GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE AZERBAYCAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TRANS ANADOLU DOĞAL GAZ BORU HATTI SİSTEMİNE İLİŞKİN HÜKÜMETLERARASI ANLAŞMANIN EKİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE THE TRANS ANATOLİAN GAS PİPELİNE COMPANY B. V. ARASINDA TRANS- ANADOLU DOĞAL GAZ BORU HATTI SİSTEMİ HAKKINDA EV SAHİBİ HÜKÜMET ANLAŞMASINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİĞİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:139
Tarih:10.09.2014

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisi adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

642 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Anlaşma ve eki Ev Sahibi Hükümet Anlaşması, hükûmetler arası anlaşma olarak geçiyor.

Şimdi, Mecliste yorgunluk başladı biliyorum, aslında konuşmasak da gitsek istiyorsunuz onu da biliyorum fakat milletvekilleri hakikaten bunu okudu mu? Bir ciddiyete davet edeceğim de onun için.

Uluslararası sözleşmeler kimin arasında yapılır arkadaşlar? Devletler arasında yapılır. Devletlerin hukuku, yapılan sözleşmenin müeyyideleri, borçları ve yükümlülüklerini belirler. Eğer siz devlet olarak sözleşme yapıyorsanız, bu yaptığınız sözleşmelerin ya Birleşmiş Milletler nezdindeki evrensel sözleşmeler olması lazım ya da Avrupa Konseyi nezdindeki bölgesel sözleşmeler olması lazım. Eğer bir ülke ile bir şirket arasında sözleşme yapıyorsanız bu bir uluslararası sözleşme değildir.

Şu sözleşmenin arka sayfasını bütün arkadaşların okumasını öneriyorum. Birazdan elinizi kaldıracaksınız. Dikkat edin, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti adına Taner Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı; imza. Ya karşısında? TANAP Doğal Gaz İletim Anonim Şirketi adına Saltuk Düzyol, Genel Müdür. Allah aşkına, bu bir uluslararası sözleşme midir?

Bakın, dikkat edin, bir dakika, bir dakika arkadaşlar, "..."(x)şirketiyle imzayı atmıyorsunuz, hükûmetler arası imzadan, sözleşmeden bahsediyoruz, kestane şirketi kurmuyoruz. Bakın, açık konuşayım, bir özel ticari şirket ile Hükûmet arasında imzalanan bir sözleşmeden bahsediyorum. Onun altında Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi Başkanı var. Şirket Başkanı var arkadaşlar, Şirket Başkanı, bakan değil. Uyarıyorum sizi yani Allah aşkına, her şeyi körü körüne kabul etmek zorunda mısınız? Ne zamandan beri şirket başkanlarıyla yapılan sözleşmeler uluslararası sözleşme oldu? Bunun bir ciddiyeti yok mu? Bunun bir uluslararası hukuk boyutu yok mu?

Şimdi ben size daha enteresan bir şey anlatacağım, burada başımıza gelecekleri anlatacağım. Bunun neler doğuracağını anlatacağım size. Türkiye'yi nasıl bağladığını, nelerle bağladığını anlatacağım size. Elbette ki Azerbaycan "gardaş" ülke. "Gardaş" ülkeyse "gardaş" ülkenin doğal gazı da biraz daha ucuz vermesi lazım değil mi? Ama vermiyor. Rusya'dan, İran'dan, Kürtlerden daha ucuza alıyoruz değil mi Sayın Bakan? O zaman rakamları açıklar mısınız?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ticari sır.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Rusya, Azerbaycan, İran ve Kerkük ve Kürtlerden aldığınız petrolün fiyatlarının açıklanmasını isteyeceğim Sayın Bakan, tek tek fiyatlarını ve kaç yıllığına bu sözleşmelerin yapıldığını; bu bir.

Bunu niye söylüyorum? Yani "gardaş"lık güzeldir, beraber iş yapmak daha güzeldir ama hep beraber kazanırsak çok daha güzeldir ama dengenin öyle olmadığını görüyoruz. Sayın Bakandan yine bir açıklama gereğini isteyeceğim çünkü yağmur yağdı bu sabah arkadaşlar. Yağmur yağdı, biliyor musunuz? Yağmurun yağması ne demek? Doğal gaza zam yapılması demek arkadaşlar, kış geliyor demek. Şimdi doğal gaza zam kapıda. Gerçi otomatiğe bağlı.

MUSTAFA MOROĞLU (İzmir) - "Yapmayacağım." dedi ya!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti tarihinde -bakın, dikkat edin- doğal gazı karneyle satan tek hükûmet AK PARTİ Hükûmetidir arkadaşlar. Sayın Bakan ben eğer doğru söylemiyorsam, yanlış anlatıyorsam lütfen buradan düzeltsin. 200 metreküp doğal gazla eylül ayındaki aldığımız doğal gaz birimi, kotası, karnesi 80 liradır. Bunun üstünde alan var mı? Şimdi...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yaz aylarında, yaz aylarında.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, hayır, bakın.

Şimdi, eylülde 80 liraydı, haziranda 140 liraydı.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yaz aylarında.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Durun, şimdi ben size söyleyeyim. Kışa girdiğimiz zaman bu 640 liraya çıkacak. Dikkat edin, 200 metreküpte. 200 metreküpte 640 liraya çıkacak olan karne... "Karne" diyorum, karne. Doğal gazı karneyle alıyorsunuz. 200 metreküpte, 20'nci günde doğal gazınız bitti -otomatik ya, kartı takıyorsunuz, çıkarıyorsunuz- ondan sonra üşürsünüz. Biraz fazla yaktınız mı üşürsünüz arkadaşlar; Ankara'da, başkentte üşürsünüz çünkü daha fazla alamazsınız, karneye bağlıdır.

Şimdi, bunu merak ediyorum: Bu doğal gaz bu dönemde ne kadar zam görecek? Bu karne devam edecek mi; karneye bağlanan doğal gaz olayı, zam olayı? Önümüzdeki dönem için Sayın Bakanın bir açıklama yapmasını bekliyorum. Yoksa, karneye göre mi yaşayalım? Yani, haftada kaç gün duş alalım mesela? Şofbeni yakıyorsunuz, gaz yakıyorsunuz. Yani, tencere yemeklerini, hangisini, kaç tanesini... Yani, insanlar, ev hanımları, herkes dikkat edecek, bilecek ki ona göre yakacak. Bazı yemekler var dört saatte pişiyor. Bu kotayla, bu gazla fasulye dört saatte pişiyorsa, kardeşim, pişiremezse fasulyenin pirzoladan daha pahalıya mal olduğunu görürsünüz. Hayatın her alanına yansıyor, demek istediğim bu. Bu sosyal boyutu ama akçe boyutuna geleceğim.

Şimdi, bu sözleşmede püf nokta ne biliyor musunuz arkadaşlar? Bu sözleşme de 2012'de imzalanmış, adı "TANAP" olan hükûmetler arası anlaşma; IGA da yazıyor burada, tabii, kısaltılmış olarak. Bir de Hollanda'da kurulmuş bir şirket var. Azerbaycan uyanıktır, dikkat edin, Azerbaycanlılar bizimkilerden uyanık. Azerbaycan BOTAŞ'la iş yaptığı zaman Azerbaycan'da BOTAŞ İngiliz hukukçuları kendine hukuk müşaviri olarak tutmuştu, Türkiye'den hukukçu tutmamıştı; BOTAŞ'ın uzun bir süre hukuk müşavirliğini İngiliz hukukçular yapmıştı. Şimdi, Azerbaycanlılar bu hesabı iyi bildiği için hükûmetlerine bağlı Hollanda'da bir şirket kurmuşlar. Hollanda'da kurdukları şirket... Dikkat edin, Hollanda'da bir şirket kurmuşlar, şirket Hollanda'da. Hollanda Avrupa Birliği üyesi. Azerbaycan ile Türkiye, ikisi de Avrupa Konseyi üyesi, Birliğe üye değil. Yani, Hollanda'da kurulan bu şirket şu demek: "Ben Avrupa Birliği -Lüksemburg- Adalet Divanı hukukuna bağlıyım. Ben bir zarara uğrarsam şirket merkezim burada, yaktım çıranızı." Doğal gazla değil, kibrit çakarak yakar. Niye? Bu anlaşmanın kodları var arkadaşlar. KDV kaldırılıyor; hükûmet güvenceleri getiriliyor; yol yapımında, boru hattı yapımında birtakım avantajlar getiriliyor. Kime getiriliyor? Bu TANAP'ta yer alacak şirket ve taşeron şirketlere. Nedir mesela? "Hizmet tesliminden doğan katma değer vergisinden muaf tutulması." Dikkat edin, nereden gidiyor? Hazineden gidiyor çünkü Türkiye'de yapılacak bir işten bahsediyoruz. Yine, bazı malların kredi kullanımını destekleme fonu ve Bakanlar Kurulu finans ve destek kararı var. Ha, teşvik işvereni, istihdamı güzeldir ama Allah bilir, bir HDP'li iş adamı gelse, destek görür mü diye merak ediyorum, hadi CHP'yle aranız iyi değil, MHP'yle hiç iyi değil. Bir şirket, bir iş adamı gelse Bakanlar Kurulundan, destekleme fonundan bir garanti alabilir mi?

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Hemen alır, hemen alır.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Alır, alır, ortaksınız, birlikte çalışıyorsunuz.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bizim bütün iş adamlarını terör örgütleri listesine aldılar Sayın Sinan Oğan. Demin konuştun, boş konuştun, bir camiyle, bir mescitle... Aha pasaport, diplomatik, git, istediğin kadar namaz kıl, gel.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Terör örgütüyle görüşüyorsunuz ya, ortaksınız.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Yani o kadar basit değil, işin esasına geleceksiniz. Bırakın, öyle kimlikle uğraşırken... Zaten aramızda sınır yok Azerbaycan ile Türkiye arasında. Türki cumhuriyetler içinde bir tek diliyle anlaştığımız ülke Azerbaycan'dır. 9 tane Türki cumhuriyetinin devlet başkanı bir araya geldiği zaman, o 9 tane devlet başkanı kendi aralarında -Türkmenistan, Kazakistan, Moğolistan- Türkçe konuşamadıkları için -biz hani burada da konuşuyoruz ya, ortak dil, resmî dil Türkçeyi konuşuyoruz ya- onlar da kendi aralarında Rusça konuşmuştu. Burada diplomatlar var, eğer ben doğru söylemiyorsam siz teyit ediniz. Öğle değil miydi arkadaşlar? Ha, yani şunu demek istiyorum: Kafkaslarda kalbimiz, Orta Doğu'da kalbimiz, Şengal'de, Tuzhurmatu'da, Bakü'de, Balkanlarda. Biz, gerçekten, öylesine büyük bir kültürün bütün harmanını bu Anadolu topraklarına taşıdık; yaşatıyorsak, hepsini kucaklamak hepimizin sevdası olmalıdır.

Ben, burada şunu anlatmak istiyorum: Yani, bu uluslararası sözleşmeleri, ya konuşmayalım imzalayalım, ya konuşmayalım kabul edelim, ya konuşalım arkadaşlar; ne var bunun içinde?

Şimdi, ben şöyle bir baktım, belki ilgi alanım olduğu için. Aslında kuşkular dile getirilmiş Dışişleri Komisyonunda, hem de Hükûmet tarafından; ticari ve idari hususlarda bazı sıkıntıların doğabileceği söylenmiş. Sonra, "Bu anlaşmada finansal desteklerden faydalanılabilmesi amacıyla -dikkat edin, finansal desteklerden faydalanılabilmesi amacıyla- evet, Hollanda merkezli bir şirket olarak kurulması yönündeki tercihin bildirildiği -şirketin İngilizcesini yazıyor burada, söyleşmede var- ve Hollanda'da kurulan proje şirketinin yatırımcı sıfatıyla -yatırımcı sıfatıyla, dikkat edin- Hükûmetimiz ile ev sahibi hükûmet anlaşma imzaladı." Ev sahibi hükûmet kim? Hollanda mı, Bakü mü, Ankara mı? Ev sahibi hükûmet kim? Boru bizden geçecek, onu anladık, ona da geleceğim, şimdi anlatacağım.

Arkadaşlar, gerçekten donanımlı, uzman... Evet, Türkiye'de de enerji hukuku konusunda ciddi bir atak var, görüyorum, meraklılar var çünkü para kazandılar. Bütün medya holdingleri de enerji alanına daldılar, bir tek Meclis dalamadı. Bu konuda en dışarıda kalan, bilgisiz olan, ne olduğunu bilmeyen konumda olan Meclistir, milletin iradesidir. Öbür taraftan da götüren götürüyor.

Şimdi, burada şu noktada merak ediyorum: "Madde 1- TANAP'la söz konusu şirketle ilgili anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunmasına..." Hükûmetimiz bir şirketle bir uluslararası sözleşmeyi imzaladı; imzaladı değil mi, tamam; sonra onayladı, o da tamam. Yine diplomatlar var burada, iki tarafta da var. Bunun depo edilmesi lazım, uluslararası sözleşmenin. Uluslararası sözleşmeler depo edildiği zaman tamamen hayata geçmiş olur.

Şimdi, bu hayata geçme konusunda hemen dikkatinizi 11'inci sayfaya çekeceğim. İşte, bu 11'inci sayfada ne varsa var arkadaşlar. Bunun içinde şöyle karınca duasıyla 2 sayfa var. Bu 2 sayfaya dikkat edin: "Ev Sahibi Hükümet Anlaşması" diye geçiyor. Ev sahibi olmayan kim, Türkiye mi? Hollanda'daki şirketin ev sahibi Azerbaycan.

Şimdi, burada, bu projede bazı kavramlar konulmuş. "TANAP Doğal Gaz İletim Anonim Şirketi" olarak adı değiştiriliyor Türkiye'dekinin. Ev sahibi Hükûmet içerisinde bu isim veriliyor. "Bundan böyle 'TANAP Proje Şirketi' olarak anılacaktır." diyor.

BOTAŞ'a geliyor, "BOTAŞ GTA, işbu Anlaşma'nın..." Atfedilen anlamı olarak BOTAŞ geçiyor ve şu madde 3'e bakın arkadaşlar, gözlüklerim yok ama okuyabileceğim size: "BOTAŞ'ın, TANAP Doğal Gaz İletim A.Ş. ile SD2 Gaz Satış Anlaşması'na konu 6 milyar metreküp Gazın Türkiye Cumhuriyeti Toprakları içerisinde ve boyunca Transit Geçişi, -transit geçişi, Türkiye toprakları içinden geçişi- teslim alınması ve/veya teslim edilmesi için 15 yıl süreli bir taşıma anlaşması ("BOTAŞ GTA") akdetmesi, (iii) BOTAŞ'ın, BOTAŞ GTA'daki tarife kesinleşme tarihinde yapılacak düzeltmeye tabi olarak BOTAŞ GTA'da belirlendiği üzere; Eskişehir çıkış noktasında her 1000 metreküp Gaz için 79 USD -yani, dolar, Amerikan doları- ve buna ilişkin yakıt masrafı ve Trakya çıkış noktasında her 1000 metreküp Gaz için 103 USD -Amerikan doları- ve buna ilişkin yakıt masrafı, her durumda %100 kapasite kullanımını esas alacak ve 2018'den başlayarak her yıl %1 oranında artırılacak birim tarife(leri) ödemesi, (iv) BOTAŞ'ın diğer ilgili anlaşmaları ve düzenlemeleri akdetmesi ve yürütmesi, hususlarında anlaşırlar. "

Arkadaşlar, siz buradan ne anladınız şimdi, yüce Meclis? Bunca yıl taahhüt, bunca yıldan sonra her 1.000... Bakın, Eskişehir'de 79 dolar, Trakya çıkışında her 1.000 metreküp için 103 dolar, 1 varil ham petrol parası değil arkadaşlar.

1 varil ham petrol ne kadar şu an?

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - 110 dolar.

HASİP KAPLAN (Devamla) - 110 mu, 120 mi? O civarda. Sayın Bakan daha...

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - 102 dolar.

HASİP KAPLAN (Devamla) - 102'ymiş, Sayın Bakan söyledi. Orta Doğu'daki kargaşadan ucuzlamış.

Şimdi, aslında burada benim anlatmak istediğim şu: Ben Türkiye Azerbaycan'la böyle bir anlaşma yapmasın demiyorum, yapılsın, yapılması lazım. Irak'la da yapılması lazım, sosyoekonomik ilişkilerimizin güçlenmesi için çok çok önemlidir. Ama, bunu sağlam tutmak lazım.

Bakın, hükûmetler gelir geçer, kişiler gelir geçer, şirketler de gelir geçer ama devletler kalır. Benim itirazım burada şirketleredir arkadaşlar. Hükûmet şirketle anlaştı, şirket gitti, krediyi aldı, parayı götürdü, işi yaptı yapmadı, sonra şirket iflas etti. Ne olacak on sekiz yıl? Yani, burada sorular var kafada cevap bulamayan. Ben, Türkiye'nin ekonomisinin mutlak suretle Rusya'yla, Azerbaycan'la, İran'la, Irak'la... Yani, benim burada söylemek istediğim, daha düzenli bir şekilde buna destek, bunu hazırlamak mümkün.

Biz, HDP olarak bu tür bir kardeş ülkeyle elbette ki bu ticari, ekonomik, sosyal, kültürel bütün ilişkilerin geliştirilmesinden yanayız. Bu yönüyle elbette ki olumlu oy vereceğiz ama uyarılarımızı da eklemiş olduk.

Teşekkür ediyorum.