| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 137 |
| Tarih: | 08.09.2014 |
ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 133'üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ettiğimiz önerge konusunda konuşma yapmak üzere huzurlarınıza geldim.
Sayın milletvekilleri, öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki: Bugüne kadar karşılıksız çekin 11 milyar olduğu ve ekonomistlerin öngörüsüne göre de yıl sonu itibarıyla bunun 16 milyara çıkacağı ifade ediliyor. Yani ticaretle ilgili kanunlarla burada uğraşıyoruz, boğuşuyoruz ama ticaret batmış, onun tekrar düzelebilmesi adına bir köklü önlem alacak hiçbir şey getirmiyoruz. 16 milyar -yani sıfırı atılmış milyar- bir de bunun karşısında bu çeki tahsil edemeyen yüz binlerce insan var. Yani bir yandan ticarette batmış, ödeyemiyor, diğer yandan da bu çeki almış, parasını alamıyor. Yani sokağa çıktığınız zaman bunun çok büyük ızdırapları var. Yani Türk milleti gerçekten, esnafıyla, tüccarıyla bu konularda büyük sıkıntılar çekiyor.
Sayın milletvekilleri, aynı zamanda, ilimiz Hatay itibarıyla şu anda, Suriyeli mültecilerle ilgili yine birçok sıkıntımız var. Bu fırsatla, bu vesileyle bunu da belki yeri değil ama konuşacak bir mekân bulamadığımızdan, bir medya bulamadığımızdan mecburen, affınıza sığınarak buralarda dile getirmek durumunda kalıyoruz. Yüz binlerce mülteci, bunların hepsi bizim misafirimiz, bunların hepsi perişan. Hepsinin başımızın üstünde yeri var ama bu şekilde değil. Yani yüz binlerce insan, Hatay'da nüfusun neredeyse üçte 1'i mülteci, kim olduğu belli değil, ne olduğu belli değil. Bir Suriye plakalı araç bir halk otobüsüne ilimizin Belen ilçesinde tabancayla ateş ediliyor o aracın içinden. Adamlar yok. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre "Türk olabilir." diyor yani Hatay vatandaşı. Neden? Çünkü o araçlar rahat. Suriye plakalı araca ehliyet soran yok, ruhsat soran yok, bir de böyle bir yol başladı. Yani Allah aşkına, saldım çayıra Mevlam kayıra, olmaz böyle bir şey. 1 milyondan fazla insan var ülkemizde, her biri serseri mayın gibi dolaşıyor ya. Sayın milletvekilleri, bu hepimizin derdi. Ankara'nın göbeğinde bir lokantada oturuyorsunuz, dileniyor. Ondan sonra da "Orta Doğu'nun hamisi, Müslümanların lideri -efendime söyleyeyim- İslam dünyasının yıldızı." Böyle yıldız olunmaz. Yapalım, elbette ki oradaki mağdur insanların hepsi baş tacı, hepsi Müslüman kardeşimiz ama böyle değil. Bunu defalarca söyledik. Yüzde 10'una devletimiz bakıyor, yüzde 90'ı piyasada dolaşıyor ve rahatsızlık veriyor. Bir cinayet işleniyor Antakya'da, adam çekiçle kafasına vurulmak suretiyle hunharca öldürülüyor. Yok. Suriyeli olduğundan şüphe ediliyor. Bunlar basında yer almıyor. Çok iyi tanıdığımız bir ailenin babası. Şimdi, yani tabii ki Suriyeli olması noktasında bir kanaat var fakat ara ki bulasın. Ne oluyor bu defa? İşte, Antep'te olduğu gibi, şurada olduğu gibi, burada olduğu gibi, vatandaşımız Suriyeliye suçlu suçsuz demeden saldırıyor, bir patlama noktasına gelmiş, kurunun yanında yaş da yanıyor. Lütfen, çok dikkatli olalım. Yani böyle Orta Doğu lideri de olunmaz, böyle Orta Doğu yıldızı da olunmaz.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)