GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:132
Tarih:13.08.2014

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddeyle yapılan değişikliğe göre, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 21'inci maddesi değiştiriliyor. Bu maddeye göre, büyükşehirlerdeki birinci ve ikinci grup olarak gruplandırılmış taşınmaz ve kültür varlıkları ile sit alanlarındaki kesin yapılaşma yasağı getirilmiş parseller gibi taşınmazlardan basit usulle vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlardan emlak vergisinin yarısı, çevre ve temizlik vergisinin tamamına ilişkin muafiyet tamamen kaldırılıyor. Biz, değişiklik önergesinde, bu muafiyetin tarihî alanlar için de kaldırılmasını ve onun eklenmesini teklif ettik. Bu kararla, büyükşehirler dışında diğer şehirlerdeki her türlü tarihî yapılar ve sit alanlarındaki faaliyetler için dolaylı olarak bir ödüllendirme yapılmaktadır. Bu ödüllendirmenin, dolaylı ödüllendirmenin artı değere dönüşerek mükellefler tarafından tarihî yapıların bakım ve onarım masraflarında kullanılmasını temenni ediyoruz. İnşallah, o artı değer buna döner. Ayrıca, bu kanunda yapılan değişiklikle, İstanbul Boğaziçi sahil şeridi veya öngörünüm bölgesinde her türlü taşınmaz kültür varlıklarının emlak ve temizlik vergisinden de muafiyeti kaldırılmaktadır.

İstanbul'un Boğaziçi'nden başka dünya çapında tanınan bir sit alanı, hatta bir incisi daha vardır; o da Prens Adaları olarak bilinen ve 9 adadan oluşan Adalar ilçesinin adalarıdır. Adalar, İstanbul'un en dingin, en fazla tarihî yapı ve eseri barındıran bir doğal, tarihî ve arkeolojik alanıdır. 6.409 adet binanın 1.707 tanesi eski eser olup Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun masasında nedense bugüne kadar 206 yapı tescil için hâlâ bekletilmektedir. Yaz-kış nüfusu arasında 10 kat fark bulunan bu adaların çok ciddi gelir sıkıntısı vardır. Bu sıkıntının benzeri birçok ören yerimizde, sit alanlarımızda da mevcuttur. Geleceğe korunarak taşınması gereken Prens Adaları'nın mevcut kültürel, doğal ve tarihî cazibesini artırmanın yolu, koruma projelerine ağırlık vermektir. Çok sayıda eser yenileme, onarım ve koruma beklemektedir, bu amaçla kaynak yaratılabilirse sorunların önemli bölümü çözülür.

Bu amaçla Milletvekilimiz Sayın Celal Dinçer tarafından bir kanun teklifi verilmiş ancak teklif iki yıldır beklemektedir. Teklifte sit alanı ilan edilmiş belediyelere genel bütçeden 2 kat pay verilmesi, sit alanı belediyesinin bütçe gelirinin yüzde 50'si oranında büyükşehir belediyelerinden yardım yapılması, Adalar'a gelenlerin yolculuk ücretlerinden pay verilmesi, hazineye büyükşehir belediyesine ait taşınmazların uygun olan bir bölümünün bedelsiz olarak devri, plaj lejandında kalan alanların tahsisi, Adalar'daki belediye norm kadrolarına bir derece yükseltme verilmesi gibi konularda kanun değişiklikleri istenmiştir. Bu teklif hâlen TBMM gündemine alınamamıştır.

Bu teklif, aslında, ülkemizde benzer sıkıntıları çeken diğer sit alanlarının sorunlarını çözmek için de kullanılabilir. Bu kanun teklifini getirelim, hep birlikte bu Meclisten geçirelim.

Hükûmet, sözüm ona, yerel yönetimlerin güçlenmelerini sağlama, mevzuatı düzenleme görüntüsü verirken uygulamada bunun tam tersini yapmakta, yani yerel yönetimi baypas etmekte, merkezî yönetimin tepeden inme uygulama yetkisini kullanmaktadır. Bunun en son örneği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifetiyle Heybeliada'nın bir parseli olarak gözüken Yassıada ve Sivriada için 0,65 ve 0,40 yapılaşma oranıyla uygulama imar planlarının yapılması ve yerel belediyeye dikte edilmesidir. Hükûmet, 18 Nisan 2013 tarihinde 6456 sayılı Kanun görüşmelerinde 3996'ya ek madde ile Yassıada ve Sivriada'nın tarihî sit alanı özelliğini kaldırarak kültür ve turizm yatırımları için yapılaşmaya açmıştır. Daha da vahimi, Hükûmet, Yassıada'da ve Sivriada'da yapılacak planlama, imar ve inşaat uygulamalarının 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmadığına da karar vermiştir. Bu tepeden inme, yerel yönetimi çiğneyip geçen ve sit alanlarına önemli zarar verecek uygulama için Adalar Belediyesi bu kararlara itiraz etmiştir. Adalar'ın bilinçli halkı bu kararı onaylamamış ve gereken tepkisini koymuştur, koymaya da devam edecektir.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)