| Konu: | SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 14.10.2014 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de soru soran bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, kamuoyunun aydınlanmasında koymuş oldukları katkılardan dolayı. Ortada -Sayın Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'le- yapılan açıklamalarda herhangi bir tenakuz, herhangi bir çelişki varmış gibi gösterilmiş olmasını doğru bulmuyorum. "Bor madeni, bu ülkede, AK PARTİ hükûmetlerimiz zamanında özelleşmeyecek." demiştik. Ne böyle bir hedefimiz var ne böyle bir niyetimiz var ne de böyle bir çabamız var. Bunu belki kamuoyuyla en az on defa basın yoluyla da paylaştık. Bor madeni, bırakın özelleşmesini -hani derler ya- sizin tapulu malınızda, tapulu arazinizde bulunmuş olsa dahi devletindir. O yüzden borun stratejik önemine istinaden bir hassasiyetimiz var fakat bu, teknolojinin ve bir kısım enstrümanların bor madeninden ayrı olarak özel şirketler tarafından yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Hatırlasanız buradan geçirdiğimiz bir kanun maddesinde burada kanunlaşan, bu Genel Kurulda kanunlaşan tasarıda bununla alakalı açıklamaları da yapmıştık.
İkinci konu -Sayın Susam'ın- bu açma-kesmeyle alakalı. Ben şöyle bir cümle kullanayım: Belki de bunun düzeltilmesinde birçok kendi iç çalışmamız kadar, sizin yazılı soru önergesinde sorduğunuz konunun da tesiri olmuştur. Ben bunu bu manada yapıcı olarak buluyorum ve bunun düzeltilmiş olmasının vatandaşımız adına, sanayicimiz adına da doğru bir işlem olduğunu kabul ediyorum.
Burada sorulan, dikkatinizi çekmiştir, yazılı veya sözlü soru önergelerinde -diğer bakan arkadaşların da olduğu gibi- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının cevaplanmamış, süresi içerisinde cevaplanmamış bir adet sorusu bulunmamaktadır. Her şeyi şeffaf ve net olarak burada cevaplamaya gayret ediyoruz.
Şimdi, Soma'da ne oluyor? Değerli arkadaşlar, hatırlarsanız, Soma'da her birimizin bir duruş sergilemesi lazım geldiğini, işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle alakalı mutlaka mesafelerin katedilmesi lazım geldiğini ama aynı zamanda orada hayatın devam ettiğini ve -15.500 kişilik- oradaki 2 bin tane nakliyeciyle beraber ekonominin Soma için çok önemli olduğunu ve bunun oradaki 3 tane büyük kömür işletmesi tarafından sağlandığını hep beraber söylemiştik. Bu bir afet değilse mutlaka bir suç vardır ve bu suçun da ortaya çıkması için yargı da devam ediyor, ister kamu tarafından kaynaklansın isterse özel sektör tarafından kaynaklansın. Ancak, bunu tespit ederken, bununla alakalı işlemler devam ederken, eksiklerin giderilmesi hâlinde oradaki işletmelerin behemehâl üretime geçmesi lazım geldiğini söylemiştik. Bazı arkadaşlarımız bununla alakalı bazı popülist yaklaşımlarda bulunmuşlardı ve o işletmelerin açılmamasıyla alakalı burada tutanaklara geçen söylemlerde bulunmuşlardı. Biz, şunu söylüyoruz: Önemli olan oradaki işçi kardeşlerimizin, mühendislerimizin, çalışanlarımızın sağlığıdır ve o sağlandıktan sonra o işletmelerin mutlaka açılması lazım geldiğidir. Tabii ki orası üretime geçecek ki, orası çalışacak ki Kınık'taki nakliyecimizin de diğer nakliyeciler kooperatiflerinin de borçları ödenmelidir. O yüzden, biz, o madenlerin- yerli kömürlerin üretilmesi adına- mutlaka aktif hâle getirilmesi lazım geldiğini ve buradaki yaptığımız düzenlemelerle -her birinizin özellikle torba yasayla alakalı koymuş olduğunuz katkılarla beraber- orada hem işçilerin hem de işverenlerin bir çalışma huzuruyla beraber devam edebilecekleri ortamı oluşturmamız lazım geldiğini söylemiştik. Biz, 140 metrelik -özellikle Işıklar'la alakalı- ocağın işletilmesine, MİGEM olarak yaptığımız teftişlerde, çalışmasına mani bir hâl olmadığını, öncelikle 30 metre, arkasından da diğer kısımlarla alakalı işletmeye açılmasını tavsiye ettik. Çalışma Bakanlığımız da benzer bir şekilde raporunu hazırlıyor ve artık orası inşallah üretime geçmiş olacak ama önceliğimiz yine işçilerimizin sağlığı.
Ben tekrar bu bilgileri sizlerle paylaşıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)