GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avrupa HIV Tarama Haftası'na ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:16
Tarih:19.11.2014

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Sayın Başkan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; ben Avrupa HIV Tarama Haftası nedeniyle söz almış bulunuyorum.

HIV, biliyorsunuz AIDS hastalığının virüsü, AIDS hastalığına yol açan virüs ve dünyada da ilk kez 1981 yılında bu hastalığın farkına varıldı. Daha önce herhâlde vardı ama bilinmiyordu. Afrika'dan geldiği varsayılıyor ve de çok kısa bir sürede bütün dünyaya yayıldı. Dolayısıyla da o günden bugüne günümüzde insan sağlığını küresel çapta tehdit eden en önemli bulaşıcı hastalıklardan bir tanesi.

Şimdi, bu hastalıkla mücadele etmek için Birleşmiş Milletlerin bir birimi var UNAIDS adında. UNAIDS'in 2013 verilerine göre dünyada 33 milyon ila 37 milyon arası kişi HIV taşıyıcısı; yani bu, korkunç bir rakam aslında. HIV taşıcılarının hepsi AIDS hastalığına yakalanmıyor ama bunu başkalarına bulaştırabiliyor tabii ki. 1,5 milyon insan da gene dünyada AIDS nedeniyle hayatını kaybetmiş.

Türkiye'de Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun birtakım verileri var. Onların 2013 Raporu'na göre 1985-2013 arası Türkiye'de 5.935 yani 6 bine yakın HIV pozitif hasta var, hasta demeyeyim, daha doğrusu HIV pozitif kişi var ve de 1.115 tane de AIDS vakası var. UNAIDS'in, demin bahsettiğim Birleşmiş Milletler biriminin 2014 Raporu diyor ki: "Türkiye aslında AIDS vakalarının az görüldüğü ülkelerden bir tanesi ama hastaların sayısı da taşıyıcı sayısı da ciddi bir biçimde artmakta. Buna rağmen Türkiye 2008'den beri HIV'in önlenmesi için hiçbir kaynak ayırmamakta."

Şimdi, bunun en önemli nedeni şu gibi gözüküyor: AIDS hastalarının belirli gruplarla sınırlı olduğu ön yargısı veya yanlış bilgisi. Yani kim bu gruplar? Eş cinsel erkekler, seks işçileri, uyuşturucu bağımlıları, mahkûmlar, mülteciler, siyahlar vesaire diye düşünülüyor yani bunlarla sınırlı, başkalarına pek bulaşabilen bir hastalık değil. Oysa bu yanlış, tamamıyla yanlış ve ön yargılara dayalı bir bilgi çünkü araştırmalar gösteriyor ki AIDS'ten etkilenenler en çok heteroseksüeller. Yani AIDS hastalarının önemli bir kısmı -ilk gruptakiler arasında da tabii AIDS hastası var ama- virüsü ya kadın erkek arasındaki cinsel ilişkiden kapıyor ya da kan yoluyla kapıyor. Bu kan yoluyla kapanların da en acıklı olanı anneden bebeğe geçen AIDS hastalığı.

Şimdi, bu yanlış bilgi ve sosyopsikolojik ön yargılardan dolayı HIV'le ve AIDS'le yaşayan insanlar günlük hayatta ciddi insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya. Pozitif Yaşam Derneği Türkiye'de kendilerine bildirilen bu hak ihlallerini sayıyor; damgalama, sosyal izolasyon yani "Aman, AIDS hastasıdır, yanına yaklaşmayın." gibi, çağımızın vebası gibi görmek, onur kırıcı muameleye maruz kalma, hasta mahremiyetinin, tıbbi verilerinin ihlali, tedavi, sağlık hakkının ihlali -ki bu çok çok önemli bir şey tabii- tıbbi özen gösterilmemesi, evlenme hakkının engellenmesi, seyahat hakkının engellenmesi. Oysa günümüzde tedavi edilebilen bir hastalık AIDS. Bundan kurtulan çok sayıda kişi var ve de HIV virüsü taşıyan hatta annelerin sağlıklı bebek doğurmaları bile günümüzde mümkün.

Şimdi, hem mevcut hastaların tedavisi hem HIV virüsünün yayılmasının önlenmesi hem de HIV AIDS'le yaşayan insanların hak ihlallerinin önüne geçilebilmesi, toplumdaki bu yanlış bilgilerin ve ön yargıların kaldırılması için kapsamlı bir ulusal stratejiye ihtiyacımız var. Yani Türkiye maalesef başına büyük felaketler gelmeden, önceden önlem almayan bir ülke. Bunu işte Soma'da gördük, çeşitli vesilelerle gördük. Avrupa'daki bu işlerle ve Birleşmiş Milletlerde uğraşan kuruluşlar Türkiye'de bu hastalığın artmaya başladığını söylüyorlar. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, ekonomisi büyüdükçe, dışarıdan bu kadar insan gelip gittikçe, buradan dışarıya gittikçe hastalığın yayılma olasılığı artıyor. Dolayısıyla, bir an önce ben Meclisi bu konuya eğilmeye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BİNNAZ TOPRAK (Devamla) - ...konuyu araştırmaya ve önlem almak için çareler aramaya, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere davet ediyorum.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)