GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 615 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii, bu maddede yönetim kurulunun nasıl olacağı, görevleri tartışılmış. Özellikle (ç) bendinde "Başkanlık projeleri dâhil, kamu kaynağı kullanılacak ve tutarı 1 milyon Türk lirasının üzerindeki TÜSEB'in faaliyet alanı kapsamındaki AR-GE projelerine, bilim kurullarının görüşlerini de alarak izin vermek" şeklinde yazılmıştı.

Tabii, gerçekten bilim alanında çalışma yapılacaksa, AR-GE projeleri yapılacaksa onlara kimse bir şey demez ama bunun içerisinde üniversiteler var mı; özellikle size karşı olan üniversiteler var mı; diğer, tıp alanında çalışma yapabilecek kurumlar var mı, onları çok düşünüyoruz, onları merak ediyoruz. Biz olmayacağını düşünüyoruz.

Tabii, özellikle böyle yasalarda sizin getirdiğiniz önergeleri gördüğümüz zaman biz biraz daha obsesif olmaya başladık çünkü her gelen yasada oraya yazılan bir şeyler değiştiği zaman altında bir hinlik aramamız gerekiyor çünkü her zaman çıkıyor bir hinlik. Bunda da aynı şekilde. Şimdi, 1 milyon Türk lirası bir anda 5 milyon Türk lirasına çıkmış. Bunun altında sağlıklı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bakanlar Kuruluna daha yetki verilmiş, daha artırılacağı düşünülüyor. Diyeceksiniz ki: "Bu kadar olmayın." Ama gerçekten şimdiye kadar gördüğümüz tasarıların hepsinde, altından bir şey çıktığı zaman birilerine bir şey sağlandığı görüldü. Ondan dolayı da bu maddenin bu şekilde geçmesinin, bu kadar artırılmasının gerçekten bilime eğer faydası olacaksa, üniversitelerin hepsine verilecekse, araştırma yapılan yerlere verilecekse veya örneğin matematik alanında Aziz Nesin matematik okulu var, matematik alanında çok iyi çalışmalar yapıyor -bu maddeyle bir ilgisi yok ama- onun gibi kurumlara da böyle bir para verilmesi için bir yasa teklifi getirir misiniz diye düşünüyoruz ama gelmeyeceğini de biliyoruz.

Tabii, sağlıkla ilgili tartıştığımız zaman, özellikle Türkiye'de son yıllarda çocuk ölümlerinde büyük bir artışın meydana geldiği artık kaçınılmaz bir şekilde TÜİK rakamlarıyla ortaya çıktı. Ayrıca, memnuniyetin ne kadar düştüğü, sağlığın ne kadar paralı hâle geldiği, özellikle katkı paylarının arttığı, ilaçlarda baz fiyatı alınması uygulamasına geçilmekle birlikte ilaç alımlarında korkunç paraların çıktığını artık gerçek olarak görmekteyiz. Ne kadar "Sağlıkta memnuniyet var." desek de bunların şu anda vatandaşa yansımasının kötü olduğunu ve vatandaşın sahaya indiğiniz zaman neler söylediğini duymanızı isterim.

Tabii, sağlık dediğimiz zaman... Biraz önce ben Meclis açılırken, Erzincan'la ilgili söylerken, Erzincan'da devlet hastanesi yapılacağı, ayrıca üniversite hastanesine ek hastane yapılacağı söylendi. Üç yıldır yapılmıyor. Kamulaştırmayla ilgili sorun olduğu söylendi. Tamam, vardı ama şu anda bitti, geçen sene bitti hatta, bu senenin başında. Dolayısıyla bu sene yapılabilirdi.

Erzincan'da hastane yüzde 100 dolulukla çalışıyor. Evet, her gün baypas yapılabiliyor, her gün anjiyo yapılabiliyor ama oradaki arkadaşlarımın neler çektiğini ve o meslektaşlarımızın -keşke Sağlık Bakanım otursaydı, Sayın Bakanım, sizinle karşılaşıyoruz, saygılar sunuyorum- gerçekten neler çektiğini, oradaki arkadaşlarımın ne zorluklar çektiğini ben sürekli gündeme getirdiğim zaman, o bodrumdaki acilde neler çektiğini bir görseniz de oraya da hastane yapsanız.

Artı, hastanenin etrafında araç park edecek yerlerin de olmadığını, belediyenin bu konuda hiç kıpırdamadığını, Sağlık Bakanlığının orada -üniversiteye verildi- üniversite mi yapsın, biz mi yapalım çatışmasında olduğunu, Kalkınma Bakanlığına atıldığını, Kalkınma Bakanlığının şu anda hâlen bunu gündeme almadığını da biliyoruz. Bütün bunlara baktığımız zaman sağlık sorunları nasıl oldu, ona bakmak lazım.

Artı, önemli olan bir nokta, Erzincan'daki hastaneler yüzde 100'e yakın, yüzde 94 dolulukla çalışıyor. Buraya o evraklar geldiği zaman buradaki yetkili ve etkili kişiler aynen şunu söylüyorlar: "Erzincan'ın nüfusu ne ki Erzincan'da bu kadar doluluk olsun." Erzincan'ın nüfusu ne ki... Tamam, doğru, Erzincan, sayenizde göç veren bir il oldu. İşte, şeker pancarında düşme oldu, ondan dolayı göç veriyor; işsizlik var, ondan dolayı göç veriyor ama Erzincan dediğiniz zaman bir tek Erzincan'a bakmayacaksınız. Bir ara burada "Kelkit'e hasta gönderildi." diye söylediğim zaman arkadaşımız sevinmişti. Ama Erzincan, Kelkit'in; Erzincan, Tunceli'nin birçok ilçesinin; Erzincan, Bingöl'ün birçok ilçesinin; Erzincan, Sivas'ın birçok ilçesinin hastalarını da alıp bu hastaların sorunlarını çözdüğü için ne yazık ki bu hastanelerin yetersiz olduğunu bildiriyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)