| Konu: | CHP Grubunun, 24/10/2014 tarihinde Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu ve 23 milletvekili tarafından, balıkçılık faaliyetinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 12 Kasım 2014 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 12.11.2014 |
ADEM TATLI (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Karadeniz Bölgesi'nin önemli geçim kaynaklarından biri olan balıkçılığın sorunlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Meclis araştırması komisyonu kurulması hakkında CHP Grubunun verdiği önergenin aleyhinde söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, su ürünleri üretimi, dünyada 2012 yılında avcılık sektöründe 67 milyon ton, yetiştiricilikte 67 milyon ton olmak üzere, toplamda 134 milyon ton olarak gerçekleşmişken, Türkiye'de 2013 yılında avcılıkta 374 bin ton, yetiştiricilikte ise 233 bin ton, toplamda ise 607 bin ton olarak gerçekleşmiştir.
Su ürünleri yetiştiriciliğinde ise 2002-2013 yılları arasında, faal tesis sayımızda yüzde 89 oranında artış olmuş, kapasite ise yüzde 826'lık bir artış kaydederek 460 bin ton kapasiteye ulaşmıştır. Üretimimiz ise yüzde 282 artışla 233 bin ton olarak gerçekleştirilmiştir. Üretimdeki artışa paralel olarak da ihracatımızda yaklaşık 4 kat artış görülmektedir. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız 2013 yılında 101 bin tona, değer olarak da 97 milyon dolardan 568 milyon dolara ulaşmıştır. 2013 yılında gerçekleşen su ürünleri ihracatı bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 28, değer olarak da yüzde 27,5 artış göstermiştir.
Su ürünleri yetiştiriciliği de Hükûmetimiz döneminde 2003 yılından itibaren destekleme kapsamına alınmış ve 2003-2013 yılları arası 941 milyon TL kaynak aktarılmıştır. Denizlerimizdeki su ürünleri stokları ile av filosu arasındaki dengesizlik kaynaklar üzerinde aşırı av baskısı oluşturduğundan, sürdürülebilirlik olumsuz etkilenmiştir. Bu nedenle, 2012 yılında önemli bir uygulamayı hayata geçirmiş bulunuyoruz. Gönüllülük esasına göre, 12 metre üzerindeki balıkçı gemisi sahiplerine, gemilerini avcılıktan çıkarmaları karşılığında gemi boyuna göre destekleme ödemesi yapılmıştır. Bu desteklemeden yararlanan 364 balıkçı gemisi sahibine 62,1milyon TL ödenmiştir. 2013 yılında desteklemenin kapsamı daha da genişletilerek 10 metrenin üzerindeki balıkçı gemileri de destek kapsamına alındı.
Başvuruda bulunan 529 balıkçı gemisi sahibine toplam 67 milyon TL destek veriyoruz. Şu anda gemi teslim ve ödemeleri devam ediyor. 2014 yılında 264 balıkçı gemisi sahibi başvuru yapmıştır. Avcılık faaliyetlerinde bulunan balıkçılarımıza, girdi maliyetlerini düşürmek için, 2004 yılından itibaren ÖTV'siz yakıt uygulaması başlatılmıştır. Bugüne kadar balıkçılarımıza bu kapsamda 1 milyar TL'nin üzerinde destek sağlanmıştır. Bir başka ifadeyle, balıkçılarımızdan çıkacak olan bu para balıkçılarımızın cebinde kalmıştır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da 2002 yılında 318 olan su ürünleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisi sayısı yüzde 235 artışla 1.067'ye ulaşmıştır. Ayrıca 2006 yılında getirilen düzenlemeyle 50 ton ve üzeri kapasiteye sahip her işletme ile her kuluçkahanede en az 1 su ürünleri mühendisi çalıştırmak zorunluluğu getirilmiştir. Bu kapsamda yaklaşık 2.600 su ürünleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisi özel sektörde istihdam edilmektedir.
Avcılık ve yetiştiriciliğin etkin olarak izlenebilmesi için su ürünleri bilgi sistemini kurduk. Uygulamaya konulan Ulusal Balıkçılık Veri Toplama Programı'yla sezon içerisinde avcılık faaliyetleri yakından takip ediliyor. 2002-2013 yılları arasında yaklaşık 61 milyon yavru sazan balığı değişik illerde, değişik yerlerdeki su kaynaklarına bırakılmıştır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından nesli tehlike altında olan türlerden 10 bin adet mersin balığı, 50 bin adet kalkan balığı, 5 bin adet Karadeniz alabalığı yetiştirilerek denizlere bırakılmıştır. Biyolojik çeşitliliğin korunması, geliştirilmesi, yaşam alanlarının iyileştirilmesi, üretimin artırılması, kaçak avcılığın engellenmesi ve kıyı balıkçılığının desteklenmesi amacıyla Su Ürünleri Kaynaklarının Yapay Resifler ile Korunması ve Geliştirilmesi, Edremit Körfezi Pilot Projesi 2012 yılında tamamlanmış, izleme çalışmaları devam etmektedir. Avcılık sırasında kaybolan av araçlarının neden olduğu kirlilik ve doğal hayata verdiği zararları önlemek için Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi Adana, Hatay, İstanbul ve Muğla illerimizde uygulama konulmuştur.
Denizlerimizdeki balık stoklarının izlenmesi, araştırılması ve uluslararası sular dâhil balıkçılık denetimlerinin etkin yapılabilmesi amacıyla tam donanımlı, 32 metre boyundaki Arama-1 araştırma ve kontrol gemisi hizmet vermek üzere 2014 yılında denize indirilmiştir. Av filosunda çıkarılan balıkçı gemilerinden 25'i araştırma ve eğitimlerde kullanılmak üzere üniversitelerimizin su ürünleri fakültelerine ve araştırma kuruluşlarına hibe edilmiştir. 43 ilimizde su ürünleri şube müdürlüğü kuruldu. Sadece su ürünleri konusunda çalışacak ihtisas şube müdürlükleri kurulmasıyla sektöre daha etkin hizmet verilmesi sağlanmıştır.
Aldığımız tedbirler, uyguladığımız politikalar, stokları doğru yönetme gelecekte çocuklarımızın ve torunlarımızın da balık avlayabilmesine imkân tanıyacak bir uygulamayı hayata geçirmek içindir. O nedenle, biz daha çok yetiştiriciliğe önem vermek ve balık yetiştiriciliğini geliştirmek durumundayız.
Hükûmetimiz balıkçılığı daha iyi noktaya taşımak, denizleri ve denizdeki kaynakları doğru kullanıp korumak için birtakım politikalar uygulamaktadır. Denizdeki balıklar elbette ki avlanacak ama biz bu kaynağı bugün kurutursak, bugün balıkçılarımızın yarın çocukları avlanacak balık bulamayacaklar. Onun için kaynaklarımızı kullanırken aynı zamanda korumamız gerekiyor.
Trabzon'daki Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü bünyesinde yeni bir merkez kuruyoruz. Bu merkez balıkçılığımızın geleceği açısından önemli. İlk defa bir su ürünleri gen bankası biyoteknoloji merkezi kuruyoruz. Bu proje 5 milyon lira tutarında olup proje aşaması tamamlanmış, kaynak aktarımı yapılmış olup kısa sürede inşaatına başlanacaktır.
Avcılıktaki hedefimiz, koruma ve kullanma dengesini gözeterek kaynakların sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde yönetilmesi ve işletilmesidir. Bunun için avcılık yönetimimizde daha fazla korumacı bir yaklaşım benimseyerek, "sürdürülebilirlik" ilkesi ön plana çıkarılmıştır.
Burada konumuz balıkçılık olması sebebiyle konuşmamın tamamında bu konuya değindim ama burada şunları da belirtmeden geçemeyeceğim: Tarımın genelinde AK PARTİ Hükûmetleri çok önemli mesafeler kat etmiştir. Türkiye'de yaklaşık 77 milyon insanımızın ve 35 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılayıp, 192 ülkeye 1.681 çeşit tarımsal ürün ihraç eden ülke konumuna yükselmiştir. Tarım sektöründe son on bir yıllık ortalama yüzde 2,3 büyüme ile Avrupa Birliği tarımının yüzde 0,24 olan büyümesinin 10 katı fazla büyümüştür. Dünyanın en büyük 6'ncı tarım ülkesiyiz, Avrupa'da da en büyük tarım ülkesiyiz.
Dolayısıyla, CHP Grubunun vermiş olduğu önerge aleyhinde söz almış bulunuyorum ve önergenin aleyhindeyim.
Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)