GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Evet, gecenin ikisi arkadaşlar. Bu torba kanun konusunda şunu söylemek isteriz, her zaman da söyledik: Soma işçilerinin yaralarının sarılması yani bütün maden sektörünün sorunlarının doğru teşhisi ve çözümü, atanamayan öğretmenler, yine sistemden kaynaklanmış BAĞ-KUR primleri veya belediyelerin veya elektrik kurumlarının borçlarından dolayı çiftçilerin sorunları, tüm bu beklentileri elbette karşılamak isterdik, isteriz de çünkü halkın çıkarının olduğu konularda doğru yapmak Meclis olarak hepimizin görevi. Herkesin beklentisi var bizden ve şimdi buradan baktığım zaman şu gelen maddelere yani Hükûmetin şu torba kanun olayını artık suistimal etmeye başladığını ifade edeyim. Açık söylüyorum: İç Tüzük'ü paspas ettiniz, Anayasa'yı yok sayıyorsunuz, oy çokluğunuzla her şeyin düzeleceğini sanıyorsunuz, kaliteli yasalaşma olayı bitti ve şurada doğru dürüst bir işi yapmayı beceremiyoruz birlikte. Bu çok tehlikeli bir gidişattır arkadaşlar, Meclis için. Yani milletin iradesi eğer bu Mecliste tezahür edecekse, bu tarz, bu gidişat çok çok tehlikelidir Türkiye demokrasisi açısından ve ülkenin geleceği açısından.

Bunu niye ifade etmek istiyorum? Şunu çok açıklıkla ifade ediyoruz: Doksan dokuz gün boyunca alt komisyonda, üst komisyonda ve Genel Kurulda hep yapıcı bir muhalefet izlemeye çalıştık. Zaman zaman şu arka odaya, 3 partinin katıldığı toplantılara bilerek katılmadık, Plan ve Bütçe Komisyonunda devamlı bunu takip eden, demin de katılmadık bilerek. Bakın, arkadaşlar, zaman zaman AK PARTİ, CHP, MHP, kendileri bir bakıyorsunuz hemen uzlaşıvermişler, arkada ikna odası var, sonra buraya geliyorlar farklılaşıyorlar ve işin gerçeği hiç kimse doğrusunu konuşmuyor, birbirinizi o zaman niye hırpalayıp 3 sayfalık önerge girizgâhları yazmaya, bu noktalara gelmeye ne gerek vardı ki arkadaşlar? İkna odasına gidilirdi, bu torbayı konuşurdunuz, doksan dokuz gün de uğraşmazdınız, dokuz günde biterdi.

Şimdi, burada bizim ifade etmek istediğimiz itiraz noktalarımız var. Büyükşehir belediyeleri kuruldu. Bu büyükşehir belediyeleri kurulurken il özel idareleri lağvedilmedi mi, il özel idare meclisleri kaldırılmadı mı? Kaldırıldı. Ne oldu onun yerine? Büyükşehir belediye meclisleri geldi. Peki, o büyükşehirlerdeki il özel idarelerinin mal varlıkları, il özel idarelerinin binaları, araçları, gereçleri büyükşehir belediyesine geçmiyor muydu? Geçiyordu.

Bakın, bu cumartesi günü Mardin'deydim ve Sayın Ahmet Türk'le konuştum, Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, milletvekili arkadaşımız. Muhalif belediye, Büyükşehir Belediye Başkanlığını aldığı için binası yok, Büyükşehir Belediye Başkanının binası yok. İl Özel İdaresine ait bütün araçlar, belediyeye ait emlak hazineye, Millî Emlake, Valiliğe hemen verildi ve hiçbir şey yok.

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Borçlar ne oldu?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Borçlara gelince, işte borçları intikal ettiriyorsunuz. Feshedilen beldelerin bütün borçlarını intikal ettiriyorsunuz, sonra da diyorsunuz ki: "Ben kaynağında keserim." Eğer adaletiniz buysa bu adaletiniz batsın! Ben açık konuşuyorum. Bu adaletse bu adaletiniz batsın! Adalet hayatın her alanında o teraziyi doğru tutmaktır. Mardin'deki yurttaş... Eğer millî iradeye her seferinde "sandığı, sandığı, sandığı" diye çıkarsınız konuşursunuz, o iradeye saygı gösterirsiniz. Ve şuna inanın: 4 katlı bir binada hem Büyükşehir Belediyesi hem Artuklu Belediyesi aynı binada hizmet yapıyor, daire başkanlarının oturacakları masa yok. Siz hakları devretmezsiniz ama borçları burada devredip "Yapılandırdık." diye burada nasıl iftiharla ortaya çıkabilirsiniz? Bize bunu anlatamazsınız, bana kimse bunun izahını anlatamaz.

Bakın, elektrik, enerji konusu hassas ve ülke güvenliğiyle bağlantılı bir konudur. Elektriği, enerjiyi özelleştirdiğiniz andan bu yana Türkiye'nin her bölgesinde elektrik ve enerji olayı sorun olmaya başlamıştır; her yerde, sadece Urfa'da, Mardin'de değil, tarımsal sulamanın olduğu yerlerde değil, çiftçilerin mecbur kalıp elektrikle sondaj çektiği topraklardan bahsediyorum. Kırk yıl önce GAP projesi birinci derecede sulama amaçlı kuruldu. Mardin Ovası, Habur'a kadar, Harran, bütün güneydoğu sulanmış ve tarım endüstrisi gelişmiş olacaktı ama birinci dereceden elektrik enerjisi üzerinde yoğunlaşma oldu ve on iki yıllık iktidarınızda işsizlik fonundan oraya 25 milyar lira vermenize rağmen su kanallarınızın geldiği noktayı söyleyeyim mi? Derik ilçesine geldi, daha Mardin Ovası'na ulaşamadınız. Şimdi, sizde vicdan, insaf olursa... Bu kendi seçmeniniz, Şanlıurfa'daki, Akçakale'deki. Mısırlar bu kadar büyümüş ve geliyor o özel sektör elektrikleri kesiyor. Yüz binlerce çiftçinizin öyle bir noktada elektriğini kesiyorsunuz, kuraklığa mahkûm ediyorsunuz; yetmiyor, tarımsal destekleme paralarına göz dikip kaynağında el koyuyorsunuz. Böyle bir anlayış olur mu? Gelin, bunu çözelim, yapılandıralım ama adil bir şekilde yapalım. Eğer gerçekten ülkemizi seviyorsak yapmamız gereken budur, doğru politikalardır ama siz ne yapıyorsunuz? Vatandaşın sigortasını attırıyorsunuz, yolları kesmeye başlıyorlar. TEDAŞ'ı, BEDAŞ'ı, bilmem nesi, her tarafı, sağcı, solcu, AKP'li veya başka partili fark etmiyor, hepsi aynı tepkiyi gösteriyor, batıda da gösteriyor, doğuda da gösteriyor, Karadeniz'de de. Çünkü özel sektöre öyle bir teslim ettiniz ki kamusal olarak elinde tutması gereken bir enerji olayında şimdi elektrik de dalgalı gidiyor; bütün araçlar, buz dolapları, televizyonlar, hepsi bozuluyor, beyaz eşyaya pazar açıyorsunuz.

Şimdi buraya getirdiğiniz yapılandırma bizi ikna etmiyor, yeterli bulmuyoruz, yanlış buluyoruz, sistemini de yanlış buluyoruz. Bu köklü bir çözüm gerektiren bir konudur.

Bunun içine çokça şey serpiştirmişsiniz. "Sulama birlikleri ve kooperatifleri" diyorsunuz. "Sulama birlikleri ve kooperatifleri" derken de bir ayırmacılık var, bir ayrımcılık var. Oysaki vatandaş tek tek kendi arazilerinde bu işleri yapıyor.

Burada "trampa" diye bir şey koymuşsunuz maddeye. Bu on dakikada anlatamıyorum. O trampayı, kamulaştırma trampalarındaki...

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Çıkarttık bunu.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, bu torbada 5 liralık bir af var arkadaşlar. İyi okuyun. Okunmadı demin önerge burada, özeti okundu. İki yerde geçiyor. Beş liralık. "Beş liraya kadar yapılmış eksik ödemeler bu fıkra hükmünün ihlali sayılmaz." 5 liralık af var bunun içinde, 5 liralık. 5 liralık af getirmişsiniz. İyi okuyun.

Teşekkür ederim.