GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de Sağlık Enstitüleri Başkanlığını bu şekilde kurmuş oldunuz. Umarım, Sağlık Bakanlığı kendi asli görevlerini unutmayarak burada kuracağı enstitüler aracılığıyla Türkiye'de üretilen bilime katkı sunar.

Ancak, sağlık torba yasası hâline gelen bu yasa tasarısıyla dokunamadığımız ve Hükûmetin özür borcu olduğu bazı kesimler vardır, onları da buradan anmak istiyorum. Örneğin, elimizde imkân olduğu hâlde bu yasa tasarısıyla asistan hekimlerin sorunlarını çözemedik. Onlara bu Hükûmetin bir özür borcu vardır. Hemşirelerin sorunlarını çözemediğimiz gibi, onlara vekil hemşirelik gibi garip bir uygulamayı reva gördük. Bu Hükûmetin onlara da borcu var. Tıbbi teknologların sorunlarını çözemedik, istihdam sorunlarını çözemedik. Bu Hükûmet onlardan da özür dilemelidir. En büyük özrü ise taşeron işçilerinedir çünkü sağlık hizmetlerinin sunulmasında taşeron işçilerin rolü çok çok büyüktür ve maalesef, Sağlık Bakanlığı kamuda en fazla taşeron çalıştıran Bakanlık hâline gelmiştir O nedenle, sorunlarını çözemediğimiz, kadroya alamadığımız taşeron işçilere de bu Hükûmetin bir özür borcu vardır. Yine, sağlık uygulamaları tebliği nedeniyle ameliyatları duran ve bu nedenle ameliyat edilemeyen hastalara da bir özür borcu vardır bu Hükûmetin ve bu hastalardan da mutlaka özür dilemelidir. Her ne kadar burada pek çok uygulama yapıldı ise de eğitim ve araştırma hastanelerinde bulunan şef ve şef yardımcılarının sorunları olduğu gibi durmaktadır. Bu Hükûmetin onlara da bir özür borcu vardır. Öğretim üyelerinin sorunları çığ gibi büyümüştür ve en son, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla da bu sorunlara bir yenisi daha eklenmiştir ve bu öğretim üyelerinin sorunlarını çözemediği için bu Hükûmet, öğretim üyelerinden de özür dilemelidir. Tıbbi sekreterlerin, özenle yetiştirdiğimiz ve bütün raporlarımızı tutmasını istediğimiz tıbbi sekreterlerin de kadro ve istihdam sorunları çözülebilecek iken bu yasayla, onlar da çözülememiştir ve bu Hükûmetin tıbbi sekreterlere de bir borcu vardır.

Sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğunu unutmamalıyız. En kıdemli profesörden tutun da yerleri temizleyen taşeron işçisine kadar, herkes el ele kol kola, iş barışı içerisinde, huzurla, emeğinin karşılığını alarak, alın terinin karşılığını alarak hizmet ürettiği zaman bebek ölümleri azalmaya devam edecektir, anne ölümleri azalmaya devam edecektir, aksi takdirde sağlık sistemi her geçen gün daha da kötüye gidecektir ve piyasanın vahşi kapitalizmine teslim edilecektir.

Bu endişelerle ve kaygılarla hepinize saygılar sunuyor ve iyi geceler diliyorum.