GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MALİ MÜŞAVİRLERİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:128
Tarih:04.08.2014

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün mali müşavir meslektaşlarımın sorunlarını sizlerle paylaşmak için gündem dışı söz almış bulunmaktayım.

3568 sayılı Kanun'la serbest muhasebecilik, mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleği Maliye Bakanlığının denetim konusundaki ağır yükünü hafifletmek, kayıt dışıyla mücadele etmek ve vergi kanunlarının uygulamasından doğacak uyuşmazlıkları en aza indirebilmek amacıyla bir kamu mesleği olarak kurulmuştur. Muhasebe meslek mensupları ülke genelinde çalışan 93 bin meslek mensubu, 17 bin stajyer ve 150 bin büro çalışanıyla sayısı 260 bine ulaşan geniş bir örgütlenme ağı içinde faaliyetlerini yürütmektedirler.

1989'dan bu yana yirmi beş yıllık yasal geçmişe sahip olan muhasebe mesleği bir taraftan hazine ile mükellefler arasında köprü görevi görmekte, diğer taraftan devletin tüm kurumlarının işleyişine yardımcı olmaktadır.

Düzenli bir muhasebe ve denetim sisteminin oluşması adına yüklenilen tüm görevlerin yanında, meslek mensuplarının sorumlulukları sürekli çoğalmakta ve doğal olarak da iş yükleri gün geçtikçe artmaktadır. Başta Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olmak üzere tüm devlet birimlerine vergi ve sosyal güvenlik bildirimleri muhasebe meslek mensupları tarafından yapılmaktadır. Ayrıca, BDDK, SPK, EPDK ve Hazine Müsteşarlığı gibi, ekonomideki diğer düzenleyici ve denetleyici kamu kurumları da muhasebe meslek mensuplarından hizmet almaktadırlar. Bu nedenle, muhasebe mesleğinin temel sorunlarını çözmek ve taleplerini yerine getirmek durumundayız. Sistemin yasada öngörülen amaca ulaşabilmesi için muhasebe meslek mensuplarına, başta Maliye Bakanlığı olmak üzere, tüm kurumlarımızın yardımcı olması gerekmektedir.

Gelir İdaresi Başkanlığının, muhasebe camiasını ilgilendiren önemli kanun, kararname ve tebliğ hazırlıklarında uygulamanın sağlıklı ve düzgün işleyebilmesi için bir paydaş olarak meslek mensuplarının görüşlerini dikkate alınması gerekmektedir.

1989 yılında kabul edilen meslek yasasının birçok maddesinin günümüz koşullarına göre değiştirilmesi ve mesleğin yirmi beş yıllık deneyimleri doğrultusunda yeniden revize edilmesi gereği vardır.

Gerek yeminli mali müşavirlerin tasdikten doğan gerekse de mali müşavirlerin beyanname ve mali tablo imzalamaktan doğan sorumlulukları yeniden düzenlenmelidir.

Yeminli mali müşavirlerin mükellefle birlikte vergi açısından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması yanlış bir uygulamadır. Meslek mensubu, kendi hatası nedeniyle mükellefine uygulanan vergi ve cezalardan devlete karşı değil kendi, müşterisine karşı sorumlu olmalıdır.

BA-BS formlarıyla ilgili uygulamalarda birtakım sorunlar mevcuttur. Bu formların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımında Gelir İdaresi Başkanlığının en etkin mücadele aracı olduğunu muhasebe meslek mensupları çok iyi bilmektedirler.

Dördüncü dönem geçici vergi beyanı kaldırılmalıdır. Katma değer vergisi ve muhtasar beyanname birleştirilip tek beyan olarak alınmalıdır.

Vergi daireleriyle ilgili sorunlarımız vardır. Bir vergi dairesi tarafından uygun görülen herhangi bir işlem, diğeri tarafından kabul edilmemekte ve uygulama birliği sağlanamamaktadır.

Bilindiği üzere, ilgili mevzuat gereği 1 ile 20 Temmuz arası mali tatil uygulaması mevcuttur. Mali tatil süresince verilmesi gereken beyannameler, bildirimler ve formlar, takip eden ay içinde verilecek beyannamelerle birleştirilerek beyan edilmeli, idareye bağlı hiçbir birimin inceleme yapmaması esas olmalıdır çünkü defter ve belgelerin incelemeye hazırlanması, sadece meslek mensupları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Uzlaşma komisyonlarında bir meslek mensubu bulunmalıdır. Özelgelerin tek bir merkez tarafından verilmesi işlemi nedeniyle sorunlar yaşanmaya başlanmıştır. Özelgelerin verilme süresini hızlandırıcı idari tedbirlerin Gelir İdaresi Başkanlığınca alınması gereği vardır.

Mesleki ücret tarifesi yeniden düzenlenmelidir. KDV'yi doğuran olay tahsilata bağlanmalıdır. Bu nedenle Gelir Vergisi ile Katma Değer Vergisi Kanunu arasındaki çelişkiyi düzeltici yasal düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Muhasebe meslek mensupları ve müşterileri arasında yapılan sözleşmeye dayalı tahsilatların, sözleşmenin imzalandığı anda nakit veya bir belgeye bağlanması zorunluluğu getirilmelidir. Serbest meslek erbabına yıpranma indirimi hakkı verilmelidir. Bilgisayar ve yazılım giderleri iki yıl içerisinde amorti edilmelidir. Serbest meslek giderleri yeniden belirlenmelidir.

Bütün meslek mensubu arkadaşlarım adına hepinize teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)