| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 137 |
| Tarih: | 08.09.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli arkadaşlar, gerçekten bu kanun maddesini okuyunca şaşırdım, niye 2 madde yapmışlar? Aynı maddede bir fıkra olarak olsaydı bu kadar boşuna zaman kaybetmezdiniz, bu kadar konuşma olmazdı, bu kadar önerge olmazdı. Yani size de biz mi öğreteceğiz bunu? Bazı şeylerde, bakıyorum, 80 maddeyi 1 madde yapıyorsunuz. Bu maddeyle ilgili aynı konuda iki madde yapmışsınız. Yani neyle mücadele etmek istiyorsunuz, mesele bu arkadaşlar.
Sosyal medya üzerinde İnternet yasakları getirmek... Yani düşünce ve örgütlenme özgürlüğünde belli kriterler var, bir de suç örgütleri var. Merak ediyorum, IŞİD'in suç örgütü olarak takibi konusunda bir merakı var mıdır Hükûmetin; nereye gidiyor, hangi sosyal medyadan eleman kazanıyor, saldırıları nereye yönlendiriyor, ne yapıyor, bunlarla ilgili ne yapılabilir? Yani, bir ülkenin güvenliğini yakından ilgilendiren ve komşularıyla beraber orada Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere, Süryanilere, Ezidilere yapılan saldırılarda...
NATO toplantısı yapıldı. NATO'nun 10 çekirdek ülkesi bir karar aldı. Burada Hükûmetin ekseni belirlenecek artık.
Bu dinlemelerle ilgili bir düzenleme getirebiliyor musunuz? Yok. Siz Almanya'yı dinleyebiliyor musunuz arkadaşlar? Yok. Amerika'yı dinleyebiliyor musunuz? Yok. İngiltere'yi, İsrail'i? Yok. Aksine, size yanlış istihbarat verip Roboski'de kendi çocuklarınızın üzerine bomba atıyorsunuz. Şimdi, bunun bir müeyyidesi, bunun bir takibi yok mu? Bunu yirmi dört saatten dört saate indirdiğiniz zaman suçun caydırıcılığını mı sağlayacaksınız? Yani, kendi uçağını yapmış Türkiye, kendi otomobilini yapmış Türkiye, kendi cep telefonunu çıkarmış Türkiye, kendi İnternet'ini yapmış, kendi TELEKOM'unu kurmuş, özelleştirmiş, gitmiş satmış, güvenliğini satmış, ticari olarak birilerine teslim etmiş... Kişisel veriler orada artık 100 dolara satılmaya başlanmış, geliyoruz burada bu Meclisin mesaisini bununla harcıyoruz arkadaşlar, bu torba kanunla, bu doğru bir iş değil.
Bakın, size açık söylüyorum, durmadan arıyorlar bizi, 40 yaş üzerindeki öğretmenler "Ya, biz 30 yaşında sıraya girdik, kadro beklerken 40 yaşına girdik, bizi ne zaman atayacaklar?" diyor. Bu sefer 40 yaşa takılmayı yaşıyor, beklerken 40 yaşını doldurmuş. Sayın Başbakan -şimdi Cumhurbaşkanı- 25 Kasım 2013'te "40 yaş üstündeki öğretmenleri de almaya hazırız." demiş. Hadi buyurun, onunla ilgili bir şey yapalım. Bırakın onu, karayollarını özelleştirdiniz ama binlerce karayol taşeron işçisi mahkemeyi kazandı, şimdi onları ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Deminden beri telefonlarım susmuyor, Elâzığ'dan arıyorlar, Diyarbakır'dan arıyorlar, Manisa'dan arıyorlar, Bursa'dan arıyorlar, her yerden arıyorlar. Yani, bu torbadan insanlara oldukça beklenti yaydınız. Prim borçları dediniz, vergi borçları dediniz, elektrik borçları dediniz, işe alınacaklar dediniz. Bizim cep telefonlarımızın mesaj kutuları işsiz üniversitelilerin, tarım, ziraat, gıda mühendislerinin, birçok vasıflı, yetenekli insanlarımızın, maalesef, talepleriyle doludur. Her gün bunu komisyonda dile getirdik. Görmediniz mi, inşaatta üniversite öğrencileri günde saati 4 liradan, yani asgari ücretin üzerinde o gökdelende çalışırken can verdiler? Bizim artık kendi gündemimize dönmemiz gerekiyor.
Samimi olarak, bu torba kanunla Meclisin kaybettiği üç aya yanıyorum ben. Türkiye'nin ne demokrasisini konuşabildik ne Anayasa'sını konuşabildik ne seçim sistemini konuşabildik ne adaletini konuşabildik ne hukukunu konuşabildik ve bütün insanların beklentileri, birçoğunun, boş çıkacak. Biraz prim vergilendirmesi, Soma'daki işçi kardeşlerimize çok nüans şeyler. Ondan sonrası yine özel şirketlere, yine özelleştirme devam, taşeronlaşma devam, sömürü devam, HES'ler devam, barajlar devam, sıkıntı devam. Bu şekilde biz ekimde geleceğiz yine buraya, sil baştan, yeni baştan başlayacağız. Çünkü bütçeleme dönemine gireceğiz. Kasım, bütçelemede birbirimize gireceğiz. Çünkü hâlâ Sayıştayın raporları bize gelmedi. Onun için gerçek gündeme dönmenin zamanıdır diyoruz.
Sayın Bakanımız da buradayken Kürtçe öğretmenlerinin de artık... Açlık grevindeler, ona da bir çözüm inşallah bulursunuz diye düşünüyorum.