GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:8
Tarih:23.10.2014

CHP GRUBU ADINA ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanun Tasarısı hakkında söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dünyada özellikle 20'nci yüzyılın ortalarında başlayan iletişim, teknoloji, bilişim sektörü veya teknolojileri baş döndürücü bir hızla gelişiyor, takip etmek imkânsız hâle geldi ve hayatın her alanında bizi kapsamaktadır. Sağlık alanında, eğitim alanında, ticaret alanında, tarım alanında veya her alanda hızla gelişmektedir. Bugün bizim konumuz olan elektronik ticarette de gelişmeler yine aynı şekilde baş döndürücü hızla gelişmekte ve geleneksel, bildiğimiz ticaret hızla elektronik ticarete kaymaktadır.

2013 yılında devletin resmî rakamlarına göre bilişim sektörü yüzde 11,3 geliştiği hâlde elektronik ticaretin gelişme hızı yüzde 30 civarındadır. Yine yapılan tahminlere göre de 2050 yılında dünyadaki ticaretin yaklaşık olarak yüzde 80'i veya yüzde 80'i aşan kısmının da elektronik ticaretle yapılacağı öngörülmektedir.

Değerli arkadaşlar, benim de dünyayı anlamak için rehberim olan diyalektik felsefe evrenin değişim dinamiğini açıklarken altyapı kurumlarından ve üstyapı kurumlarından bahseder. Teknolojinin gelişmesi, üretim araçları altyapıyı karşılar ve ticaret, yasalar, kültür, sosyolojik davranışlar da üst yapıyı. Diyalektik felsefe der ki: "Altyapı geliştikçe yani üretim araçları ve teknoloji geliştikçe bu üstyapıyı etkiler ve değişime zorlar." Bugün dünyada teknolojinin ve elektronik ticaretin gelişmesi bizde yasaları da değişime zorlamakta, yeni kavramları, İnternet gibi, erişim gibi, erişim sağlayıcı, hizmet sağlayıcı gibi yeni kavramları hayata soktuğu için bunların yasalarda yer alması gerekiyor. O anlamda, bu elektronik ticaret kanununun gelmesi zorunluydu.

Ama yine aynı şekilde diyalektik felsefe diyor ki: "Yasalar çıktığı andan itibaren eskimeye başlar." Eğer bugün bu yasayı kabul edersek yarın sabahtan itibaren teknolojinin gelişimi, üretim araçlarının gelişimi durmayacağı için bu yasa yarından itibaren eskimeye başlayacak ve yetersiz kalacaktır.

Değerli arkadaşlar, Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan yeni bir süreç var, o da şu: Dünyadaki ticaretin elektronik ticarete kaymasıyla bildiğimiz klasik, yerleşik ticaret yapan firmalar, mağazada ticaret yapan firmalar, elektronik ticaretin bu rekabetine karşı yeni önlemler almakta, yeni enstrümanlar geliştirmekte. Örneğin, yine Amerika Birleşik Devletleri'nde çok uluslu bazı mağazaların şimdi elektronik ticaretin rekabetinden korunmak için geliştirdiği bazı teknolojiler var. Onlardan bir tanesi şu: Mağazaya gittiğiniz zaman elektronik ticarette o satılan malların içeriğiyle ilgili bilgi avantajını o mağazalara kaydırmak için, vitrinlerin camına dokunmatik olarak içeride satılan mallarla ilgili bilgiler, o malın evsafı, içeriği, yapılışı ve belki onun kadar önemli, daha önce bu malı kullanan insanların düşüncelerini de dışarıdan görebiliyor ya da şimdi bazı mağazalar içeride interaktif aynalar vasıtasıyla soyunma kabinlerine girmeden aynanın karşısına geçerek üzerinde kazak, elbise, gömlek deneyebiliyor.

Şimdi, biraz önce söylediğim, bu yasa yarından itibaren eskiyecek dediğim konulardan bir tanesi bu çünkü önümüzdeki süreçte yeni anlaşmazlıklar, yeni kavramlar ortaya çıkacak. Mağazaya girdiniz, interaktif aynaya geçtiniz ve gömleğinizi seçtiniz ancak uymadı. Bu, yerleşik ticarete mi girer, yoksa elektronik ticarete mi girer bu da ihtilaflı hâle gelecek ve öyle sanıyorum ki bu yasama yılında olmaz ama önümüzdeki dönemde elektronik ticarette yeni bir yasa gelmek zorunda kalacak, bu süreç böyle devam edecek.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye hızla gelişen bilişim teknolojisinin, bilişim sektörünün bir ucundan yakalamak zorunda. Türkiye sanayi devrimini ıskaladı, sanayi devrimini yakalayamadı. Şimdi, dünya, bilişim sektörüne, sanayi ötesi toplum modeline geçerken Türkiye hâlâ bir sanayi toplum modelini bile yakalayamadı. Onun için, elektronik ticareti düzenlerken kantarın topuzunu kaçırmadan bir yandan elektronik ticaretten zarar görecek tüketicileri korurken öte yandan da elektronik ticaret yapan ve bunun yazılım sektöründe çalışan firmaları da korumak zorundayız ki bir ucundan yakalayabilelim ve bu sektörü de kaçırmayalım sanayi sektörünü kaçırdığımız gibi.

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Yasası'nda en çok tartıştığımız, alt komisyonda, komisyonda tartıştığımız konu aslında yasanın 6'ncı maddesi. Sayın Bakan biraz önce konuşurken 6'ncı maddede getirilen düzenlemenin tüketici yararına olduğunu anlatmaya çalıştı ama bana göre en sakıncalı olduğu yer de burası. Dünyada istenmeyen ticari elektronik postaların engellenmesi için 2 tane yol var: Bir tanesinde firmalar ilk defa bir elektronik postayı gönderir ve tüketicinin, kullanıcının onu reddetme hakkı var, ona ecnebiler "opt-out" diyor. İkincisi de biraz önce Sayın Bakanın da söylediği gibi, bir elektronik posta, daha doğrusu ticari elektronik posta göndermek için daha önceden izin alma hakkı, ona da "opt-in" diyorlar. Şimdi, biz burada "opt-out" sisteminin uygulanmasını istedik alt komisyonda ve komisyonlarda. Yani bir firma uğraşmış, bir ürün geliştirmişse tüketiciye, kullanıcıya ilk kez göndersin ve bunun ne olduğunu tüketici görsün ama aynı elektronik postada onu reddetme ve bir daha da almama hakkı olsun. Aslında ona da gerek yok çünkü 8'inci madde diyor ki: Tüketici, kullanıcı hiçbir gerekçe göstermeden ticari elektronik postaları almayı reddedebilir. Öyle olunca bu kadar üreten, bu kadar çalışan firmaların bir tek kez olsun yaptıkları ürünlerini tanıtma hakkı var Türkiye'de elektronik ticaretin gelişmesi için ve gelişmesi de gerekiyor. Biraz önce Sayın Susam da bahsetti Alibaba firmasından, 1999 yılında kuruldu on beş sene önce. Bugün, Alibaba firmasında 25 bin kişi çalışıyor ve 2014 yılıyla değeri 168 milyar dolar. Kuruluş amacı Çin'de üretilen malların dünyaya pazarlanması. Çok başarılı oldular, şu anda New York Borsası'na kote, 168 milyar dolar şirket değeri var. Şimdi, bizde de bizim ürünlerimizi dünyaya pazarlayacak yeni şirketlerin ortaya çıkması lazım gerek elektronik ticaret yapan şirketlerin gerek bu konuda yazılım geliştirecek şirketlerin. Yani burada bizim çıkardığımız yasa aslında tüketici yasası değil, tüketiciyi koruma yasası değil, elektronik ticaret yasası. Yasanın en zayıf, en yanlış olan yeri burası. Bazı konularda tek tük, birkaç cümle, bazı ayrıntılarda itirazlarımız oldu ama asıl temel noktası burası ve bu şekilde geçerse, 6'ncı madde değiştirilmezse Türkiye'den yeni bir dünya markası olacak elektronik ticaret firmasının çıkması mümkün değil. Burada elektronik ticaret ve yazılım yapacak olan firmalar sosyal kuruluşlar değil yani bu sektörü geliştirmek için veya kendini tanıtmak için yapacak firmalar değil, mutlaka devletin yönlendirmesi ve bu konuda teşvik etmesi gereken firmalar. Onun için eğer uygun görürseniz 6'ncı madde geldiğinde bir önergeyle orayı değiştirelim deriz.

Bilişim sektörü, elektronik ilişkiler insanın yaşamını kolaylaştırdığı gibi çok önemli bazı sakıncaları da içeriyor. Tamamının bu kanun içerisinde düzeltilmesi mümkün değil ama başka kanunlarda hızla değişiklikler yapmak gerekiyor. O da şu: İnternet ortamındaki verilerin derlenmesi ve o verilerin de ticari meta hâline gelmesi. Şu anda siz İnternet'te İtalya'da bir otele 3 defa girdiğiniz zaman 4'üncü açtığınızda İtalya'daki otellerin reklamı ya da çok lüks otomobillere baktığınızda 3'üncü açışınızda o firmaların reklamı gelir. Bu aynı zamanda insanın hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak önlemler de içerebilir, diğer yasalarda buna uygun düzenlemeler de yapmak gerekir.

Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)