GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TOKAT-ÇORUM-KASTAMONU İLLERİNDE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞINDAN ÖLEN VATANDAŞLARIN SAYISININ ARTMASI ÜZERİNE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:117
Tarih:07.06.2012

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Kırım Kongo kanamalı hastalığıyla ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Kırım Kongo hemorajik ateşi, keneler tarafından bulaştırılan "Nairovirüs" isimli bir mikrobiyal etken tarafından oluşan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgularla seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyondur.

Son yıllarda, özellikle de ülkemizde bu enfeksiyondan dolayı çok sayıda ölüm görülmektedir. Tokat ili başta olmak üzere Orta Karadeniz ve Orta Anadolu Bölgesi'nde yoğunlukla görülen bu hastalık ülkemizin her tarafına yayılmaya başlamıştır. İlk çıktığı andan itibaren, yaklaşık olarak on iki yıldan beri bu hastalığa birçok yerde rastlanılmakta, ölüm oranları da gün geçtikçe artmaktadır. Bu yıl da 30 civarında vatandaşımızın bu hastalıktan öldüğü anlatılmaktadır.

Aradan geçen on iki yıl gibi çok uzun bir zaman süresinde tedavi ve korunmada çok büyük mesafelerin alınmadığı da görülmektedir. Bu hastalıkla mücadele ve tedavide birçok bakanlık sorumluluk içerisindedir. Ancak yeterli bir koordinasyonun yapılmadığı alenen ortadadır. Sağlık Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Tarım Bakanlığı yetkilileri çok farklı açıklamalar yapmakta, konu da dağılmakta, neredeyse ortada kalmaktadır. Hâlbuki bir terör örgütünün verdiği zarardan daha fazlası olmaktadır. Suçsuz, masum, ekmek mücadelesi veren insanlar ölmekte, yürekler de yanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Tokat, Çorum, Kastamonu'da gencecik anne-babalar ölmüş, çocuklar da yetim kalmıştır. Bebeklere bile kene yapıştığı tespit edilmiştir. Durum çok acildir. Başbakan ve Sağlık Bakanı sezaryen ve kürtaj söylemlerinden bir an önce vazgeçmeli, halkın gerçek gündemine ve beklentilerine cevap vermelidir. Bunun için de derhal önlem alınması gerekmektedir.

Hükûmet Tokat ilinde geçici bir araştırma merkezi kurmalıdır. Bu merkez vasıtasıyla uluslararası bir konferans düzenlenerek dünyanın her tarafından uzmanlar, araştırmacılar, yetkililer ülkemize davet edilmelidir. Konferanslardan çıkan sonuçlar doğrultusunda, merkez ve periferde laboratuvarlar kurulmalı, çalışmalara da zaman kaybedilmeden başlanmalıdır. Bu hastalığı oluşturan mikrop için aşı çalışmaları yapılırken "Doğaya, çevreye zarar vermeden kenenin yok edilmesi için neler yapılabilir?" şeklinde çalışmalar da mutlaka yapılmalıdır.

İnsanın sağlığından daha değerli bir şey var mıdır? Ancak son zamanlarda sağlığın politikaya, siyasete kurban gittiğini de görüyoruz. AKP yetkilileri sağlık üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu doğru değildir.

Halk bu konu dâhil çok zor durumdadır. Bir gecede çıkarılan ve sağlık sistemini sil baştan yapan kanun hükmünde kararnameler sorunları çözmemiş, bilakis artırmıştır. Bu hastalık da şayet gerekli önlemler alınmaz ise daha fazla yayılacaktır.

On iki yıl önceki durum ile şimdiki yaşananlar karşılaştırıldığında her şey ayan beyan ortadadır. Başta İç Anadolu Bölgesi olmak üzere halk çok huzursuzdur. Tarlada, ahırda çalışan insan da, yaz dolayısıyla tatilini memleketinde, bağı, bahçesinde çalışarak geçirecek olan da korku ve panik içerisindedir. Yazın köyüne, kasabasına kene korkusundan dolayı gidemeyen birçok insan vardır. Tokat ili Kuzbağı beldesi bunlardan biridir. Dünyanın en güzel yeri olan Kuzbağı beldesi yazın neredeyse bomboş kalmakta, insanlar oraya gidememektedir.

İnsanlarımızı bu kâbustan kurtaralım. Hastaların tedavisini yapan sağlık personelinin bile risk altında olduğu bu hastalık ortadan kaldırılabilir. Hekime, sağlık personeline sahip çıkarak, fedakârlık yaparak başarabiliriz. Sağlığın tavizi, neme lazımcılığı yoktur.

Ayrıca, bilinçsiz şekilde yapılan doğa ilaçlamaları da kenenin artmasına sebep olmaktadır. Dağ, taş bilinçsiz şekilde ilaçlanarak kenelerin doğal düşmanları yok edilmektedir. Ayrıca, keneleri ihmal edenler tespit edilmelidir. Kontrolü imkânsız küresel ısınmaya dikkat edilmelidir. Başıboş hayvanlara sahip çıkılmalıdır. On iki yıldan beri bir hastalıkla mücadele edilmez mi? Aşısı bulunamaz mıydı? Etkenleri belli olan bu hastalıktan daha az zararla korunulamaz mıydı? Bu soruların cevabını bekliyoruz.

Ayrıca, bu hastalıkla mücadelede çevremiz de, çevre de zarar görmektedir. Sağlık, tarım, çevre bakanlıkları hastalıkla mücadelede neler yapmıştır, neler yapamamıştır? Bakanlar ve yetkililer kendilerini bu konuda sorumlu sayıyorlar mı, öğrenmek istiyoruz. Bundan dolayı da Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonu kurulmalı ve konu her yönüyle mutlaka araştırılmalıdır.

Sonuçta, kene konusuna özel dikkat çekilmeli, yetkililer üzerlerine düşen görevi eksiksiz, mazeretsiz yapmalıdır. Başta, Başbakan olmak üzere, Hükûmet yetkilileri ülkemiz insanına faydası olmayan gündem değiştirici konuları bir yana bırakarak halkın gerçek gündemine gelmelidir diyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Doğru.