GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÖĞRETMENLERİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:131
Tarih:12.08.2014

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, öğretmenlerin ve öğrencilerin sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan; Türkiye'de eğitim sistemi içerisinde çok önemli bir kaosa dikkat çekmek istiyorum. Bakın, şu anda Millî Eğitimde öğretmenler için belirsiz bir süreç var, öğrenciler için belirsiz bir süreç var, yöneticiler için belirsiz bir süreç var. On iki yıldan beri Millî Eğitim Bakanlığı tam bir kaos içerisinde yönetiliyor.

Bakın, örnek veriyorum: Şu anda 8'inci sınıf öğrencilerimiz TEOG diye bir sınava girdi, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na girdiler. Şu anda çocuklar seçme yapıyorlar aldıkları puanlara göre. Bakın, değerli milletvekilleri, burada çocuğu 8'inci sınıfı bitiren veli milletvekillerimiz olabilir, çocuğunuz özel okulda okuyor olabilir. Örneğin, 8'inci sınıfta benim çocuğum TED Kolejinden aynı liseye devam etmek istiyor, Millî Eğitim Bakanlığı diyor ki: "Hayır efendim, sizin çocuğunuz özel okula gidemez." Ne yapacak? "Önce meslek liselerine otomatik geçiş sağlayacak." Yani, buradan ben bütün velileri, bizi dinleyen öğrencileri uyarıyorum: Öncelikle özel liseye gitmek isteyen öğrencilerin hiçbirisi doğrudan gidemeyecek oraya. Ya ne olacak? Öğrenciler TEOG'a göre seçme yapacak, devletin Anadolu liselerinden birine girecek. Olmadı, hiçbir seçme yapmadı, nereye gidecek? İkametgâhına en yakın meslek lisesine gidecek. Sonra çocuğunu oradan almak isteyen veli nakil alacak ve liseye gidecek.

Sayın Bakana buradan sesleniyorum, özel liselere sesleniyorum: Bu velinin iradesine, öğrencinin isteğine aykırı bir duruma derhâl müdahale ediniz. Böyle saçma bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok, Millî Eğitimde hiç olamaz.

Bakın, Sayın Bakana ben bunu sordum "İnceletiyoruz. Haklısınız." dedi. Yani, şimdi, Türkiye'de 18 milyon öğrenciyi ilgilendiren bir sorunda nasıl böyle incelenmeden bu şekilde karar verilebiliyor? Siz velileri... Ama, buradaki maksat belli.

Anadolu öğretmen liselerinin tümünü kaldırdılar. Değerli milletvekili arkadaşlarım, Anadolu öğretmen liseleri, öğretmen liseleri, Türkiye'de imam-hatiplerin alternatifi değildir. Öğretmen liseleri, 1848'in 16 Martında kurulmuş, çağdaş Türkiye projesine çağdaş eğitimci yetiştiren kurumlardır. Öğretmen liselerini bir gecede kaldırdı. Sayın Bakana Komisyonda sordum ben, "Öğretmen liselerini niye kaldırdınız Sayın Bakan?" dedim. Değerli milletvekili arkadaşlarım, verdiği cevap aynen şu: "Efendim, öğretmen liselerini bitiren öğrencilerin yüzde 45'i, 50'si kendi mesleklerini tercih ediyor yani diğerleri öğretmen fakültelerine gitmiyor." Peki, aynı şekilde soruyorum: Türkiye'de şu anda 3 bin tane imam-hatip lisesi var. İmam-hatip lisesini bitiren tüm öğrenciler ilahiyat fakültesine mi gidiyor? Böyle bir mantık olabilir mi? Yani, öğretmen lisesine gitmiş çocuk nasıl öğretmenliği tercih etsin peki? Şu anda 350 bin atanamayan öğretmenin olduğu bir yerde, öğretmen lisesini bitiren bir öğrenci atanamayacağını bile bile niye orayı tercih etsin? Senin Bakan olarak görevin... Sizin zamanınızda 55 olan eğitim fakültesi sayısını 72'ye çıkardınız. 72 bin atanamayan öğretmen vardı siz iktidara geldiğinizde, aşama aşama 200 bine çıktı, şu anda da 350 bini aştı. Ama buna rağmen şu anda, öğretmenlere torba yasada sadece 35 bin kadro veriyorsunuz. Atanamayan 350 bin öğretmen var, siz 35 bin kadro veriyorsunuz. Oysa geçtiğimiz öğretim yılında yaklaşık 78 bin sözleşmeli öğretmen vardı değerli milletvekili arkadaşlarım. Yani devletin şu anda 78 bin sözleşmeli öğretmenini Bakanlık çalıştırıyor zaten. Buna rağmen bu kadroyu vermiyorsunuz.

E, şimdi, Sayın Millî Eğitim Bakanına ben buradan sormak istiyorum: Bozuk bir saat bile günde iki defa doğruyu gösteriyor. Siz Millî Eğitim Bakanlığında bugüne kadar bir tek doğrunuzu söyleyin biz de sizi alkışlayalım. Öğretmenlere kaos yarattınız, yöneticilere kaos yarattınız, öğrencilere kaos yarattınız, Millî Eğitim Bakanlığı kaosun merkezi oldu ne yazık ki. Tabii ki bunları burada çok kısıtlı süre içerisinde satır başlarıyla ifade ediyorum. Türkiye'de şu anda Millî Eğitim Bakanlığı maalesef yönetilmiyor. Millî Eğitim Bakanlığı kendiliğinden, birtakım odakların, karanlık odakların talimatıyla yönetiliyor, milletin iradesini temsil eden bir şekilde yönetilmiyor Millî Eğitim Bakanlığı.

O nedenle, bu TEOG'daki haksızlığı derhâl kaldırın. Öğretmenlerin sürgünü olacak bu sistemi mutlaka kaldırın diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)