GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:9
Tarih:04.11.2014

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Efendim?

LEVENT GÖK (Ankara) - Soruları duydunuz mu acaba?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Duydum, duydum.

LEVENT GÖK (Ankara) - İnşallah!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, önce kolay sorulardan başlayalım.

"Rektörü profesör olmayan kaç üniversitemiz var?" Öyle bir şey yok, bütün rektörlerimiz profesör.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bütün?

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Dekanı? Sayın Bakan, dekanı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Dekanlardan profesör olmayan dekan yok, yasa gereği olmuyor zaten.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yalnız bunlar ortaya çıkarsa çok yanlış olur.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Mahcup oluruz tabii.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - "Mahcup" olursunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Onun için ben de korka korka söylüyorum zaten. Olmaz öyle şey.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ama gazeteler yazdı.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Gazetelere çok fazla inanmayın, Bakanınıza inanın.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Gazetecilere hakaret.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sözcü de yazıyor her şeyi, inanıyor musunuz?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, çok fazla inanmayın. "İnanmayın." demedim canım, çok fazla inanmayın, tahkik edin yani.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bakalım, araştıracağız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Araştıralım, beraber araştıralım. Ben de merak ettim çünkü bu kadar sürreal bir şey...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Vekâleten falan olabilir belki.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Onu bilmiyorum. Asaleten...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Bakan, bu iş "olabilir" falan değil. Eğer vekâletense onu cevaplamak zorundasınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, onu Bilmiyorum dedim, bakacağım.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ama nasıl bilmiyorsunuz, nasıl Bakanlık bu?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bakacağım. Tek tek hangi fakülte...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yani, vekâleten bir doçenti atadıysanız "Benim profesör unvanı taşımayan dekanım yok." diyemezsiniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Dekan olabilmesi için asaleten atanmış olması lazım. Asaleten atanmış, profesör olmayan dekan yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Vekâleten bir doçent atadıysanız orada bir doçent vardır. "Yasa gereği olmaz." Falan, yok öyle bir şey.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - İkisi de profesör olmak zorunda.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, YÖK temsilcisi açıkça söyledi. vekâleten de yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Efendim?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Vekaleten de yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yok?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Peki. Ben sorumu sonra yenileyeceğim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Tamam.

Şimdi, bu müdür atamaları, müdürlerin görevden alınmalarıyla ilgili bir tashihe ihtiyaç var. Bizim son yaptığımız düzenlemeyle... Dört yılını tamamlamış olan okul yöneticileriyle ilgili bir düzenleme yaptık biliyorsunuz. Bu durumda olan yönetici sayımız, okul müdürü sayımız toplam... Bazı arkadaşlar basın toplantılarında 40 binlerden filan bahsettiler, hatta, ilk komisyonda konuşurken "100 binlere kıyılacak." filan gibi şeyler söylendi. Orada da açıkladığımız hâlde, daha sonra bu şehir efsanesi devam etti. Bizim, dört yılını tamamlamış müdür sayımız Türkiye genelinde toplam 16 bin.

Bunlarla ilgili değerlendirme süreci de öyle, komisyonlar marifetiyle yapılmadı. Bu müdürlerin değerlendirmeleri şöyle yapıldı: Her okulda en tecrübeli öğretmen yani hizmet süresi itibarıyla en kıdemli öğretmen, bir; en kıdemsiz öğretmen, iki; öğrenci temsilcisi, üç; okul aile birliği başkanı, dört...

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın Bakanım, bunlar yüzde 35.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bir dakika, devam ediyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Esas, mülakat.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - ...bağlı olduğu ilçe müdürü ve şube müdürü.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bunların AKP'lilerin kardeşlerini mi söylüyor!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bunlar bir komisyon hâlinde toplanarak değerlendirme yapmadılar. Bir komisyon hâlinde olurlarsa birbirlerini etkileyebilirler diye düşünerek elektronik ortamda, her birinin ayrı ayrı, kendi bağımsız değerlendirmelerini yapmalarını istedik. Bu değerlendirmelerde de olabildiğince nesnel kriterlere bağlı kalmaları için 100'e yakın kriter belirledik. Bir okul müdüründe aranması gereken, bakılması gereken temel özellikler, beceriler olmak üzere 100'e yakın kriter belirlerdik.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Maşallah şu EĞİTİM-BİR-SEN'e nasıl yetiştirmiş!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ve bu değerlendirmeler sonucunda, 16 bin müdürümüzün tam yarısı yeniden görevine devam etti. 100 üzerinden 75 ve üzeri alanlar görevlerine devam ettiler.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Belli bir sendikaya bağlı mıydı yani?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Onun dışında, görevlerine devam etmeyecek olanlarsa ya öğretmenliklerine devam ediyorlar veya yeni müdürlük kadrolarına yani o kurumda değilse bile, boş olan diğer kurumlarda görevlendirilmek üzere şimdi müracaatlarını yaptılar. Dolayısıyla, süreç böyle devam etti.

Burada sendikal asabiyyet rol oynadı mı?

İlçe müdürleri, gerçekten, çok tanımadıkları, hakkında bir değerlendirme yapacak kadar yakından tanımadıkları müdürler hakkında yanlış değerlendirmeler yapmış olabilirler mi? Olabilirler. Nitelim, bize ulaşan bazı şikâyetlerde öğretmenlerin yani en kıdemli öğretmen, en kıdemsiz öğretmen, okul aile birliği başkanı ve öğrenci temsilcisinin verdiği puanların ortalamaları ile ilçe müdürü ve şube müdürünün verdiği puanların ortalamalarını karşılaştırdığımızda, eğer arada çok dramatik bir fark varsa bunlarla ilgili araştırma yapıyoruz yani burada ya kişisel bir husumet veya sendikal bir asabiyyet sebebiyle...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, söylediklerinize siz inanıyor musunuz? Yapmayın gözünüzü seveyim!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - ...farklı uygulamalar yapılmış olabilir diye bunları araştırıyoruz, bunların telafisi için de çalışıyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bütün müdürler değiştirildi, ilçede hiç tanımadığı öğretmenlere puan verdirttiniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet, doğru, bazı yerlerde yeni ilçe müdürleri atandı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bazı yerlerde değil Sayın Bakan, yüzde 80'inde böyle.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, hayır, birçok yerde bu tür şeyler olmuş olabilir, bunu biliyoruz ve bunu da araştırıyoruz, gereğini de yapmaya çalışıyoruz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Birbirleriyle haberleşemezler miydi Sayın Bakan?

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Sizi kandırıyorlar Sayın Bakan.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Elinizi vicdanınıza koyun, bu sistemin doğru olup olmadığına dair açıkça bir kelime söyleyin. Hep mi EĞİTİM-BİR-SEN'liler burada yüksek puan aldı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Zaten, tartışma da oradan çıkıyor.

BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen, sorularınızı sordunuz, Sayın Bakan cevap verecek, müsaade edin.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, gerçekten, atanan yöneticilerin içerisinde -sendikal dağılımlarına baktığımız zaman- EĞİTİM-BİR-SEN üyelerinin çok büyük çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Bunun bir masum sebebi olabilir.

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Tesadüf!

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Olasılık dağılımına aykırı bir durum.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Hep "olabilir" oluyor Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - En büyük sendika, EĞİTİM-BİR-SEN sendikası yani kümenin içerisinde zaten EĞİTİM-BİR-SEN'liler daha fazla.

İki: EĞİTİM-BİR-SEN sendikası diğer sendikaların pek yapmadığı bir şeyi yapmış ve yönetici adayı olan bütün mensuplarını ciddi bir eğitimden geçirmiş. Hatta burada soru konusu da oldu, onların hazırladığı bir sınava hazırlık kitabı, Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihiyle ilgili bir Atatürk kitabı, sendikanın kendi üyelerini yönetici sınavına hazırlamak için hazırlattığı bir eğitim kitabı Millî Eğitim Bakanlığının yayınıymış gibi polemik konusu yapıldı hatırlarsanız. İşte, o tür materyallerle kendi üyelerini ciddi manada hazırlamış. Şimdi, bir sendikaya da "Sen niye üyelerini yönetici sınavına böyle hazırlıyorsun." deme hakkımız yok.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Haklısınız Sayın Bakan, çok haklısınız!

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Hayır, sendikaya geçmesi için baskı da var Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ama, sendikalar arası rekabetin bu işlerde bir rol oynadığını da biz de görüyoruz.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Bakan, oradan bu tarafa bakınca saf gibi mi gözüküyoruz? Yani, öyle mi gözüküyor oradan buraya bakınca?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yani, hakikaten Sayın Bakan! Siz buna inanmıyorsunuz Sayın Bakan, vallahi billahi siz buna inanmıyorsunuz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz de çalışın kardeşim, biraz ders çalışın ya! (CHP sıralarından gürültüler)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bu etkileşimli tahtalarla ilgili, siz "akıllı tahta" diye sordunuz ama biz bunlara "akıllı tahta" yerine etkileşimli tahta demeyi istiyoruz.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Baştan sizinkiler söyledi "akıllı tahta" diye, eski sayın bakanlar söyledi.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 346 bin tahtadan 101 bini, ilk faz olan 101 bini yıl sonuna kadar yetişiyor. 246 bini de eğitim-öğretim yılı sonuna kadar yerleştirilecek.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, bu tahtaların mevcut, şu andaki sistemde çalıştığı yer var mı?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Fonksiyonlarını yerine getiriyor mu? Ödendi mi paraları?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Getiriyor. Altyapısı tamamlanan yerlere zaten yerleşiyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 1 tane örnek verir misiniz? Yarın gidip bakmak istiyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Şu anda fonksiyonunu yerine getiren var mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Herhangi bir etkileşimli tahtası olan okula giderseniz görürsünüz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben çok gittim, hiçbir yerde görmedim etkileştiğini ama!

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz de hiçbir şey görmüyorsunuz!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Bakan, biz soruyoruz burada, çok ayıp bu verdiğiniz cevap!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Görmediğiniz okulların listesini bana verin

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapmayın Bakanım ya!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Görmediğiniz okullar az olur, onun listesini siz bana verin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Birlikte gidelim Sayın Bakanım, haber vermeden herhangi bir okula gidelim.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Şırnak'ta var, git gör işte!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Uygulanan bir tane okulun ismini verin; gidelim bakalım oraya.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, soru-cevap mı yapacağız, karşılıklı böyle...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ama Sayın Bakan, lütfen... Yani, Millî Eğitim Bakanına yakışır cevap istiyoruz biz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Siz sorularınızı sordunuz, ben de cevaplarımı veriyorum. Milletvekiline yakışır sorulara, Bakana yakışır cevaplar veriyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Uygulanan kaç tane okul var? Uygulanan okul ismi var mı? Şikâyet geliyor velilerden, "Okulda yok, olmadı." diyor. Paraları ödenmiş...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ne uygulanan?

BAŞKAN - Sayın Uzunırmak, soruyu sordunuz. Böyle bir usul yok, lütfen dinleyin.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Varsa şikâyetçi olan okullar...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Canım, böyle, soruya cevap verme usulü de yok Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Bakanın cevabını dinleyin. Cevap verecek.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Böyle bir usul de yok cevapta.

BAŞKAN - Sizin yaptığınız gibi de bir usul yok. Soru sordunuz cevabını bekleyin bir Sayın Bakanın. Ben usulü anlatıyorum size, evet.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Böyle bir usul de yok.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan, siz cevap verin lütfen.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yakılan okul sayısı: 300'ye yakın okulumuz muhtelif derecelerde tahribat gördü. Bunlarla ilgili 65 milyonluk bir ödenek ayrıldı. En kısa zamanda, bunları eskisinden daha iyi hâle getirmek için çalışıyoruz.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ben onu sormadım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, siz sormadınız da yani sadece sizin sorduğunuz sorular yok burada.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Hayır, başkası da onu sormadı, ne kadar tahribat olduğunu, maliyet sorulmadı.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır bir arkadaş sorduğu için cevap veriyorum. Birbirinizin sorularını da beğenmiyorsunuz yani!

En son, bununla ilgili olarak on beş gün önce, Mardin'de, 23 bölge il millî eğitim müdürlerini topladık, tek tek illerindeki tahribatı gözden geçirdik. Bunları en kısa zamanda... Tabii, şimdi, çok büyük tahribat gören okulları ancak inşaat mevsimi bittikten sonra bitirebiliriz ama diğerlerini yapıyoruz.

Belki, bu "Profesör olmayan dekan var mı?" sorusunu size sordurmaya sebep olan dekan yardımcıları olabilir; doçent olarak var.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yok, yok... Eğer isterseniz sorayım. Mesela, Gümüşhane Üniversitesinde Rektör dahi kendi üniversitesinin kadrosunda değil. İbrahim Çeçen Üniversitesinde...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - O ayrı bir şey. O yasal bir zorunluluk değil zaten.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bakın, yasal zorunluluğa sığınmanın bir anlamı yok. Gümüşhane Üniversitesinin Rektörünün kadrosu Karadeniz Teknik Üniversitesinde.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - İbrahim Çeçen Üniversitesinde sadece 6 fakülte var, 2 tane profesör o üniversitenin kadrosunda.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ve siz Türkiye'ye diyorsunuz ki: "Biz şu kadar üniversite kurduk."

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sorunuz şuydu: "Profesör olmayan dekanınız var mı, profesör olmayan rektörünüz var mı?" Yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - O üniversitenin kadrosunda mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Öyle sorarsanız, cevabını biliyorsunuz zaten.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - O üniversitenin kadrosunda mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bunun cevabını biliyorsunuz zaten. Onda da bir yasal zorunluluk yok, onu da açıklamış oluyoruz.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Tabii canım, zaten her şey taşımalı, seyyar!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - "Birleştirilmiş sınıflar ne zaman sona erecek?" "Liselere kütüphane... Hangi lisede kaç kütüphane var?" Bunu, tabii, şu anda hemen ezbere söylemem mümkün değil ama araştırırım, size de yazılı olarak bildiririm.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Saati, dakikası yok mu Başkanım bu işin ya?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Halaçoğlu, "Kayseri'de birleşmiş sınıflar var." Dediniz, o okulların isimlerini bana verirseniz ben oradaki... Muhtemelen şöyle olabilir: Başka yerlerde de olabilir, Kayseri'de değil başka yerlerde de...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Kayseri'de Pınarbaşı'nda...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yapımı devam eden okullar sebebiyle hem birleştirilmiş sınıflarımız var hem de -bir başka arkadaşımızın sorusunda söylediği- imam-hatiplerle birleştirilen...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Çanakkale'de de var.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Geçici olarak, diyelim bir Anadolu lisesi bünyesinde imam-hatip okulu da açılıyor. Afyon'da mesela, son, benim...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Öyle değil yani yeterli derslik ve öğretmen olmadığı için birleştirilmiş sınıflardan bahsediyoruz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - İşte onu diyorum yani yapımı devam eden okullar vardır, onlar bittiği zaman...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Öyle değil, ben size bildireceğim Sayın Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ama, Kayseri'deki tekil örnekleri alayım, hangi nedenle birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılıyor, ona bir bakalım.

Diğerleri, imam-hatip okulları birleştirilmesi meselesi de... Özellikle imam-hatip ortaokullarında ciddi bir inşaat şeyi var, hayırseverlerimizin bu konuda ciddi katkıları var. Onlar bittikçe biz onları diğer okullardan ayıracağız yani bu geçici, ilanihaye orada devam etmeyecek.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, süre tamamlandı, sözlerinizi tamamlar mısınız lütfen.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Peki, soruların dışında ben burada konuşacak mıyım?

BAŞKAN - Hayır Sayın Bakanım, görüşme tamamlandı.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Bakanım, Artvin İl Millî Eğitim Müdürü hakkında...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Artvin'le ilgili olarak da, şimdi...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sözlerinizi tamamlarsanız...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bitireyim.

BAŞKAN - Lütfen, buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet, bir özel okula vermiş olabilir. Özel okullar da devletin okulu yani Millî Eğitim Bakanlığına bağlı. Ben hiçbir yöneticimizi çocuğunu özel bir okula vermesinden ötürü kınayamam; vermiş olabilir, hâlen de vardır, onlar da Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullardır, Millî Eğitim Bakanlığının müfredatını uygulamaktadırlar; alırken de, verirken de bana sormak zorunda değil.