GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:05.11.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

651 sıra sayılı yükseköğretim personellerine zam yapılmasıyla ilgili tasarının 3'üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, az önceki konuşmamda sizlerin bu yasa tasarısıyla samimi olmadığınızı söylemiştim. Şimdi eğitime bakış açınıza bir değinmek istiyorum.

Şimdi, eğitime bakış açınız, özellikle akademik eğitime bakış açınızı aslında Sayın Cumhurbaşkanı özetledi. Millî Eğitim Bakanımız da...

Sayın Millî Eğitim Bakanımız buna ne kadar katılır bilmiyorum ama "Şu hastanede çalışan doktorları profesör yapıverelim." zihniyetidir sizin akademik eğitime bakış açınız.

Bakın Sayın Bakan, tıp fakültesinde çalışan öğretim üyeleri zam için size teşekkür ediyorlar, bugün konuştuk, hepimize teşekkür ediyorlar, diyorlar ki "Biz araştırma yaparak para alacağız ancak sizin yüzünüzden araştırma yapacak paramız yok, araştırma yapamıyoruz ki sizin bize tahsis ettiğiniz bu paraları alabilelim."

Eğitim fakültesindeki öğretim üyeleri...

Sayın Bakanım, sesim geliyor mu o tarafa kadar, bilmiyorum.

Sayın Bakanım, sesim geliyor mu o tarafa kadar?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Geliyor.

BAŞKAN - Sayın Atıcı, lütfen Genel Kurula hitap edin efendim. Lütfen...

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Tıp fakültesinin öğretim üyeleri diyorlar ki "Biz sizin yüzünüzden, performans kriterleri nedeniyle ölüyoruz, bitiyoruz, araştırma yapmaya hiçbir şekilde gücümüz kalmıyor ve sizin yüzünüzden döner sermayemiz battığı için, döner sermayeden araştırmaya verilen paylar ödenmediği için hiçbir araştırma malzemesini laboratuvarlarımıza alamıyoruz."

Bilginiz olsun Sayın Bakan. Nasıl bir bilim yapacaksanız, buyurun yapın.

Eğitim fakültesinde veya diğer fakültelerde çalışan öğretim üyeleri diyorlar ki "İkinci öğretimden kafamızı kaldıramıyoruz, hangi araştırmadan bahsediyorsunuz?" O yüzden, sizin vereceğiniz bu ulufe gibi paranın hiçbir anlamı yoktur.

Bakın, az önce AKP'den bir öğretim üyesi hocamız burada konuştu, dedi ki "Doçent demek, bilimsel olarak 'Ben de varım.' demektir, profesör demek 'Olgunlaştım, kendi tarzımı uygulayacağım.' demektir." Şimdi, siz bu jet profesörlerin veyahut da "Şu bizim çocukları doçent yapıverelim." dediklerinizin bu kriterlere uyduğuna inanıyor musunuz Sayın Bakan? Siz de bir öğretim üyesisiniz, hiç mi içiniz sızlamıyor? Hadi, bu lafı söyleyen adam öğretim üyesi değil ama siz nasıl ruhunuzu değiştirdiniz ve buna "Evet." diyorsunuz, bunu lütfen sorgulayın. Siz, PISA araştırmalarına baktığınızda 65 ülke içerisinde -ki bu 65 ülke dünya ekonomisinin yüzde 80'ini temsil ediyor- böyle bir araştırmada 65 ülke içerisinde ortalama 45'inci olan bir ülkenin Millî Eğitim Bakanısınız. Bunların sebeplerini araştıracağınıza ilk ve ortaokuldaki müdürlerin kellesini aldınız, suçu onlara yüklediniz sanki. O yüzden kendinizi sorgulamanız gerekir.

Ama benim size bir teşekkür borcum var, siz bir fenomen oldunuz bu ülkede Sayın Bakan. Siz, nasıl ruhunu değiştirebilen, bir şekilde ileride öğrencilere örnek olarak, iyi olmayan bir örnek olarak gösterilecek bir kişi oldunuz, o yüzden size teşekkür ediyorum. İleride ben çocuğuma diyeceğim ki: "Bak evladım, Nabi Amcan gibi olma."

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Çok ayıp konuşuyorsun, ayıp.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Çok ayıp ya.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben oğluma, kızıma torunuma sizin gibi olmamasını söyleyeceğim Sayın Bakan. O yüzden... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Rahatsız olabilirsiniz, benim söylediklerim eleştiri sınırındadır. Ben çocuklarımın sizin gibi olmasını istemiyorum, o yüzden de çocuklarıma bunu böyle öğütleyeceğim. (CHP sıralarından alkışlar)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ben de çocuklarımın sizin gibi olmasını istemem.

RECEP ÖZEL (Isparta) - İstemezsen isteme ya. Senin gibi olsun senin çocukların zaten.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Haddini bilmemek saygısızlıktır.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - O nedenle, herkesin kendi mesleği başta olmak üzere onuruna da sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)