GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan'ın, birleştirilerek görüşülen Meclis araştırması önergeleri üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:12
Tarih:11.11.2014

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarıyla ilgili Meclis araştırması açılması hakkında önerge üzerine Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Mevsimlik iş gücü göçü, kırsal kesimde yaşayan insanların büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı ya da turizmin geliştiği yerlere bir süreliğine çalışmak üzere göç etmeleriyle gerçekleşmektedir. Kırsal kesimdeki hızlı nüfus artışıyla beraber hane başına düşen tarım alanlarının yetersiz kalması, işsizlik oranlarının sürekli yüksek seviyelerde olması ve yaşanan çatışmalı ortam sürecinde gerek devlet eliyle gerçekleştirilen zorunlu göç politikaları ve gerekse uygulanan yayla yasakları gibi tarım ve hayvancılığa vurulan darbeler, ayrıca ulaşım ağının da kolaylaştırılması gibi nedenlerle insanlar aileleriyle birlikte sürekli ya da mevsimlik olarak yaşadıkları yerlerden göç etmeye başlamışlardır.

Değerli milletvekilleri, mevsimlik tarım işçileri yaşam ve barınma koşullarının uygunsuzluğu nedeniyle yetersiz ve dengesiz beslenme sorunu, sağlık sorunları, aşırı sıcak ve soğuğa maruz kalma gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Ayrıca kaza ve yaralanmalar, hizmete erişememe gibi nedenlerle erken ölümler gibi çalışma yaşamının en kötü şartlarına maruz kalmakta ve sosyal dışlanmanın bütün boyutlarını yaşayarak da tarım toplumlarında özel bir risk grubunu oluşturmaktadırlar. Yapılan araştırmalar gelişmekte olan ülkelerde mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 60'ından fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve en az yüzde 80'inin sosyal güvencesinin bulunmadığını ve yüzde 70'inin tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalıştıklarını göstermektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mevsimlik tarım işçilerinin Türkiye'deki durumuna baktığımızda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre sayıları 300 bin civarında verilen mevsimlik gezici tarım işçilerinin çocuk işçilerle birlikte en az 1 milyonluk bir nüfusu kapsadığı tahmin edilmektedir. Kuzey, Güney ve Batı Anadolu'daki 48 ilde mevsimlik gezici tarım işçileri çalışmaktadır.

Tarım işlerinin özelliği gereği mevsimlik iklim koşulları, teknoloji kullanım düzeyi gibi unsurların yanı sıra ülkenin içinde bulunduğu ekonomik konjonktür hareketleri de mevsimlik gezici tarım işçilerinin sayılarında değişikliğe yol açabilmektedir. Çalışma amacıyla bulundukları illerden diğer illere aileleriyle birlikte giden mevsimlik tarım işçilerinin barınma, eğitim, sağlık, güvenlik gibi birçok haktan yararlanamadığı bilinmektedir.

Değerli milletvekilleri, mevsimlik tarım işçilerinin sorunları, çalışmaya çıktıkları andan itibaren başlamaktadır. Güvenli ulaşım konusunda yaşanan sıkıntıların yanı sıra çalışma sırasında yaşanan barınma ve sağlık sorunları, ciddi boyutlardaki yoksulluk ve yoksunluk, işçilerin ve ailelerinin hayatlarını tehlikeye atan koşulları beraberinde getirmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çalışma süresi boyunca genelde çadırlarda kalan işçiler, gerekli sağlık koşullarından uzak bir şekilde barınma ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Bunun yanı sıra içme suyuna ulaşımın zahmetli olması, çalışma koşullarının zor olması, tarlada kullanılan kimyasalların insan sağlığına verdiği zararlar nedeniyle sağlık sorunlarına da oldukça sık rastlanmaktadır. Tüm bu problemlerin yanı sıra işçilerin toplumsal hayattan dışlanmaları ve etnik kökenleri, ekonomik sınıfları nedeniyle zaman zaman nefret söylemlerine maruz kaldıkları da, bilinen sosyolojik bir gerçekliktir.

Değerli milletvekilleri, TÜİK'in 2013 verilerine göre Türkiye'de nüfusun önemli bir bölümünün geçiminin sağlanmasında etkili olan tarım sektörü, istihdam edilen iş gücünün yaklaşık yüzde 23'ünü oluşturmaktadır. Bu oranın yarısını mevsimlik tarım işçilerinin oluşturduğu tahmin edilmektedir. Sayıları azımsanamayacak ölçüde fazla olan mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşulları insan onuruna yakışır düzeyde olmamasının yanı sıra, yeterli yasal korumadan da uzaktır.

Değerli milletvekilleri, tarım işçileri çalışacakları yerlere son derece güvenliksiz, toplu taşıma kurallarına aykırı ve insanlık dışı koşullarda taşınmaktadırlar. Bu da kazaları beraberinde getirmektedir. İşçi sağlığı ve iş meclisinin raporlarına göre, 2013 yılında hayatını kaybeden 1.215 işçiden 433'ü trafik ve servis kazasında hayatını kaybetmiştir. Yine aynı raporlara göre 2014 yılının ilk dokuz ayında ölen 1.314 işçiden 290 işçi trafik ve servis kazasında yaşamını yitirdi.

Son olarak, geçtiğimiz günlerde Isparta'nın Yalvaç ilçesinde elma işçilerini taşıyan midibüsün şarampole yuvarlanması sonucu 18 işçinin hayatını yitirdiği, 28 kişinin de yaralandığı olayla birlikte meselenin kapsamını ve ortaya çıkarabileceği acı tabloyu bir kez daha görmüş olduk.

Değerli milletvekilleri, Isparta'da işçileri taşıyan midibüs sadece 24 kişilikti. Ancak, kaza anında midibüste şoför dâhil 46 kişi bulunmaktaydı. Toplu taşıma araçlarının insan yaşamını hiçe sayan anlayışlara teslim olmasında, şüphesiz, en büyük sorumluluk gerekli tedbirleri almayan ve uygulamayan Hükûmetin ve idarenindir.

Değerli milletvekilleri, Isparta'da gerçekleşen işçi kıyımının açığa çıkardığı bir diğer gerçeklik de çocuk işçiler konusudur. Örneğin, kazada hayatını kaybeden 15 yaşındaki Veli Can Çelik lise 1'nci sınıf öğrencisiydi ve okul harçlığını çıkarmak için o gün okula gitmeyip annesiyle birlikte çalışmaya gitmişti. Mevsimlik tarım işçiliği sektörü içerisinde çocukların ücret karşılığı mevsimlik tarım işlerinde çalışması ve ailesiyle mevsimlik olarak göç etmesi çocuğun eğitimi, gelişimi ve sağlığı açısından kısa ve uzun dönemde önemli risklerin ortaya çıkmasına da yol açmaktadır. Çocuklar eğitim sürecinden kopabilmekte, kazalarda yaralanabilmekte, hatta yaşamını yitirebilmektedir. Çocuklar olumsuz barınma koşulları ve ağır çalışma şartları ile yetersiz beslenmeden dolayı birçok geçici ve kalıcı sağlık sorunu da yaşayabilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kalkınma Atölyesi, 2011 ve 2013 yıllarında Hollanda Büyükelçiliğinin desteğiyle mevsimlik tarım göçünün 6'yla 14 yaş grubu çocuklara etkileri konusunda Urfa, Yozgat, Ordu ve Adana'da araştırma projeleri yaptı. Araştırmanın çarpıcı bulgularına göre mevsimlik tarım göçündeki 6-14 yaş grubu çocukların yaptıkları işler incelendiğinde "tarlada çalışma" en fazla katılımın olduğu iş olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir diğer çarpıcı bulgu ise çocukların su taşıma, kardeşlere bakma, eşyaları gözetleme, bulaşık yıkama, yemek hazırlama, temizlik yapma gibi işleri yerine getiriyor olması. Aynı araştırmaya göre, mevsimlik tarım göçünde çalışan çocuklar günde ortalama on bir saat çalışıyor gözükmektedirler.

Araştırmaya katılan çocuklardan yüzde 97'sinin okula kaydı bulunuyor. Okul kaydı olmayan çocukların yüzde 3'ünün okula kayıt yaptırmama nedenleri arasında "ailenin istememesi, mevsimlik tarım göçüne katılma, maddi zorluklar, Türkçe bilmeme, okulun uzak olması" gibi çeşitli ifadeler yer almaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çocukken tarım işçisi olarak çalışmak veya mevsimlik tarım göçüne katılmak, çocuğun şiddet, ihmal, istismar ve toplumsal dışlanma açısından kırılganlığını artırabilmekte, buna bağlı olarak duygusal ve toplumsal gelişimini olumsuz şekilde etkileyebilmektedir.

Değerli milletvekilleri, mevsimlik gezici tarım işçilerinin sorunları; eğitim, sağlık, ulaşım, güvenlik, barınma, sosyal çevreyle ilişkiler, iş ve sosyal güvenlik ve benzeri. gibi çok boyutlu niteliktedir.

Mevsimlik tarım işçileri İş Kanunu, İş Güvenliği Kanunu, İş Sağlığı Kanunu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gibi işçileri ilgilendiren, işverene belli sorumluluklar yükleyen yasaların kapsamı dışında tutulmuştur. Bu durum onları aracıların, elçilerin ve patronların insafına bırakmaktadır. Bu temelde, çalışma yaşamında karşılaşılan sorunların önemli bir kısmı ancak çok geniş çaplı bir yasal ve sosyal anlamda iyileştirmelerle birlikte düşünülmeli ve gerekli adımlar atılmalıdır.

Ayrıca çocuk tarım işçileri meselesine ilişkin Uluslararası Çalışma Örgütünün 182 sayılı Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi'nde, 2015 yılına kadar, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden olan tarımda aile işleri dışında ücret karşılığı gezici ve geçici tarım işlerinde çalışmanın tüm çocuklar, yani 18 yaşını doldurmamış tüm bireyler için ortadan kaldırılması öngörülmüştür.

Bu temelde dört siyasi partinin ortak iradesi sonucunda kurulacak bu komisyona şimdiden başarılar diliyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)