| Konu: | Muharrem ayına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 04.11.2014 |
İBRAHİM YİĞİT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; muharrem ayı münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, konuşmama başlamadan önce, Konya Ermenek'te yaşanan maden faciasındaki tüm işçi kardeşlerimizin yakınlarına sabır ve metanet diliyorum. Hepimizi derinden üzen bu olayların yenilerinin yaşanmaması en büyük dileğimizdir.
Değerli milletvekilleri, muharrem ayı vesilesiyle, her yıl olduğu gibi bu yıl da, Kerbela'da yaşanan vahşi insanlık dramının ne ülkemizde ne de dünyada bir benzerinin yaşanmaması temennilerimi sunmak istiyorum. Tarihimizde bir insanlık suçu olarak yerini almış olan Kerbela olayları, İmam Hüseyin ve çoğunluğu kadınlardan oluşan 73 canın katledilişi nedeniyle de Müslüman toplumumuzda bir yas ve matem ayı olarak kabul edilmektedir. Dileğimiz, bu matemin o günkü yaşananları bize hatırlatarak bizi birleştirmesi ve farklı etnik köken ve mezheplerden oluşan insanları yan yana getirerek kardeşlik, hoşgörü ve birlikte yaşam duygularının güçlendirilmesine hizmet etmesidir. Çünkü insanlık tarihimiz etnik ve mezhepsel çatışmalardan hiçbir zaman, hiçbir sonuç elde edememiştir.
Değerli milletvekilleri, bugün gene coğrafyamızda benzer insanlık dramlarından biri daha yaşanmaktadır. Gerçek amaçları belli olmayan ve bazı güç odaklarınca yönlendirildiği düşünülen bu terör örgütü ne Müslümanlık adına ne de insanlık adına hareket etmektedir. Bölgemizin kan gölüne dönmesinden ve zayıflamasından yararlanmak isteyenlerin bu emelleri, yarattıkları Orta Doğu bataklığında yok olmaya mahkûmdur. İnsanların kardeşçe yaşamasından ve güçlü bir bölgenin varlığından rahatsız olanların yaratmak istedikleri kaosa hiçbir ülke, etnik grup ve mezhebin alet olmaması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, ehlibeyit özünü insan sevgisinden bulur ve bütün düşünceleri bir insan hakkı olarak kabul eder. Hiç kimseyi inancından dolayı hor görmez. Asıl olan, bilgi, candan dostluk, merhamet, eşitlik ve erdemli insan ortaya çıkarmaktır. Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi "Okunacak en büyük kitap insandır. Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur." Bu sözler ehlibeytin inanç ve felsefesini çok güzel bir şekilde özetlemektedir. Kerbela'da yaşanan olaylar ise bütün bu değerlere karşı işlenmiş, güç ve iktidar hırsıyla onlarca masum insanın hayatlarını kaybetmesine neden olmuştur.
Sayın milletvekilleri, daha önceleri de dile getirdiğim gibi, inanç hem toplumlar hem de fertler için çok hassas bir konudur. Toplumun hiçbir ferdi inancına müdahale edilmesini istemez. Bugün gelinen noktada, ülkemiz içerisindeki bütün inanç ve mezhep gruplarının kendi inanış ve felsefelerini daha özgürce yaşaması hususunda ciddi adımlar atılmaktadır. Yıllarca devletin baskısına maruz kalan ve görmezden gelinen Alevi toplumu son yıllarda kendilerini ifade edebilir ve birçok sorununu ve talebini de devletle tartışabilir hâle gelmiştir. Önceleri gündeme bile getirilmemiş birçok sorundan bazıları çözüme kavuşmuş, bazıları ise zaman içerisinde çözülmeye çalışılmaktadır. Önemli olan, çözüm konusundaki samimi ve içten yaklaşımlardır. Hazreti Ali'nin dediği gibi, fikir çatışmalarından hakikat çıkar. Ortak akılla hareket etmek sorunların çözümünü daha da kolaylaştıracaktır; aksi takdirde, ortaya çıkacak istenmeyen çatışma ve gerilimlerin kimseye bir fayda sağlamayacağı açıktır.
Değerli milletvekilleri, muharrem ayında tutulan matem orucu, günlerce susuz bırakılmış, Kerbela'da İmam Hüseyin'le birlikte hunharca katledilmiş 73 can içindir. Tarih bu insanlık dramını sayfalardan hiçbir zaman silmeyeceği gibi, zalimleri de affetmeyecektir. İmam Hüseyin ve efradı ise insana zulmedenlere karşı onurlu direnmenin sembolü olarak tarihteki yerlerini bugünkü gibi korumaya devam edeceklerdir.
Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken özellikle son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle ülkemizdeki ve bölgemizdeki toplumsal barış ve huzur ortamının bozulmaması, insanların kardeşçe, barış içerisinde yaşaması dileklerimle ölüme karşı yaşamı savunmak, insan olarak herkesin görevi ve sorumluluğudur diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)