.
Şimdi, "Siemens" denilen bir şirket var. "Siemens" denilen şirket, artık nasıl kurtardıysa bilmiyorum ama IŞİD'in elindeki rehinelerini kurtardı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti -altında ne varsa- aşağı yukarı iki ay oldu, diplomatlarımız "IŞİD" denen kanlı terör örgütünün elinde. Vallahi, bir kez daha soruyorum: Bizim bu IŞİD'e ne gebeliğimiz var da biz IŞİD'in peşine düşemiyoruz? Nedir IŞİD'den sakladığımız, nedir IŞİD'den korktuğumuz bizim?
Değerli arkadaşlarım, şimdi, az evvel bir şey söyledim, Cumhurbaşkanı adayı Başbakan yanılmayınca doğruyu söylemiyor dedim. Son zamanlarda "çete", "Haşhaşi"...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bizimle alakası yok.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Dinlersen, gerçekten, samimiyetle söylüyorum.
"Çete" diyor, "Haşhaşi" diyor, "mürit" diyor, bir sürü bir şeyler söylüyor, bugünlerde Pensilvanya ile muhalefet partilerini iş birliği yapmakla suçluyor. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler) Bak, gülüyorsunuz ama ne demiş? Amerika'ya giderken "Pensilvanya'ya gidecek misiniz?" diye sormuş gazeteciler, "Gök ne verdi de yer kabul etmedi?" diye cevap vermiş Sayın Başbakan. Bülent Arınç Bey gitti mi buradan?
Sonra, bir Türkçe Olimpiyatları yaptınız hatırlarsanız, yapıldı Türkçe Olimpiyatları, orada diyor ki Fethullah Hoca için: "Gel, bitsin bu hasret, bitsin bu hasret, gel; vatanına, yurduna gel." Ya, niye çağırıyordun sen bunu? Vatana ihanetten suçlamak için mi çağırıyordun? Bu kadar içten, bu kadar duygusal konuşma yapıyor orada.
Şimdi, değerli arkadaşlar -yine zaman çok az, zaman yetmiyor- ben Sayın Bülent Arınç'la ilgili bir şey söyleyeceğim, sözlerimi bitireceğim. Şimdi, Sayın Bülent Arınç Amerika'ya gidiyor Başbakanla beraber, Amerika'ya giderken de Pensilvanya'ya gitmek istiyor. Başbakan "Benim vekâletim üzerine git." diyor, o da -yarışıyorlar birbirleriyle- diyor ki: "Hayır, ben, kendim asaleten gittim, kendim için gittim." Ve Fethullah Gülen için çok güzel şeyler söylüyor.
SUAT ÖNAL (Osmaniye) - Bu önergenin neresinde bu konu ya?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Dinle, önergede bir şey yok, önergede bir şey yok.
Çok güzel şeyler söylüyor, diyor ki: "Biz, Fethullah Hoca Efendi'yle Allah için dostluk ediyoruz, Allah için." Yahu, ne oldu, kim Allah yolundan ayrıldı da bu dostluk bozuldu, hiç merak etmiyor musunuz bunu? Allah yolundan kimin ayrıldığını 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları gösterdi. Bu da mı gözlerinizi açmadı acaba, bu da mı gözlerinizi açmadı?
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)