GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:118
Tarih:12.06.2012

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz perşembe günü, Manisa Milletvekili Özgür Özel'le birlikte, bu Parlamentonun parmaklıklar arkasındaki 8 milletvekilinden birini, Mustafa Balbay'ı ziyaret ettik. Şimdi burada, Türkiye, hatta dünya parlamenter tarihinde bir ilki hep beraber yaşayacağız. Halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili, mensubu bulunduğu Meclise parmaklıklar arkasından seslenecek. Ben de, bu tarihî ama hepimiz açısından utanç verici bu konuşmanın sesi olacağım.

"Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24'üncü Döneminin vücut bulmasını sağlayan 12 Haziran seçimlerinin yıl dönümü nedeniyle Silivri'den söz almış bulunuyorum. Ülkemizin zaman zaman içinden geçtiği olağanüstü dönemlerden birini daha yaşıyoruz. Şu anda oturduğunuz koltuklarda 8 eksik var. Bir yıldır o koltuklar boş. Bir okulda sınıftaki öğrencilerden birkaçı sürekli gelmiyorsa, onlarla geçmişte sorun yaşamış arkadaşları bile telaşlanır, nedenini öğrenmeye çalışırlar. Hele de onların okula gelmesini sağlamak için kendilerinin yapabileceği bir şey varsa bir an bile durmazlar. Ülke yönetiminin kalbi olan Parlamentonun eksiklerini gidermek sizin sorumluluğunuz değilse kimindir? Sizden hiçbir şekilde kişisel talepte bulunmuyorum, sadece elinizi oylama düğmesine koyup bu sorunun yanıtını vermenizi bekliyorum. Oylamadan çıkacak sonuç kabulümdür.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisin kendisine iş edindiği konulardan birinin Türkiye'nin yakın geçmişindeki bütün karanlık noktaları araştırmak olduğunu görüyorum. Geçmişteki hukuksuzluklar, faili meçhul karanlık olaylar elbette ki araştırılmalı, ancak bugünü de unutmamanızı dilerim. Silivri'de görülmekte olan davalarla ilgili hepinizin kafasında belli bir yargı var. Gerçek şudur diye başlayıp zamanınızı almayacağım, Silivri davalarının ne kadar süreceğini sizin çalışmanızdan bir benzetmeyle anlatacağım.

Düşünün ki elli maddelik bir yasayı görüşüyorsunuz, her maddeyi oyladığınızda iki yeni madde daha ekleniyor. Böyle bir görüşmeyi ne zaman tamamlarsınız? İşte, Silivri davaları bu mantıkla devam ediyor. Üst üste yığılan iddianamelerin içeriği ise insanların düşüncelerinin, mesleklerinin, sosyal yaşamlarının suç sayıldığı bir hukuksuzluk zincirinden ibaret. Bu tabloya bakıp hukuk işliyor diyebilir misiniz? Sık sık Meclis gündemine de gelen yakın tarihimizdeki siyasi davalardan hangisi için hukuki diyebilirsiniz? Dün Yassıada varsa bugün Silivri var, dün sıkıyönetim mahkemeleri varsa bugün özel yetkili mahkemeler var.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçimler demokrasinin en önemli unsurudur ancak bir seçimin gerçekte demokratik olabilmesi için halkın iradesinin eksiksiz Parlamentoya yansıması gerekir. Bugün, dünyanın her ülkesinde seçim vardır ama her ülkede demokrasi yoktur. Demokrasinin kalitesi iktidar partisinin aldığı oy oranıyla ölçülemez. Bugün en çok tartıştığımız Suriye'de Devlet Başkanı Esad'ı o koltukta tutan gücün halktan aldığı oy oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu anımsatmak isterim. Mısır'ın devrik Başkanı Hüsnü Mübarek üst üste beş seçimden yine yüzde 90'lık seçim başarısıyla çıkmıştı.

NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Ayıp? Ayıp?

VELİ AĞBABA (Devamla) - Demokrasilerde bir siyasetçi, kendisi gibi düşünenlerin verdiği destek kadar değil, kendisi gibi düşünmeyenlerin duyduğu saygı kadar büyüktür. Bu yapıdaki siyasetçilerle Meclisin ortak paydalarının artacağına ve iç barışın sağlamlaşacağına inanıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben, partim Cumhuriyet Halk Partisinin İzmir ikinci bölgede aday göstermesiyle her 2 seçmenden 1'inin oyunu alarak milletvekilli seçildim. Yargı onayladı, sizler de onaylayıp özlük haklarımı verdiniz. Ancak gelinen noktada beni demir parmaklıkların arkasında bırakan mevcut durumu kabullenerek siz bana şunu söylüyorsunuz: `Hiçbir faaliyete katılmadan maaşını al.' Bu, benim ahlaken kabul edebileceğim bir durum değil.

MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Maaşını almasın.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Silivri'de beni en çok meşgul eden konulardan biri bu. Siyaset bir takım oyunuysa siz bana `Sen ilk 11'in içinde sahadasın ama topa dokunmak yasak.' diyorsunuz. Ben Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı yönettiği, adım adım modern Türkiye'nin temellerini attığı bu Mecliste halkı temsil etme görevini yerine?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHARREM İNCE (Yalova) - Hapisteki bir milletvekilinin mektubunu okuyor, arka taraftan laf atıyor. Ahlakla uyuşuyor mu bu?

VELİ AĞBABA (Devamla) - ?getirmek istiyorum. Özgürlükte yeri geldikçe dile getirdiğim, yazdığım `En kötü Meclis bile kapalı bir Meclisten iyidir.' sözünü huzurunuzda bir kez daha vurguluyor, daha güzel bir Türkiye için Meclis zemininde her şeyi özgürce konuşacağımız günlerin özlemiyle hepinize saygılar sunuyorum.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay" (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ağbaba.