GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:05.11.2014

TÜLAY BAKIR (Samsun) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 1983 tarihli 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu tasarıyla devlet üniversitelerinde görevli öğretim elemanlarına "yükseköğretim tazminatı" başlığında profesörler, doçentler ve yardımcı doçentlere 726 TL; öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, okutman, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacılarının aylıklarına ise net 835 TL'ye karşılık gelen yüzde 36,5'lik bir oranda maaş artışı sağlanacaktır. Bu maaş artışından 121.999 öğretim elemanımız faydalanacaktır. Yüksek öğretim tazminatının yıllık maliyeti 2014 yılı için 1 milyar 122 milyon Türk lirasıdır.

Bu tasarıyla akademik çalışmalar için de akademik teşvik ödeneği verilecektir. Böylece, 2015 yılında yapılacak bilim, teknoloji, sanat alanlarında yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirilen projeler, araştırmalar, yayınlar, sergiler, patent, bilimsel atıflar, Bilim Danışma Kuruluyla yürütülen uluslararası toplantılarda yapılan sunular ve kazanılan ödüller için 2016 yılında profesörlere 726 TL, doçentlere 653 TL, yardımcı doçentlere 581 TL, araştırma görevlilerine 508 TL, öğretim görevlisi ve okutmanlara 436 TL akademik teşvik ödeneği verilecektir. Akademik teşvik ödeneğinin yıllık maliyeti 795 milyon Türk lirasına ulaşacaktır.

Uzun öğrenim yıllarının ardından akademik kariyerin sıkıntılı, yarışmacı, zor süreci başlamaktadır. Araştırma görevliliği, her bir bilim alanı için yeniden öğrenme, öğrencilikten öğreticiliğe geçişin ilk adımı ve uzman olabilmenin hevesiyle alabildiğine çalışma, uykusuz geceler, tatilsiz yıllar demektir. Doktora, rehber öğretim üyesinin öğrencisine bilim felsefesini verdiği, böylece gelecekteki tüm akademik yaşamının temelini meydana getiren çok önemli bir bilimsel aşamadır. Doçentlik, ben de varım, yolumu belirledim, bilimde ben de söz sahibiyim dediği sürecin başlamasıdır. Profesörlük ise bilimde olgunlaşmanın, kendi bilimsel prensiplerini uygulatacağı dönemi ifade etmektedir. Tüm akademik aşamalar ve yaşam; çalışmak, çok az dinlenmek ve sürekli yenilenmek anlamına gelmektedir.

Dünyanın ilk üniversitesinin kurulduğu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'nun birçok şehrinde üniversitelerin bulunduğu ülkemizde üniversite sayısı ve üniversitede okuyan öğrenci sayısı hızla artmaktadır. Hükûmetimizin eğitime ayrılan bütçeyi artırması ve üniversite kurulmasında getirdiği kolaylıklar sonucunda her ilimizde en az bir devlet üniversitesi ve çok sayıdaki ilimizde birden fazla devlet üniversitesi, vakıf ve özel üniversite kurulmuştur. Başbakanımız ve Millî Eğitim Bakanımız, akademisyenlerin zorluklarını, yaptıkları fedakârlıkları ve önemlerini en iyi bilenlerdir çünkü kendileri de akademisyenlerdir. Yeni Hükûmetin kurulmasından kısa bir süre sonra Meclisimize getirilen maaşlarda artış ve akademik çalışmalar için ödüllendirme konularını kapsayan bu tasarının, durumlarının öncelikli olarak ele alınması ve takdir edilmeleri açısından öğretim elemanlarımızı memnun edeceğini ümit ediyorum. Sayın Başbakanımıza, bakanlarımıza ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine bir akademisyen olarak teşekkür ediyorum.

Üniversiteler ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik gücünün kaynağıdır. Bilimsel olarak kendini ispatlamış öğretim üyeleri, yetiştirdikleri genç akademisyenler ve bilimsel kodların aktarıldığı üniversite öğrencileri bir bütündür.

Bu vesileyle, başta beni yetiştiren hocalarımı, hâlen görevli öğretim üyelerini, araştırmacıları ve içinden geldiğimiz aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Arkadaşlarıma bir şey daha söylemek isterim. Her şey adım adım yürütülen bir prosestir. Önce ülkemizde ilkokulu bitiren insanlar bile sayılıydı, sonra ortaokul, lise, üniversite, şu anda artık milyonlarla ifade edeceğimiz üniversite öğrencimiz var. Hiçbir şey birden olmaz. Ve şu anda eğitim süremiz on iki yıla çıkarıldı mecburi eğitim olarak ve artık her aile çocuğunu üniversiteye göndermek istiyor. Hiç merak edilmesin ki otuz kırk yıl içinde ülkemizde babaanneler de doktora yapmış olacak arkadaşlar, çok sayıda Nobel alacağız, bundan emin olunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve üniversitelerimiz sayılı üniversiteler içine girecek, hiç merak edilmesin.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)