GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yurt dışında lisansüstü eğitim gören ve akademisyen olarak yetiştirilmesi planlanan ancak zamanında eğitimini tamamlayamayanların borçlarının yeniden yapılandırılmasına dönük bir düzenleme var ki doğrudur, yerindedir. Ancak, bizim burada önerdiğimiz, geçmişteki deneyimlerimizden de hareketle, teklifte belirtilen üç aylık sürenin yetmeyebileceği, affa dönük bütün yasalarda da görüldüğü üzere, yeterli yararlanma olmayacağı endişesinden kaynaklanan bir süre uzatımıydı, neden bilmem Komisyon kabul etmedi. Ancak, özellikle bizim burada vurgulamak istediğimiz konu şudur: Şimdi, evet, yurt dışına gönderiliyorlar, zamanında eğitimlerini tamamlayamıyorlar, borçlanıyorlar, tazminata düşüyorlar, geri dönüyorlar ve o tazminatı ödemek zorunda bırakılıyorlar.

Ben, iki kanaldan lisansüstü eğitim görmek üzere yurt dışına gönderilen öğrencilerin ve akademisyen adaylarının aslında nasıl yanlış bir değerlendirmeyle bu süreçte başarısız kılındıklarıyla ilgili bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız, iki kanaldan gönderiliyorlar. 2009'a kadar Devlet Planlama Teşkilatı seçerdi, 2009'dan sonra YÖK aracılığıyla gönderilmeye başlanıldılar. 2010-2013 yılları arasında yurt dışına gönderilmek üzere belirlenen, sınava tabi tutulan ve seçilenler içerisinden 4.800 kişi, seçildiği hâlde gitmeyi reddederek bu kontenjanın boşa harcanmasına neden olmuştu. Sadece son yıl içinde, 2013 yılında, seçildiği hâlde gitmeyerek kontenjanı boş bırakanların oranı değerli milletvekilleri, yüzde 61'dir. Düşünün, elimizde sınırlı bir kontenjan var, insanlar bu kontenjana girmek için yarışıyor, 27-28-30 bin kişi başvuruyor, seçiliyor ama seçilenlerden 4.800'ü bu hakkını kullanmıyor ve gitmiyor.

Gelelim Millî Eğitim Bakanlığındaki duruma. Millî Eğitim Bakanlığının burs verdikleri içinde de, yine aynı şekilde, 2009-2013 arasında boş kalan kontenjan oranı yüzde 55'tir. Bakın, bunlar çok yüksek oranlardır. Bu süre içerisinde boş olan ve kullanılmayan kontenjan miktarı 3.635'i bulmaktadır.

Şimdi, ikisini topladığınız zaman çok ciddi bir rakamın, aslında önünde fırsat varken, seçilmişken bu fırsatı değerlendiremediğini görüyorsunuz. Şimdi bunun sebebini araştırmak gerekmez mi? Biz borçları yapılandırıyoruz, faizini indiriyoruz, ödeme kolaylığı getiriyoruz ama neden acaba bu insanlar yurt dışına gitme hakkına sahipken gitmiyor? Bunun araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bunun çeşitli nedenleri var, biliyoruz. Verilen burs miktarlarını yeterli bulmadıkları için gitmeyenler var. Verilen burs miktarı gideceği yerin yaşam standartlarının altında kaldığı için gitmekten korkanlar var. Barınma sorunu çözülemediği için gitmeyenler var. Dış temsilciliklerimiz -altını çizerek ve bilerek söylüyorum- oraya giden öğrencilere sahip çıkmadığı için, onlara gerekli imkânları sağlayamadığı için gitmekten kaçınanlar ve gitmeyenler var. Bu, çözümlenmesi gereken önemli bir sorundur. Biz bu sorunu çözemezsek bu insanlar zamanında tamamlayamadıkları gibi oradaki eğitimlerini, Türkiye'ye geldikleri zaman da gerekli kurumlarda istihdam edilemiyor.

Biliyor musunuz, Millî Eğitim Bakanlığının doktora amacıyla gönderdiği öğrencilerden beş yıl içinde kaç kişi doktorasını yapıp Bakanlığa geldi? 131, sadece 131, binlerce kişiden 131'i. YÖK'ün rakamlarıdır sizlerle paylaştığım. Önce bu konuda tedbir almaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)