GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, GENEL KURULUN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİ İLE OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ÇAĞRISINA KONU 642 VE 643 SIRA SAYILI AZERBAYCAN CUMHURİYETİ'YLE İMZALANMIŞ OLAN ULUSLARARASI ANTLAŞMALARA İLİŞKİN KANUN TASARILARI'NIN TÜMÜ ÜZERİNDEKİ PARTİ GRUPLARI, KOMİSYON VE HÜKÛMET ADINA YAPILACAK KONUŞMALARIN TASARILARIN ÖNEMİNE BİNAEN OTUZAR DAKİKA, ÜYELER TARAFINDAN YAPILACAK KONUŞMALARIN ON BEŞER DAKİKA OLMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, olağanüstü toplantı çağrısı yapıldı ve bu olağanüstü çağrının, dün söylediğimiz gibi, sebebi, öğretmen atamalarının bir an önce gerçekleşmesi ve birtakım vergi affı bekleyen grupların bundan faydalanarak vergilerini bir an önce yatırmasıydı. Çünkü, ifade edildiği gibi, vergi affından yararlanmak düşüncesiyle vergilerini vermeyen mükelleflerle bağlantılı ancak geçen ay yüzde 1,5 civarında vergi toplandığı ifade ediliyordu. Bu sebeple, biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu konuda daha önce söz verilmiş olmasına rağmen, 1 Ekime kadar çalışmaların tatile girmesi AKP tarafından önerilmiş ve kabul edilmesine rağmen, olağanüstü toplantıya çağrılarak torba yasanın son kalan altıncı bölümünün de Meclisten geçirilmesi ve gecikmiş olan öğretmen atamalarının yerine getirilmesi için bu tekliflerini AKP'nin kabul ettik ve bu çerçeve içerisinde de görüşmeler dün başladı. Ancak yeni madde ihdaslarından kaçınılması ve bunun yapılmamasını istememize rağmen, hiç ama hiç Meclisi ilgilendirmeyen, bir mahallenin bir parçasının bir belediyeye aktarılması gibi bir konuda, aslında torba yasayla da doğrudan hiçbir alakasının olmadığı bir konuda AKP Grubu bir öneri getirdi. Bu öneri bizim tarafımızdan dün Danışma Kurulunda herhangi bir şekilde -torba yasanın bir an önce çıkması için- başka bir madde ihdası yapılmaması isteğimize ve bunun da kabul edilmesine rağmen dün yapılan bu uygulama aslında iyi niyetimizi istismar eden bir durum ortaya çıkardı. Zira, Ümraniye'ye dâhil edilen küçük bir mahalle parçasının bir ranta dönüşeceği kesindi. Bu yapılabilirdi, ekim ayında da yapılabilirdi, belediyenin bizlerle hiç alakası yoktu, Milliyetçi Hareket Partisiyle hiç alakası yoktu ama bu madde kabul edildi, CHP'li bir belediyenin mahallesinden bir bölüm AKP'li bir belediyeye aktarıldı. O bölgeyi bilen insanlar şunu görür: Gişelerden çıkıp Çamlıca'ya doğru gitmeye başladığınızda, aslında hiç imara verilmemesi gereken, hemen yolun iki tarafında yani Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giden kısım ile Boğaziçi Köprüsü'ne giden kısmın ortasında kalan bir bölüm imara açıldı, Ağaoğlu tarafından devasa bir inşaata sahne oldu. Dolayısıyla bu verilen bölümdeki arsanın da söylentilere göre aynı şahsa verileceği dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinden imar izni alamadıkları için AKP'li bir belediyeye devri söz konusu edildi ve dün hiç gereği yokken burada böyle bir madde geçirildi. Hâliyle, yapılan anlaşmaya da centilmenliğe de aykırı bir tutum içerisine girdiler ve birtakım kişilerin rantı için Meclisi meşgul ettiler dolayısıyla görüşmelerin uzamasına sebep oldular. Yani bugün öğretmen atamalarının gerçekleşememesi veyahut da geç kalması aslında AKP Grubunun yapmış olduğu bu türden hatalara bağlıdır.

Aslında, gerek Soma madencileriyle ilgili olsun gerek öğretmen atamaları olsun gerekse birtakım vergi aflarına yönelik işler olsun, bunların tümü için biz MHP Grubu olarak şunu önermiştik bu torba yasa başladığında, görüşmeler başladığında, dedik ki: "Bunun içerisinde aslında Anayasa'ya ve diğer hukuki maddelere, hukuk maddelerine aykırı olan yaklaşık 8-10 madde var. Bunları çıkarın, bu yasayı, torba yasayı üç gün içerisinde geçirelim." Ancak bu kabul edilmedi çünkü genelde AKP'nin yapmış olduğu iş, birtakım, herkesin olumlu göreceği maddelerin, yasaların aralarına kendi arzu ettikleri ve kendi çıkarları doğrultusunda Anayasa'ya da aykırı olan birtakım maddeleri sokuşturmak ve bu maddeleri de bu vesileyle geçirme yolunu izlemektir. Nitekim hukuksuzluk abidesi olan birtakım maddeler bu torba yasa içerisinde geçirildi. Yok vakıflara birtakım imkânlar tanımak, TÜRGEV gibi Başbakanın, eski, sabık Başbakanın oğlunun vakıflarına birtakım imkânlar tanımak; yine "paralel yapılanma" adı altındaki birtakım icraatlarla bağlantılı olarak hukuku ayaklar altına alan kararlar vermek yani mahkeme kararlarını uygulamamak gibi birtakım maddeler konuldu.

Yine, özelleştirmeyle ilgili maddeler konuldu.

Yine, mali birtakım hususlarda, rüşvete vesaire yol açacak konularda onlara imkân tanıyan, onları affeden birtakım maddeler konuldu ve bunlar torba yasa içerisinde geçirildi. Dolayısıyla bu dünkü son madde de, aynı şekilde hiç ama hiç gereği yokken, gerekiyorsa ekim ayında da yapılabilirdi ama, onun yolu da Türkiye Büyük Millet Meclisi değildi, il kanunlarına bağlı olarak yapılacak bir işti. Dolayısıyla biz bugün diyoruz ki artık bundan böyle bu yasanın çıkarılması konusunda herhangi bir şekilde bahaneye yer bırakmamak için süreleri uzatma yoluna gidiyoruz. Yani cuma gününe kadar, tamamlanmasına kadar, biz bu yasaların geçirilmesi konusunda Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerekeni yapacağız.

Öte yandan bu olağanüstü toplantıda, olağanüstü toplantının gerçekleşmesinde üç önemli sözleşme, uluslararası sözleşme de gündeme getirildi. Bunlardan iki tanesi Azerbaycan'la ilgili hem doğal gaz hem de petrol bağlantılarıyla ilgili idi. Bir diğeri de İran'la ilgili olan uluslararası sözleşmeydi. Biz bunlara son derece büyük önem veriyoruz. Yani gerek İran olsun gerekse kardeş Azerbaycan olsun, bunların hem ekonomik gelişimi hem onların Türkiye'yle olan bağlantıları alanında bunlara son derece önem veriyoruz. Ancak uluslararası sözleşmeler, Meclise geldikten sonra, buradan herhangi bir değişikliğe meydan vermeden, değişiklik olmadan geçmekte. Dolayısıyla, Meclisin bu konuda daha doğru bilgilenmesi ve bu konuda milletvekilleri arasında gereken konuşmaların yapılarak, bu sözleşmelerin doğru olup olmadığı göz önüne alınarak onaylanması için, bu uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler için tümü üzerinde parti gruplarının, Komisyonun ve Hükûmet adına konuşacakların otuzar dakika konuşmasını öneriyoruz. Çünkü, böyle olduğu takdirde o sözleşmelerle ilgili gerçek yönler ortaya konulabilir. Diğer taraftan, diğer üyeler tarafından yapılacak konuşmaların da on beş dakikayla sınırlandırılması teklifinde bulunuyoruz.

Bu çerçeve içerisinde, Azerbaycan'la ilgili iki sözleşme, yine İran'la ilgili olan bir sözleşmenin otuzar dakika gruplar adına yapılacak konuşmalarla ve Hükûmet adına yapılacak konuşmalarla bu sözleşmelerin niteliği, Türkiye'ye ne getirip ne götüreceği ve bununla ilgili hususlar da çok daha geniş şekilde ele alınacaktır.

Yine, 642 sayılı Kanun'un çarşamba günkü birleşimde ele alınması ve tamamlanmasına kadar devamını, keza, 643, 628'in cuma günü de dâhil olmak üzere, tamamlanmasına kadar bu maddelerin görüşülmesini ve Meclisin ondan sonra tatile girecekse girmesini teklif ediyoruz. Bu teklifimizin kabul edileceğini umuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)