GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:05.11.2014

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İbn-i Haldun Üniversitesi dışında evraklarını tamamlayıp müracaat etmiş olan vakıf talepleri şu anda yok. Yani, YÖK'te bekleyen bir vakıf üniversitesi kurma talebi varsa evrak eksikliğinden ötürü bekliyordur.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İsimleri ne bunların?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evrakları tamamlandıysa Millî Eğitim Bakanlığına gönderilir, biz de onu işleme koyarız. Bekletilen bir şey yok şu anda. Bildiğim kadarıyla Antalya'da bir vakıf üniversitesi bekliyordu evrak eksikliği nedeniyle. Şimdi YÖK'ten temsilci arkadaşımızın verdiği bilgiye göre onun da evrakı tamamlanmış ve Meclise gönderilmiş.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - 1 tane mi? Evrak eksiği olsa dahi...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evrakı tam olduğu hâlde bekleyen yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Eksik olarak bekleyen kaç tane var?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Onu bilmiyorum şu anda.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Cevap ne zaman verilir? Özür dilerim, Başkan da kusura bakmasın, böyle karşılıklı oldu ama.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi arkadaşlarımız bilgi alsınlar, size verelim.

Bu Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla öğretmenlikten ihraç edilen öğretmenimizle ilgili tabii ben de üzüldüm ama yasaların öngördüğü birtakım müeyyideler var yani bir öğretmenin yapmaması gereken, yaptığı takdirde de... Her meslekte olduğu gibi öğretmenlik mesleğinde de öğretmenlerin uyması gereken kurallar var. Dolayısıyla, bu kurallara aykırı davrananlara da suçun veya kabahatin niteliğine göre değişik ölçeklerde müeyyide uygulanıyor. Bu öğretmenimizle ilgili de maalesef işlediği iddia edilen suçla ilgili böyle bir tasarrufta bulunulmuş. Üzüldüm mü? Tabii üzüldüm yani hem bir öğretmenin böyle bir suçla suçlanmasına hem de suçu sabit bulunduğu için de cezalandırılmasına gayet tabii üzüldüm. Keşke olmasaydı ama yasaları, müeyyideleri uygulamayın anlamında bu soruyu sormadığınızı da tahmin ediyorum.

Müdür atamalarıyla ilgili Dilek Hanım'ın sorusuna cevap olarak: Biz bu atamaların olabildiğince objektif kriterlerle gerçekleştirilebilmesi için, dün de açıkladım sistemin nasıl kurgulandığını, 100'e yakın kriter geliştirildiğini...

ALİ ÖZ (Mersin) - Siz de biliyorsunuz Sayın Bakan Allah aşkına ya! Öyle olmadığını siz de biliyorsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bir bitireyim müsaade edin.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Siz her şeyi biliyorsunuz!

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen, siz sorulara cevap verin.

ALİ ÖZ (Mersin) - Ne anlatıyorsunuz hikâye, masal!

BAŞKAN - Sayın Öz, lütfen...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 100'e yakın kriter geliştirdiğimizi, bu kriterleri uygulayacak aktörleri belirlediğimizi dünkü açıklamalarımda da söyledim ama bazı yerlerde yöneticilerle okul aile birliği, öğretmen veya öğrenci temsilcilerinin verdikleri oylar arasında veya -oy demeyelim de- puanlamalar arasında çok dramatik farklar varsa -ki böyle örnekler var- bunları da araştırdığımızı...

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Dava açtılar Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Tabii, dava açıldığını, açılacağını, açılması gerektiğini, eğer münasebetsiz sorular sorulduysa komisyonlarda... Bunlar komisyon hâlinde çalışmadı yalnız, daha önceki atamalar. Yani ilçe müdürü, şube müdürü, okul aile birliği başkanı, öğrenci temsilcisi, en kıdemli öğretmen ve en kıdemsiz öğretmen, kendileri e-okul sistemi üzerinden ayrı ayrı yani bir komisyon hâlinde toplanarak, istişare ederek değil, ayrı ayrı... Bunu da özellikle yaptık ki birbirlerini etkilemesinler puanlamaları yaparken diye. Buna rağmen bu tür uygulamalar olduğunu biz de biliyoruz. Bunun tabii hukuki yolları da açık. Ben bundan on beş yirmi gün önce bütün il müdürlerimizi bir telekonferansla topladım yani telekonferans üzerinden tekrar bu konularda uyardım. Bu konulardaki değerlendirmelerde kendilerine daha önceden gönderilmiş olan, o sadece eğitimci niteliğini ölçmeyi veya yönetici niteliğini ölçmeyi amaçlayan kriterler dışında, herhangi bir siyasi veya sendikal kayırmacılığa gitmemeleri gerektiği konusunda aynen şu kullandığım ifadelerle kendilerini uyardım ve bu tür örneklerle karşılaştığımızı ve karşılaştığımız örnekleri de soruşturma konusu yaptığımızı, gerektiğinde dava konusu olacağını kendilerine tekrar on beş yirmi gün önce hatırlattım.

Şimdi, diğer, daha önceki soru-cevap faslında cevaplandıramadığım birkaç konu var, onları da hemen hızlıca...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Peki, tamam. Başka zaman olursa açıklarım onları da.