GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:130
Tarih:06.08.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddede, gümrükle ilgili vergilerin cezalarının affı ve yapılandırması var.

Şimdi, sorarım Alllah aşkına, hangi gümrük vergisinden bahsediyorsunuz? Hangi gümrük kapısından bahsediyorsunuz? Kevgire dönmüş Türkiye'nin sınırları, Kevgire dönmüş Türkiye'nin sınırları; Antakya'dan Habur'a kadar, El Nusra'sı, El Kaidesi, IŞİD'i giriyor, mazotu giriyor; vergisiz, istediği gibi giriyor çıkıyor. Şimdi de Zaho'nun dünyanın en büyük ticaret kapısı olan Habur Sınır Ticaret Kapısı'nın 20 kilometre ötesinde IŞİD çeteleri Sincar bölgesine, kadim adıyla Şengal bölgesine giriyor, Ezidi yurttaşlarımıza katliam uyguluyor, yüzbinlerce insan tehcir ediliyor; orada yaşayan Asuriler, orada yaşayan Türkmenler saldırı tehdidi altında katliamdan geçiyor, öldürülüyor. Bağdat Parlamentosunda bir Ezidi kadının feryatları bütün dünyada yankılanıyor ve orada, deniliyor ki: "Bir günde 70 tane bebek susuzluktan öldü." Sadece susuzluktan ölen bebeklerin, açlıktan ölen insanların, 50 derece sıcaklıkta tehcir durumuna getirilmiş insanların... Türkiye sınırında gerçekleşen bu manzara karşısında Dışişleri Bakanlığımızdan bir ses çıkmıyor, Hükûmetten bir ses çıkmıyor, dikkat edin...

MUSA ÇAM (İzmir) - İçişleri Bakanı yok.

HASİP KAPLAN (Devamla) - ...Meclis İnsan Hakları Komisyonumuzdan bir çıt çıkmıyor, Meclis İnsan Hakları Komisyonumuz uyuyor. Meclis Dışişleri Komisyonu sadece Gazze'yle ilgili... Ki biz Gazze konusunda hassasiyetimizi en başından beri koyduk, ses çıkaran yok. Peki, soruyorum size Allah aşkına: Hangi gümrük kapısı? Habur'dan İran'a, İran'dan Antakya'ya... Hangisi? Uçaklarla gelen, havaalanı gümrük kapıları var, biliyoruz. Denizden gelen gümrükleri biliyoruz. Biz Komisyonda bunu istedik, söyledik.

Arkadaşlar, bunun görünürlüğünü bize yansıtır mısınız? Türkiye'de ne kadar vergi cezası var, ne kadar ödenmemiş gümrük var, ne kadar bir rakam, bunun fotoğrafını bize gösterseniz de bunun gereği nedir çıkarın, anlayalım.

Şimdi, gümrük kapılarını koruyamamış bir ülkenin gümrükle ilgili bir düzenlemeyi Meclise getirmesi ama gümrük kapılarında insanlık suçu işlenirken, insanlığa karşı soykırım suçu işlenirken -Türk Ceza Kanunu'nda, Türkiye'nin taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi'nde- bir insanlık dramı yaşanırken, çok doğrusunu isterseniz, buradaki kadın milletvekillerinin Kobani'de, Rojava'da saldırılarda çetelerin katliamına uğrayan çocukların ve kadınların ölümleri karşısında da, Şengal bölgesinde Ezidi yurttaşlarımızın ve kadim bir halkın Asurilerin, Türkmenlerin, oradaki Kürtlerin saldırıya uğraması karşısında da ses vermesini isterdik. Acaba, soruyorum yani, ses vermeyenler İŞID taraftarı mıdır, destekçi midir, bu politikanın içinde midir, bu tezgâhın içinde midir, bu katliamın içinde midir? Siz seyirci kalabilirsiniz ama Kürt halkı Orta Doğu'da seyirci kalmamıştır, kalmayacaktır. Bakın, YPG, Rojava'dan Rabia kenti başta olmak üzere Sincar'a girmiştir, Şengal'e girmiştir, Kandil'den de HPG gitmiştir, Peşmerge kuvvetleri de girmiştir oraya. Elbette ki her halk kendini koruyacaktır. Böyle azgınca saldırganlıkla camileri yerle bir eden, kadim ibadethaneleri bombalayan, bu kadar vahşet uygulayan insanlara, cariye diye kadınları... 500 Ezidi kadının cariye olarak alınması kadın hakları açısından kadın milletvekillerini hiç mi ilgilendirmiyor? Afrika'da bir ülkede yaşanan bir dramı nasıl dile getirdiyse Meclisteki kadın milletvekilleri bunu da dile getirmesi gerekmiyor mu, bunu kınaması gerekmiyor mu? Ama anlaşılan odur ki, böylesi durumlarda, halkların, direnme hakkını kullanıp bu saldırganları etkisiz hâle getirmekten başka bir yolu yoktur. Orta Doğu da buna gidiyor. Türkiye'nin bütün sınırlarında, Habur'un 20 kilometre ötesinde, Dohuk'un 30 kilometre ötesinde, yakınımızda yaşanan bir dram var. Biz buradan kınıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bütün dünyada bütün ülkeler bu konuda ses verirken Türkiye Meclisinden bir kınama bildirisi çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum. (HDP sıralarından alkışlar)