GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:137
Tarih:08.09.2014

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu bir önerge değil arkadaşlar, bu yeni bir madde ihdası ve iktidarı ciddiyete davet ediyorum, ciddiyete davet ediyorum; İç Tüzük'e de, Anayasa'ya da uygun bir yasal süreç izlemeye davet ediyorum. Şu an yapılan torba kanun, İç Tüzük'te 91'inci maddeye aykırı, İç Tüzük'ün komisyonların işleyişiyle ilgili bütün maddelerine aykırı bir düzenleme yapılıyor. Bir kanun teklifi, torba kanuna son dakikada ihdas ettirilerek -önerge de demiyorum bakın, dikkat edin- torba kanunda yeni madde ihdası yapılıyor.

Bu büyükşehirler İçişleri Bakanlığına bağlı, mahallî idarelerin farklı yapılanmaları var. Bunların mahalle yapılması, sınırlarının çizilmesi, nüfuslarının, sosyal yapılarının, sosyolojik yapılarının değiştirilmesi çok çok önemli sonuçlar doğuran, sosyolojik sonuçlar doğuran, siyasi sonuçlar doğuran, ekonomik sonuçlar doğuran çok çok önemli bir konu. Bunu bir torba kanuna bu eylül gününde son dakikada getirmek Anayasa'ya aykırıdır ve görüşülemez bir maddedir arkadaşlar bu. "Bunu biz görüşürüz." diyebilirsiniz, oylayabilirsiniz de ama bu madde görüşülemez, bu madde konuşulamaz, bu madde bu şekilde önerge konusu yapılamaz. Eğer bir şehrin, 15 milyon nüfuslu İstanbul metropolünün dizaynını finans merkezlerinin rant hesabı üzerinden yaparsanız yanlış yaparsınız. Eğer siyasi hesap güdüsüyle yaparsanız yine yanlış yaparsınız ki bunun yanlış yapıldığının birkaç yerde örnekleri oldu; Şişli'de oldu, görüyorsunuz, Sancaktepe'de, diğer yerlerde birçok bölünmeler oldu, yeni ilçeler kuruldu.

Şimdi, Ataşehir ve o merkezde finans merkezi olma güdüsüyle hareket edilerek bu finans merkezinin coğrafyasını, sınırlarını değiştirmek, yeni mahalle ihdas etmek, yeni ilçeler kurmak, sınır O-4 kara yolunun güneyinden geçiyorsa mahallenin ismi Barbaros, yok üstünden geçiyorsa Yeni Çamlıca Mahallesi... Arkadaşlar, bu Mecliste komisyonlara saygınız yok mu, Bakanlıklarımıza saygınız yok mu Hükûmet olarak? İçişleri Bakanlığının burada oturması gerekmiyor mu? Sayın Eğitim Bakanına, ne hakkınız var, zulmediyorsunuz, niye haksızlık ediyorsunuz? İçişleri Bakanı oturmalıydı burada, İçişleri Bakanı bunu anlatmalıydı. Harita kadastrodan tutun bilmem nereye kadar bütün uzmanlar bu Komisyonda dinlenmeliydi. Alt komisyonda görüşülmeliydi, üst komisyonda görüşülmeliydi, havalesi yapılmalıydı, Meclis Başkanından geçmesi gerekiyordu. Bakın, bu torba kanunun içinde Meclis Başkanı "Ben görüştüm, raporu okudum, görüşülemez." dedi. Siz görüşülemeyen şeyleri yapabilirsiniz ama unutmayın, Anayasa Mahkemesine bir gidiş yolu var, ana muhalefetin de oyu yetiyor buna.

İnanın, gözümün önünde bu madde ve size sayayım, 15 tane madde daha tek tek sayayım, hepsi dönecek. Bile bile niye bunu yapıyorsunuz? Mahkeme kararlarını uygulamamakla ilgili 4 madde düzenlemeniz geri gelecek. Siz Anayasa'ya aykırı burada kanun yapıyorsunuz, kanunla Anayasa'yı değiştirmeye çalışıyorsunuz, kanunla burada mahalleler kuruyorsunuz, kanunla burada ilçe sınırlarını değiştiriyorsunuz, kanunla burada rantın hesabını değiştiriyorsunuz, kanunla burada İstanbul şehrini değiştiriyorsunuz; sultanlar bile değiştiremedi. Bir Anadolu, bir Rumeli Beylerbeyliği vardı, Şamil Paşa Kadıköy tarafını yönetirdi. Şamil Paşa da -övünmek gibi olmasın- bedirhan idi, bizim şehrimizdendi; geldi, oraları yönetti ama bu kadar bir olay da yaşanmadı bugüne kadar arkadaşlar.

Hakikaten yani biz şuurumuzu mu kaybettik? Yani her önünüze gelene imza atacak mısınız? Her gelene "evet" diyecek misiniz? Her yanlışa "evet" diyecek misiniz? Böyle şey olur mu arkadaşlar? Finans merkezini bağımsız bir kanton ilan edin, deyin ki: "Bu da Başbakanlığa bağlıdır, bunun 5 mili de yasak bölgedir, kimse giremez." olsun bitsin, kendinize daha güvenli bir nokta oluşturursunuz. Ama oradaki yapıların, oradaki ihale alan ve depreme dayanıklı olmayan o 100'ün üstünde katların dikildiği Kadıköy'de, o bölgede deprem şeyleri bile yapılmadan yapılan bu yapıların üzerinden "Türkiye İstanbul finans merkezi olacak." diye şimdiden kalkıp bu hesapların içine girerseniz ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalırsınız.

Bakın, nedir bunu size söyleyeyim: Finans merkezi olması iddiasıyla kurulan, çok yüksek gökdelenlerin dikildiği bir şehri hatırlatayım mı size? Dubai. Finans merkezi olarak kurulmadı mı arkadaşlar? Ne oldu? Dibe vurdu. Şimdi gümrük vergisi mergisi yok, orada uçaklar iniyor, ucuz cep telefonu alıyor, bilgisayar alıyor falan filan, öyle gidiyor, ayakta duruyor ama finans merkezi olarak çöktü. İstanbul çöker, İstanbul bu kafayla çöker, İstanbul bu hesaplarla çöker, İstanbul bu küçük rant hesaplarıyla çöker. İstanbul'u bu şekilde bitirmeyin. İstanbul'u bitirmek Türkiye'yi bitirmektir arkadaşlar, çok açık konuşuyoruz.

Biz oylarını İstanbul'da yüzde 100 artıran bir parti olarak, ben de her sokağında gezen bir milletvekili olarak bunu söylüyorum size. Bu seçimlerde o bölgenin hepsini gezdim. O bölgenin demografisiyle oynuyorsunuz. Çekmeköy'ü ilçe yaptınız, Sancaktepe ilçe oldu, işte, Sarıyer ile Şişli arasındaki bu mahalleleri bölüştünüz. Gelin doğru dürüst bir seçim sistemi kuralım, hem mahallî, yerel seçimler için hem genel seçimler için milletin iradesi özgür tezahür etsin. Bunu yazboz tahtasına çevirerek bu şekliyle bunu getirmek doğru bir yöntem değil.

Şimdi, kendinize göre mahalle isimleri koyuyorsunuz, kendinize göre mahalle sınırları çiziyorsunuz, kendinize göre mahalle saltanatları ilan ediyorsunuz, kendinize göre sultanlar, emirler, paşalar... Havuza kim yakınsa, daha çok yakın olanların gelip rant sağladığı yerler. Şimdi oradan Maliye Bakanı bir rakam çıkarabilir mi bize, ne kadar yatırım yapıldı, o binalarda ne kadar vergi verildi, ne kadarının ne kadar borcu vardır, tek tek o borçları söyleyebilir mi? Ali Sami Yen Stadı'nı da yıktınız, yerine dikilen rezidansların sahiplerine bakın, Ilısu, Hasankeyf Barajı'nı yapan patronlara bakın, aynı isimler çıkıyor. "Milletin bilmem nesine..." diye başlayan kişilere bu ülkeyi peşkeş mi çekelim şimdi, göz mü yumalım yani gözümüzü karartalım mı? Bu Meclisin vicdanı yok mu? Bu Meclis göz göre göre yanlışlara "evet" mi diyecek? Kim getirdiyse bu maddeyi, Sayın Elitaş, bunu geri çekin, yanlış yapıyorsunuz; Anayasa'yı çiğniyorsunuz, İç Tüzük'ü çiğniyorsunuz, hukuku çiğniyorsunuz, vicdanı çiğniyorsunuz, insanlığı çiğniyorsunuz, siyaseti çiğniyorsunuz, centilmenliği çiğniyorsunuz, her şeyi çiğniyorsunuz. Böyle bir yaklaşım olmaz, böyle, şehirler, metropoller öyle torba kanunlara konularak son dakika dizayn edilecek yerler değildir arkadaşlar. Toplarsınız insanları, dinlersiniz sivil toplumu, çağırırsınız yerel yönetimleri, çağırırsınız mühendis odalarını, harita mühendisleri odalarını, çağırırsınız uzmanları, çağırırsınız çevrecileri, kültürünü, sanatını, ekolojisini, hepsini hesaba katarsınız. E-5 yolları tarik değildir, tarikiâmm değildir, E-5 yolu, O-4 yolu, bilmem ne yolu, bunlar daha dün yapılan yollardır, İpek Yolu değildir, Baharat Yolu değildir, aklımızı başımıza toplamamızın bir gereği vardır.

Bu şekilde bir yasalaşmanın içinde Halkların Demokratik Partisi olmaz arkadaşlar. Biz bununla sonuna kadar mücadele ederiz. Şehirleri betonlaştıran, ranta kurban eden süper projelerle "kanal, üçüncü köprü, üçüncü yol" diye diye, mahallelerle bu hâle getiren bir anlayış, denetlenemez bir anlayış son derece tehlikelidir ve son derece tehlikeli bu şeyde birilerinin cebi dolar, birileri doyar ama büyük çoğunluğu zarar eder; İstanbul kaybeder, Türkiye kaybeder, en fazla da Meclis kaybeder.

Meclis bile bile yanlış yaptığı için, bu yasayı görüştüğü için Meclis Başkanını buraya davet ediyorum göreve, gelsin müdahil olsun. Bu madde görüşülemez arkadaşlar. Anayasa'ya aykırı bir maddedir.

Saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)