GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 615 sıra sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 27'nci maddesi üzerine söz aldım. Öncelikle yüce Divanı saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, vakıf üniversitelerine öğretim üyelerinin iki yıllığına gönderilmesi, izin verilmesiyle ilgili bir madde bu. Tabii ki kurumlar arasında dayanışmanın olması, oradaki hastalarımızın ve öğrencilerimizin yararlanması tabii ki önemli bir şey ancak tabii ki burada, asıl, bütün Türkiye'deki genel eğitim kurumlarının desteklenmesi, güçlendirilmesi amacının değil, daha çok yandaş vakıf üniversitelerine çıkar sağlama niyetinin olduğunu sezinliyoruz. Bu, tabii ki vakıf hastanelerini güçlendirme niyetiyle yapılmışsa buna hiçbir sözümüz yok, diyeceğimiz de yok.

Vakıf hastanelerinin, vakıf üniversitelerinin aynı zamanda tabii ki özellikle asistan eksiklikleri de var, asistan sorunları var ve bunlarda da özellikle vakıf hastanelerinin bu kadrolarının desteklenmediğini görüyoruz. Ancak Türkiye'de asistan sayılarının belirlenmesinde kriterlerin olması lazım yani Bakanlığın biraz daha keyfîyetine bırakılmış bir durum söz konusu. Türkiye geneline baktığımızda -bazı yerlerde bir zamanlar, daha önce vardı, yatak başına asistan verilirdi ama şimdi öyle bir kural yok- genellikle keyfîyetin daha çok hâkim olduğunu ya da Bakanlığa daha çok yakın olan kesimlere bu kayırmanın yapıldığını maalesef burada belirtmek istiyorum.

Biraz önce, onkoloji hastalarıyla ilgili bir konuya değinmiştim. Türkiye'de gerçekten Sayın Bakan, onkoloji hastalarının durumu çok kötü. Özellikle, büyük şehirlerde odaklandığı için onkoloji bölümleri, kemoterapi ya da radyoterapi için gelen hastaların uzun süre kalması gerektiğinden, bunlar yatak bulamadıkları için ya otellerde kalmak durumunda kalıyorlar ya da pansiyonlarda. Zaten ekonomik olarak çok zor durumda olan bu hastalar, maalesef yeterince hem beslenemiyorlar hem de bakılamıyorlar. Dolayısıyla, özellikle de bu konuda, Bakanlığın onlara bir otelcilik hizmeti anlamında, ek hizmetlerin yapılması konusunda daha titiz davranması gerektiği düşüncesindeyim.

Eğitim araştırma hastanelerindeki sağlık çalışanlarının da ciddi sorunları var. Sağlıktaki uygulamalardan, eğitim araştırma hastanelerinde çalışan asistan, uzman, başasistan, doçent, profesör, eğitim görevlisi hekimler değişen ölçülerde zarar görmüştür. Özlük hakları, eğitim hakkı ihlalleri ve çalışma koşulları konusunda değişiklikler talep ediyorlar. Asistanların çalışma süreleri çok uzun ve nöbetleri fazladır. Ayrıca, eğitim görevlisi ve başasistanlar hem klinik hem poliklinik hem de asistanların eğitiminde afiliye olan akademisyenlerle aynı koşullarda çalışmaktadırlar. Türkiye'de akademik kariyeri olmayan 563 kişi bulunmaktadır. Buna yakın sayıda da başasistan bulunmaktadır. Eğitim görevlilerinde ve başasistanlarda 3600 olan ek göstergenin, 5300'e yükseltilmesi, bunun da emekliliğe yansıtılması gerekiyor. Eğitim ve araştırma hastaneleri hizmet hastanesi hâlinden kurtarılmalı, bilimsel, tıbbi uygulamalara araştırmaya olanak sağlanmalıdır. Eğer bunlar sağlanırsa Bakanlığın bir üniversite kurma gayreti ve çabası olmayacaktır. Ben -105 eğitim araştırma hastanesiyle övünen Sayın Bakanın- çok daha fazla bu bölgelerde, bu hastanelerimizde bilim üretileceğine ve bilimsel çalışmaların yapılacağına inanıyorum. Dolayısıyla, ben de uzun yıllar bir eğitim ve araştırma hastanesinin başhekimliğini yapmış ve orada çalışmış bir kişi olarak, çok değerli çalışmalar yapıyorlar. Bugün İzmir Tepecik Hastanesinde organ naklinde çok başarılı hizmetler getiriyorlar, yapıyorlar ve buna benzer birçok, Yedikulede akciğer transplantasyonu gibi başarılı hizmetler yapıyorlar. Bunları takdir etmemek elde değil, dolayısıyla buralara hizmet...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURETTİN DEMİR (Devamla) - ...verilecek olursa bu üniversite olayına gerek kalmayacaktır. Bunlara dikkat çekmek için, sizlerin dikkatinize çekmek için bu sözü aldım.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)