GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TURİST REHBERLİĞİ MESLEK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:117
Tarih:07.06.2012

CHP GRUBU ADINA YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli   milletvekilleri;   görüşmekte  olduğumuz  tasarının   Vinci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Turist rehberi demek ülkemizi, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi, doğamızı, tarihimizi önce kendi özümsemiş, anlamış, bu konuda yeterince donanımlanmış, turistin ülkemize geldiği andan itibaren âdeta ayna görevi gören, bıraktığı izlenim ve tanıtım biçimiyle turistlerin ülkemiz hakkındaki düşüncelerinin oluşmasındaki ilk ve en önemli kişidir.

Yazılı kaynaklar dünyadaki ilk rehberlerin Mısırlı rahipler olduğunu söylemektedir. Ancak Milattan Önce 7'nci yüzyılda başlayan olimpiyat oyunları organize seyahatlerin başlangıcı olmuş, beraberinde turist rehberliğini de getirmiştir.

Rehber örgütleri yarım asırdır kalite, hizmet, eğitim konusunda ve sektörün gelişimi konusunda büyük çabalar göstermiştir. Turist rehberliğiyle ilgili uzun yıllar önce bir iki yönetmelik yayımlanmış ancak turizmde önemli rol oynayan rehberlerle ilgili yasal düzenlemelerde arzulanan sonuca bir türlü ulaşılamamıştır.

Rehberliğin gerektirdiği çağdaş yasal düzenlemeleri içeren bir önerinin Meclis Genel Kuruluna gelmesi için yıllar boyu beklenmiştir. Son dokuz buçuk senelik AKP iktidarında da bu yasa tozlu raflarda kalmayı sürdürmüştür. Neyse ki, TUREB'in çabalarıyla Meclis gündemine alınmıştır.

Görüştüğümüz yasanın, yani Profesyonel Turist Rehberliği Meslek Yasası'nın en kısa sürede çıkarılması ülke turizmi açısından büyük önem taşımaktadır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizdeki turist rehberlerinin birçok sıkıntısı bulunmaktadır. Bu sıkıntıların bir kısmı görüştüğümüz tasarının yasalaşmasıyla ortadan kalkacaktır. Ancak bununla birlikte, rehberlerin sosyal hakları ve ücretleri garanti altına alınarak, yetişmiş rehberlerin mesleği terk etmelerine neden olan olumsuzluklar giderilerek rehber, acente, otel ilişkisine yeniden saygınlık kazandırılmalı ve rehberliğin profesyonel bir iş kimliğine kavuşması sağlanmalıdır.

Bunların dışında rehberlere uzmanlaşma eğitimi verilmeli, kuş gözlem rehberinden rafting rehberine kadar birçok dalda kariyer yapma imkânı sağlanmalıdır. Eski rehberlerin uzmanlaşması sağlanırken, yeni yetişecek rehberlerin eğitimleri bu çerçevede yapılmalıdır.

Rehberler, turisti yakından tanır, onların sorunlarını ve taleplerini çok iyi bilir; turist profilini en doğru biçimde ortaya koyacak olan da onlardır. Dolayısıyla, genel turizm politikaları oluşturulurken, sektörel kararlar alınırken mutlaka rehberlerin de katılımı sağlanmalıdır. Ülkemiz turizminin gelişimini sağlıklı bir yapı içinde sürdürebilmesi açısından, hâlen Kültür ve Turizm Bakanlığının elinde bulunan yetkilerin Birliğe devredilmesi gerekmektedir ancak tasarıda tüm yetkiler Bakanlıkta toplanmaktadır. Komisyondaki çabalarımıza karşın bu konudaki önergelerimiz AKP tarafından karşılık bulmamıştır. Kendini fazlaca denetlemeyen ve sorgulamayan bir yapının sağlıklı sonuçlar alması olası değildir. Yıllardır sadece seyahat acentelerine tanınan mesleki yetkiler diğer birimlere tanınmamakla âdeta eşitsizlik yaratılmaktadır. Bu eşitsizliği giderme noktasında ve Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları çerçevesinde, sektör unsurlarının işlevsel olmaları sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; turist rehberliği meslek kanunu görüşülürken ülkemizin göz bebeği olan turizm sektörünün de genel sıkıntılarına değinmemek olmaz. Sıkıntıların en büyüğü, AKP'nin turizmde istikrarlı bir devlet politikasının bulunmamasıdır. Diğer sektörlerle bu denli iç içe olan turizm sektöründe bir devlet politikasının mutlaka oluşturulması gerekir. Bu alandaki çok seslilik, yönetim boşluğu ve karmaşa giderilerek istikrarlı, sağlıklı bir koordinasyon gerçekleştirilmeli ve turizm, ülke geneline, tüm yıla yayılmalıdır.

Bunun yanında, ülkemizin geleceğinin bağlı olduğu sektörlerden biri olan turizmin öneminin kavratılması amacıyla çok boyutlu bir turizm eğitim seferberliği başlatılmalı; bu eğitim, medya aracılığıyla yaygınlaştırılmalıdır. Örneğin, her gün, en çok televizyon izlenen saatlerde en az beş veya on dakika genel turizm eğitimi verilmelidir. Turistin tüm ülkeyi kalkındıracağı, onlara güler yüzlü davranmanın, kaliteli hizmetin yeni turistlerin gelmesini sağlayacağı ve turizmin herkesi ilgilendirdiği bilinci, sadece sektörde ve turizmle bağlantılı sektörlerde çalışanlara değil, kamuoyuna da benimsetilmelidir.

Her geçen gün artan seyahat acentesi ve rehber sayısı sektördeki kaliteyi düşürmektedir. Oysa turizm sektöründe kalite her şeyden önde gelmelidir. Bu nedenle, talep artana kadar yeni seyahat acentelerinin açılması durdurulmalı, yeni rehber yetiştirilmesine son verilmeli ya da rehber eğitiminde çıta yükseltilmelidir, var olan acente ve rehberlerin ise çeşitli hizmet içi eğitimlerle donanımlarının artırılması sağlanmalıdır. Son yıllarda ucuzlamış olan fiyatlar hak ettikleri düzeye çekilmelidir. Kalitenin artırılması amacıyla seyahat acentesi veya turizm işletmesi açmak zorlaştırılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetleri dokuz buçuk yıldır sağlıklı ve istikrarlı bir turizm politikası izlemediğinden, yüksek bütçeli yurt dışı tanıtımlardan bile istenen sonuçlar alınamamıştır. Tanıtımın koordineli bir biçimde gerçekleştirilmesi ülkemizin turizmde hedeflediği büyümeyi yakalamasını kolaylaştıracaktır. Turist ülkemizden ayrıldıktan sonra da hizmet sürdürülmeli yani işletmelerin satış sonrası hizmet ilkesi turizmle de hayata geçirilmelidir; bu ilkenin yerleşmesinin Türkiye'nin tanıtımına da önemli katkıları olacaktır.

Kaliteli ve iyi hizmet, turistin gittiği ülkede önem verdiği noktalardan sadece biridir. Turist, güvenliğinin sağlanmadığı, giriş çıkışlarda zorluklar yaşadığı, çevre kirliliğinin yoğun boyutlara ulaştığı, altyapının doğru düzgün kurulamadığı ülkeleri tercih etmez. Bu nedenle, turistin güvenliği sağlanmalı, çevre kirliliği ve altyapı sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Türkiye, doğal, tarihsel ve kültürel koşulları göz önüne alındığında çeşitli alanlarda turizm geliri elde edebilecek bir yapıya ve zenginliğe sahiptir. Raftingden dağcılığa, su altından tarihî ve kültürel mirasımıza, burada tek tek saymaya gerek görmediğim pek çok konuda var olan olanaklardan yararlanarak turizmde çeşitlilik sağlanmalıdır. Bu çeşitlilik hem turizm gelirimizi yükseltecek hem de Türkiye'nin dünyanın turizm cennetlerinden biri olmasını sağlayacaktır.

Tatil köylerine gelen "her şey dâhil" sisteminde tatil yapan turistin turizme ve ondan beslenen iş kollarına yeterli gelir bırakmadığı ortadadır. Bu tür paketler çok ucuz olduğundan hem gelen turistin kalitesini düşürmekte hem de tatil köylerine hapsedildikleri için beklenen dövizi bırakmamakla birlikte, kaçak içki ve kalitesiz gıda tüketimini teşvik etmektedir. Bu uygulama dikkate alınarak AKP tarafından açıklanan artan turist sayısına ilişkin rakamlar göz boyamaktan öteye gitmemektedir. Turizmden elde edilen gelirin kâr marjı giderek küçülüyor ve turizm sektörü tehlike sinyalleri veriyor. Bu nedenle ülkemizin gereksinim duyduğu turist tipi belirlenerek bu yönde teşvikler sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; turist rehberlerinin en önemli sorunlarından biri de Hükûmetin kaçak rehber çalıştırmayı teşvik etmesidir. Özellikle Antalya bölgesinde bazı acenteler tarihî ören yerleri ziyaretlerinde kokartsız rehberleri turistmiş gibi içeri sokarak rehberlik yaptırmaktadırlar. Bu şekilde yaklaşık bin yabancı uyruklu kaçak turist rehberinin bulunduğu bilgimiz dâhilindedir. Seyahat acentelerinin ucuz buldukları için yabancı uyruklu gençlere turist rehberliği yaptırması Türk turizminin imajına zarar verdiği gibi, kokartlı rehberlik belgesi olmayan yabancıların turistlere Türkiye hakkında yanlış bilgilendirme yapmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Antalya esnafı kaçak turist rehberlerinden çok rahatsızdır. Turistler havalimanından alınır alınmaz yabancı uyruklu rehberler turistlere "Türk esnafı pahalı satar, ürün almayınız, içeceğinize ilaç katar, sizi soyar, hatta tecavüz eder." uyarılarında bulunmaktadır. Yabancı uyruklu kaçak rehberler için de ören yerlerini gezdirirken Türkleri barbar ve zalim bir millet olarak anlatan şikâyetler de alınmıştır. Kaçak rehberler ülkemizdeki tarihî eser ve dinimiz hakkında da yalan yanlış bilgiler vermektedirler. Acentelerin yabancı uyruklu kaçak rehber çalıştırmasının önüne geçmek için Kültür ve Turizm Bakanlığının denetimleri artırması uygun olacaktır.

Sonuç itibarıyla, dokuz buçuk yıllık AKP İktidarı boyunca ülkemiz turizmi dünyada bir marka olamamış, sorunlarından arındırılamamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

YILDIRAY SAPAN (Devamla) - Bu tasarı turist rehberlerinin üzerindeki baskıyı bir nebze de olsun hafifletecek, sektöre rahat bir nefes aldırabilecek bir uygulamadır; eksiklikleri olmasına rağmen Cumhuriyet Halk Partisi olarak desteklediğimiz bir düzenlemedir.

Geçen yıllara oranla yüzde 15 eksiyle başlayan 2012 turizm sezonunun kalan süresinin bol kazançlı geçmesi dileklerimle hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Sapan.