GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 13 Kasım Dünya Kalite Günü'ne ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyada birey ve kurumların kalite konusundaki farkındalıklarını ortaya koymak üzere Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Dünya Kalite Günü dolayısıyla söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz tarihsel olarak, mal ve hizmet üretiminde, müşteriye sunulmasında önemli bir tarihsel birikime ve köklü bir geçmişe sahibiz. Bu çerçevede Ahilik ve lonca sistemleri, üretim, müşteri memnuniyeti ve insan ilişkileri noktasında kalitenin esası ve ruhuna ilişkin önemli bir mirastır. Bugün, tarihsel kalite anlayışımıza ilaveten rekabetin her geçen gün arttığı ve zorlaştığı günümüz dünyasında, çağın gereklerine uygun bir şekilde teknoloji, inovasyon, AR-GE ve markalaşma konularında önemli bir çaba ortaya koymamız ve her alanda katma değer oluşturmamız gerekmektedir. Bugün üretimde kalite çıtasını yükseltmek için Türkiye büyük bir çaba ortaya koymaktadır. Bu çerçevede Turquality kurulmuştur. Turquality etiketi taşıyan ürünler, alıcıya yüksek kalitede Türk malı olduğu garantisini verecektir. Böylece Türk markalarının uluslararası pazarda kalite imajını yükseltmiş ve pazar payını artırmış olacağız.

"Kaliteli insan, kaliteli dünya" vurgusuyla birlikte kalite noktasında öyle bir şey var ki, o da tüm dünya kalitelerine anlam katan insan kalitesidir. Kaliteyi, insanı salt üretim ve tüketim aracı olarak algılayan maddeci kapitalist felsefeler çerçevesinde değerlendiremeyiz. Bugün dünyada bu kadar imkân ve gelişmeye rağmen hâlâ açlıktan insanlar ölüyorsa, insan kalitesinden bahsedebilir miyiz? İnsanlar renklerinden, etnik yapılarından veya inançlarından dolayı dışlanıyorlarsa bunu neyle ifade edebiliriz? Bugün dünyanın gözü önünde ülkeler sömürülüyorsa, hangi nedenle olursa olsun terörü araç olarak kullanan kişi ve gruplar buluyorsa kaliteden söz edebilir miyiz?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim her şeyden önce insan kalitesi noktasında bir çaba ortaya koymamız ve bunu diğer her türlü çıktılara, sosyal ilişkilere yansıtmamız gerekmektedir.

Kaliteli insanın en önemli özelliği güzel ahlaktır. Kaliteli insan, insanların canına, malına, namusuna, evine, hürriyetine ve şerefine saygı duyan insandır. İşte bu anlamda bizim, "Asıl olan insandır." Anlayışıyla, kaliteli üretim bir yana, kaliteli insan yetiştirme noktasında çaba göstermemiz gerekmektedir. Çalışmalarımızın ve politikalarımızın ana gayesi bu olmalıdır. Üstat Necip Fazıl'ın belirttiği gibi "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir." Şuurunda, değerlerine sahip çıkan bir gençlik yetiştirmek zorundayız. Bu hedefe ulaşmak için öncelikle eğitimde kaliteyi ve fırsat eşitliğini önemsiyoruz.

AK PARTİ hükûmetleri yaptığı bütün çalışmaları eğitim sisteminin kalitesi üzerine kurgulamıştır. AK PARTİ döneminde bütçeden en fazla pay alan Millî Eğitim Bakanlığı olmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kaliteli insan adaletlidir, paylaşım ve yardımlaşmadan yanadır. Ahilik anlayışında olduğu gibi, tartıda ve ticarette hilekârlık yapmaz. Kaliteli insan bilgiyle donanımlıdır, bilgiyi gerçek anlamda kullanır. Ünlü edebiyatçımız Ahmet Hamdi Tanpınar'ın belirttiği gibi "Sen bir medeniyetin iflası nedir bilir misin? İnsan bozulur, insan kalmaz. Bir medeniyet insanı yapan manevi kıymetler manzumesidir. Anlıyor musun şimdi derdin büyüklüğünü? Cahilsin, okur, öğrenirsin; gerisin, ilerlersin; adam yok, yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir; paran yok, kazanırsın. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur." demektedir. Bir düşünürün deyişiyle "Kalite bir erdemdir; o kendini mekândaki yaşantıda, düşüncedeki derinlikte, sevgideki cömertlikte, ifadelerdeki gerçeklikte, idaredeki düzende, eylemdeki etkide, doğru zamandaki doğru harekette gösterir."

Sözlerime son verirken Dünya Kalite Günü dolayısıyla "Kaliteli insan, kaliteli dünya" düsturuyla inşallah kaliteli bir dünyayı hep beraber oluştururuz diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)