GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tıbbi malzeme yokluğu nedeniyle duran ameliyatlara ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:4
Tarih:15.10.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, tıbbi malzeme yokluğu nedeniyle duran ameliyatlar konusunu ve alışkanlık hâline gelen bu durumun halkımızın sağlığı üzerine olan olumsuz etkilerini dikkatinize sunmak istiyorum. Para kazanmak uğruna halkın sağlığını tehlikeye atmayan ve kendi çocuğuna nasıl bir sağlık hizmeti istiyorsa herkes için aynı hizmeti isteyen milletvekillerini de saygıyla selamlarım.

Yıllardır ülkemizin sağlık sistemi Sağlık Bakanının değil Sosyal Güvenlik Kurumunun yani SGK'nın yani Çalışma Bakanının yönettiği bilinmektedir. Bu durumu, son bir haftada duran ameliyatlardan bir kez daha anlamış bulunuyoruz. Sağlık Bakanlığı, inşaatlardan, üniversite kurmaktan, enstitü kurmaktan ve personelden sorumlu bir bakanlık hâline gelmiş durumdadır; vatandaşın derdini ise sadece ama sadece seyretmektedir. Gün geçmiyor ki şu malzeme ödenmiyor, şu ilaç ödenmiyor, şu ameliyat yapılamıyor, şu protezi veya ortezi alamıyorum gibi vatandaşın derdiyle karşılaşmayalım.

Bakın arkadaşlar, 1 Ekim 2014 günü SGK çıkıyor, hayati öneme sahip olan "Kalp, damar ve beyinle ilgili malzemelerin fiyatlarını düşürdüm." diyor bir anda. Vatandaşın ameliyatı durmuş mu, vatandaş ölmüş mü, sakat mı kalmış asla umurunda değil. Be kardeşim! Zaten malzemeyi sen üretemiyorsun, zaten dövize yani dışarıya bağımlısın, enflasyonu yüzde 5 tahmin etmişsin, enflasyon iki kat olmuş, yüzde 9,5. Kalkmış bir de utanmadan bu malzemelerin fiyatlarını indiriyorsun. Vatandaş da tepki gösterince kalkıyorsun 100 liradan 70 liraya indirdiğin malzemelerin fiyatını 5 lira artırarak "75 liraya çıkardım." diyorsun, halkı kandırıyorsun ama ameliyatlar yine yapılamıyor. Bakın, 1 Ekimde bir tebliğ yayınladınız, olmadı iki gün önce bu tebliği değiştirdiniz. Yine olmadı, ameliyatlar yine yapılamıyor ama siz kalkmışsınız "Biz sorunu çözdük." diye halkı kandırıyorsunuz. Vatandaşın bir kısmı da hâlâ size inanıyor ve diyor ki doktora "Hükûmet sorunu çözdü, sen ameliyat yapamıyorsun." ve doktorları dövüyor, şiddet uyguluyor ve doktorları öldürüyor. Bunun da tek sorumlusu sizsiniz. Çünkü sağlıktan anladığınız sadece ve de sadece paradır. Vatandaşın kanser tedavisi durmuş, kanser ilacını bulamıyor, çırpınıyor, Bakana ulaşıyor derdini anlatıyor, Bakan cebine üç kuruş para koyuyor. İşte sizin sağlıktan anladığınız budur. Her gün çırpınıyor vatandaş hastanelerde yer bulamıyor. Beni yüzlerce insan arıyor her gün, sizi de eminim ki arıyordur. Vatandaş diyor ki: "Ben ekmeğe vergi ödüyorum, içtiğim suya vergi ödüyorum, eğer iş bulursam şanslı olarak SGK primimi ödüyorum ama gün geliyor, ameliyat masasına yatıyorum, sen benim ameliyatımı yapmıyorsun." Allah'tan reva mı bu?

Bakın, kaç kişiden duymuşsunuzdur, vatandaş kalp krizi geçiriyor, masaya yatıyor, tam anjiyo yapılacak, bir tanesi gelip mecburen diyor ki: "Efendim, SGK Çin malını ödüyor, Avrupa malı istersen şu kadar fark ödeyeceksin." Var mı böyle bir şey, Allah'tan reva mı? Hiçbir şekilde, bunu masada dua okuyan vatandaşa yapmaya hakkınız yok.

Bakın, protez ve ortez konusunda durum çok daha vahim. Altı yıldır hiçbir protezin ve ortezin fiyatını arttırmadınız. Hiç mi enflasyon yok, hiç mi döviz artışı yok, niye arttırmadınız? Çünkü, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak istemiyorsunuz. Ölen vatandaşın ihtiyacını karşılamıyorsunuz ki yürüyemeyen vatandaşın ihtiyacını karşılayın.

Daha da kötü bir şey yaptınız, bakın, daha da kötü bir şey yaptınız; eğer bir insana takma bacak lazımsa bu insan gaziyse farklı davranıyorsunuz, normal vatandaşsa farklı davranıyorsunuz. Allah'tan reva mıdır bu? Yetmedi, gazileri bile ayırdınız. Gazi eğer Kore'de veyahut da Kıbrıs'ta gazi olmuşsa ayrı, doğu ve güneydoğuda terör nedeniyle gazi olmuşsa ayrı davranıyorsunuz. Sizin Allah'tan hiç korkunuz yok mu?

MUSA ÇAM (İzmir) - Yok, bunların korkuları yok hocam!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bakın, bu gazilere bir kısıtlama yapmadan takma bacak taktırıyordunuz, şimdi onları da SUT'a yani Sağlık Uygulama Tebliği'ne mahkûm ettiniz. Adım adım gazilerimizi de bir şekilde geri götürüyorsunuz. Savaş çıkmayacak, nasıl olsa Kıbrıs'a bir daha gitmeyeceğiz diye o gazilere ödemiyorsunuz ama doğu ve güneydoğudakilere ödemeye çalışıyorsunuz, onu da yapmayıp bir adım onları da geriye çekiyorsunuz.

Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki: Herkese eşit, kaliteli, ulaşılabilir ve katkı payı ödemeden sağlık hizmeti sunmak mümkündür. Nasıl mı? Milletin anasına küfreden adamları zengin yapmayın, çalmayın, çırpmayın, yolsuzlukları önleyin yeter. En büyük yolsuzluklar sağlıktadır diyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)