GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:132
Tarih:13.08.2014

MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 103'üncü maddede vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Burada kamulaştırmayla alakalı bir düzenleme yapılıyor. Haksız bir uygulama var. Belediyelerin tamamen inisiyatifine bırakılmış. İstedikleri yerde istedikleri kamulaştırmayı, vatandaşın hakkını, hukukunu gözetmeksizin, hak kaybını gözetmeksizin tamamen belediyelerin yetkisine veren bir madde düzenlemesi. Bunu doğru bulmadığımızı söylemek istiyorum.

Tabii, burada, bu yasada meraların da imara açılmasıyla alakalı maddeler var. İşte Tarım Bakanı da burada, Toprak Koruma Kanunu çıkarttık biz, çok da doğru bir kanundu. Hayvancılığın bu kadar geriye gittiği, hayvancılıkla ilgili bu kadar problem yaşadığımız bir dönemde biz meraları eğer imara açarsak, belediyelerin yetkisine bırakırsak bir tane mera kalmaz. Özellikle şehir merkezlerine yakın, böyle, çok katlı apartmanlar dikilebilecek bölgelerde hiçbir tane mera kalmaz. Dolayısıyla, oradaki meralar tamamen çiftçinin, hayvancılık yapanların kontrolünden çıkar, belediyelerin inisiyatifine kalır ve belediyeler istedikleri şekilde buraları kullanabilirler. Bizim hayvancılığı geliştirmemiz lazım, hayvancılık yapanları korumamız lazım. Onlara hayvanlarını otlatabilecek yerler temin etmemiz gerekirken, bir de ellerindeki meraları tutup belediyelere, oraların imara açılmasına, imara, efendim, bina yapılmasına yetki veriyoruz. Bu son derece yanlış bir uygulama. Böyle bir uygulamayı kabul etmiyoruz.

Yine, belediyelere kamulaştırmayla alakalı vermiş olduğunuz yetkilerde de istedikleri yeri istedikleri şekilde kamulaştırabilip, hatta orayı başkalarına vermeye, hatta onun içerisine bina yaparak vermeye yetki veriyorsunuz. Yani bu da çok yanlış bir uygulama. Eğer yurt yapılmasını istiyorsanız... Yani Kredi ve Yurtlar Kurumu, devletimiz, belediyelerden daha mı zayıf? Devletimizin gücü belediyelerden daha mı zayıf ki belediyelere yurt yapmak adına böyle bir yetki veriyorsunuz?

Yani bu yetkiyi yanlış yerlerde, yanlış şekilde kullanmaya çalışacaklar olacaktır, bunu da zaman içerisinde göreceğiz, hep birlikte yaşayacağız bu yasanın ne kadar sakınca getireceğini. Belki üç sene sonra siz yeniden burada değiştireceksiniz, belki iki sene sonra yeniden burada değiştireceksiniz.

Dolayısıyla, bu yasalar, halkın tamamına hitap eden yasalar değil, halkın tamamının hakkını gasbeden yasalar. Eğer yurtların çoğalmasını istiyorsak devletimiz buna bir an önce tedbir getirmeli ki doğru, yurtların çoğalması lazım. Bu kadar çok üniversite açıldı, bu kadar çok öğrenci üniversiteye gidiyor ama orada kalacak yerleri yok. Yurtların bir an önce çoğaltılması lazım -ama devletimiz güçlü bir devlet, büyük bir devlet, bunu yapabilecek güçte- siz bir belediyenin yetkisine bırakırsanız bunu, kime nasıl peşkeş çekeceğini kestiremeyiz, bulamayız. Yarın bir gün bununla ilgili ne kadar sakıncalı bir iş yaptığınızı hep birlikte göreceğiz arkadaşlar.

Şimdi, yine, burada hep söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. 2/B yasası çıkarttık, 2/B yasasıyla hazine arazilerinin satışını da koyduk bunun içerisine ama daha sonra da bir büyükşehir yasası çıktı. Şimdi, büyükşehir yasası çıkınca, bütünşehir olduğu için, hazine arazileri de bütünşehrin mücavir alanı içerisine girdiği için şu anda hazine arazilerinin satışıyla alakalı problem yaşıyoruz. Defalarca dedim ki: Gelin, bununla ilgili bir kanuni düzenleme yapalım. Ama buradan girdi, buradan çıktı, hiç duymadınız bile. Şimdi, torba yasada herkese her şeyi veriyorsunuz, hep söyledim, çiftçiye hiçbir şey yok. Ya, gelin, bari çiftçinin şu hak mahrumiyetini giderelim. Yani, 2/B'yle ilgili buraya bir düzenleme koysaydık, bu da buradan çıkmış olsaydı, çiftçimiz, köylümüz de kendisini buna göre hazırlamış olsaydı. Mal müdürlüğü hazine arazilerinin satışıyla alakalı da kendine göre bir düzenleme getirecek ve dolayısıyla çiftçimiz almak istediği toprakla ilgili kendi hazırlığını yapacak. Ama, Büyükşehir Yasası'ndan dolayı ne mal müdürlüğü böyle bir düzenleme yapabiliyor ne çiftçi tarlasını almakla ilgili kendine bir çekidüzen verebiliyor, bir hazırlık yapabiliyor. Dolayısıyla, mağduriyet üstüne mağduriyet. Zaten çiftçiye bir şey vermediğiniz gibi, bir de çiftçinin mağduriyetlerinin devam etmesini sağlıyorsunuz. Sanayiciyi düşünmüşsünüz, esnafı düşünmüşsünüz, efendim, para sahiplerini düşünmüşsünüz ama çiftçiye geldi mi "Vermezuk." demekte hâlâ diretiyorsunuz.

Hepinize hayırlı akşamlar. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)