GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükûmetçe takdir ve tespit edilmek üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Avrupa Birliğinin Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında yurt dışına gönderilmesi ve Hükûmet tarafından verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için Hükûmete Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1624)
Yasama Yılı:5
Birleşim:17
Tarih:20.11.2014

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Halkların Demokratik Partisi Grubu adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeceğim. Burada 3 parti de anladığım kadarıyla bu tezkereye "Evet." diyecek. Yanlışım var mı? Üçünüz diyeceksiniz. O zaman size önerim, oraya Türk Silahlı Kuvvetleri gidecekse önce çocuklarınızı gönderin, bedelli peşinde kimse koşmasın. Dikkat edin, Hollanda Kralı, İngiltere Kralı, bilmem kim Afganistan'a, Pakistan'a, bilmem nereye, genelkurmay başkanı oğlunu asker olarak gönderiyordu. Burada generallerin çocukları, siyasilerin çocukları, zenginlerin çocukları bankamatikten teskere alıp gelip bu Mecliste hamaset nutukları atıyor. Yazık, yazık, yazık; bir kere gerçeği öğrenin, ne var burada yani bir öğrenin bakayım. Mademki Mali'ye, Afrika'ya Türk Silahlı Kuvvetleri gidecek, gelin, içinizdeki, uhdenizdeki neyse onu yazın bu tezkereye. Öyle, NATO istemiş de, Avrupa Birliği istemiş de, Avrupa Birliği üyeliğimiz güçlenecek de, biz de göndersek oraya birkaç asker bir şey olmaz da, çok iyi olacak da. Libya'da olmuştu o. Hani Libya'ya, demiştiniz ya "Kimsenin müdahalesi olmayacak." Fransa'nın o zamanki Cumhurbaşkanı Sarkozy çıktı "NATO gidecek." dedi, bizim Hükûmet hemen "Tamam, bizim gemiler de geliyor yola." dedi. Böyle bir dış politika olur mu arkadaşlar ya?

Bu ülkenin Türk Silahlı Kuvvetleri, bu ülkenin vergisi, bu ülkenin bütçesi bir yere gidecekse bu ülkenin insanlarının oturup düşünmesi gerekiyor: "Birileri istediği için mi ben gidiyorum, inandığım için mi gidiyorum, benim dış politikam nedir, ona göre mi gidiyorum?"

Arkadaşlar, çok açık konuşacağım, bakın, burada Avrupa Birliği, siz Avrupa Birliğinin neresindesiniz, Avrupa Birliğinin neresindesiniz? Koalisyon hükûmetlerinden bu yana müzakere sürecindesiniz. 1995'te Gümrük Birliği'ni imzaladık. 1995'ten bu yana vergi ödüyorsunuz, gümrük vergisini, bir.

İki: Asker, istiyorlar, gönderiyorsunuz; Sudan'a, Somali'ye, Afganistan'a, Lübnan'a gönderiyorsunuz. Öyle buraya çıkıp bu kürsüden "Biz 20 devlet kurduk. Biz cihanşümul bir devletiz. Biz dünyayı titretiriz. Biz gittiğimiz zaman, Afrika'nın çölleri ayağa kalkar, yok, Orta Doğu'nun bilmem neleri ne olur." diye burada kimse hamaset nutukları atmasın. Çok açık söyleyeyim size: 3'üncü dünya krizinin, küresel finans krizinin son sancıları yaşanıyor.

Mali yüzde 90 Müslüman. Mali kimin sömürgesi? Fransa'nın. 2012'de kim müdahale etti buraya? Fransa etti. Orada darbe oldu mu? Oldu. Kuzeyindeki güçlerle çatışıyor mu? Çatışıyor. Hangi güçlerle çatışıyor, bir dikkat edin, etrafına bakın. Moritanya var, Nijerya var, Gine var, biraz ötede Libya var, Cezayir tabii biraz kuzeyinde. Afganistan'da uzun bir süre bulunan cihadist grupların olduğu birçok kesim Nijerya'ya geldi, Mali'ye geldi, Somali'ye geldi, Sudan'a geldi. Şimdi bu güçler şu an Orta Doğu'da, Suriye'de ve Irak'ta.

Şimdi, bu dışarıdan gelen cihadist gruplar olarak geçen El Kaide ve türevleri olan, El Nusra ve IŞİD, onların benzerleri şu an Afrika'da. Afrika'da kiminle çatışıyorlar? Darbeci, askerî darbeyle yönetime el koyan kesimler var. Kimin çıkarları burada sallanıyor? Fransa başta olmak üzere... Niye? Çünkü 1960'da bağımsız olan Mali, bütün Afrika, Afrika'nın tamamı Fransa'nın arka bahçesi arkadaşlar. Bakmayın, Osmanlı zamanında ta Trablus'a, oradan Cezayir'e, Fas'a... Osmanlı'nın hâkimiyet alanları oldu ama ilk kaybettiğimiz yerlerdir Endülüs'ten başlayarak. Viyana kapılarından, Batı'dan, Afrika kuzeyinden, boynuzdan da, bu taraftan çekile çekile geldik, Osmanlı İmparatorluğu'nun ötesinde Anadolu'da en son Churchill oturdu masaya cetveli çıkardı, Misakımillî'yi de attı bir kenara şimdi hudutları çizdi.

Şimdi, siz, bu hudutların içinde çıkıp, ne o, Osmanlı yayılmacı bir politika güderek küresel güç olacağınızı zannediyorsunuz. Neyle olacaksınız? Milletin parasıyla, evladıyla, askeriyle, kanıyla.

Peki, bütçe görüşmeleri yapıyoruz şu an. 30 milyon insan açlık sınırının altında biliyor musunuz? 891 lira asgari ücret, net. Var mı bunun ötesi? 20 milyon da yoksulluk sınırının altında; 50 milyon. Bizim nüfusumuz ne kadar? 77 milyon. Ne kadar insan burada zengin? Türkiye'nin yüzde 1'i. Bu yüzde 1'inden 1 tanesi Somali'ye, Sudan'a, Afganistan'a, Beyrut'a ve Mali'ye gitti mi asker olarak? Gitmedi.

Ermenek'te dün maden ocağında çocuğunu defneden babanın hâlini gözünüzün önüne getirin. Çiçekli lastik ayakkabıları yırtık babanın cenaze başındaki duruşunu getirin. İşte, o evlatları göndermek istiyorsunuz. Sizin küresel yayılmacı anlayışınız Neoosmanlı yayılma anlayışınız budur. Halkların Demokratik Partisi buna şiddetle karşı çıkacaktır ve evlatlarının yanında duracaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri tıpkı son dönemlerin bütün hükûmetleri döneminde, sağcı, milliyetçi, muhafazakâr partilerin hepsinin döneminde, hani burada Türkiye'de bir gelenek vardı ya "Kürt Mehmet nöbete." diye. Küresel olarak da Türk Silahlı Kuvvetlerini nöbete durmadan gönderiyorlar kardeşim. Bundan gururunuz incinmiyor mu? NATO istedi, Atlantik'i korumak Türkiye'nin en büyük hedefiymiş. Hayda... Kuzey Atlantik'i korumak Türkiye'nin hedefiymiş. Önce kendini koruyacaksın. Arkadaşlar, siz İHH'nin oraya iki otobüs, iki tır yardım getirmesiyle, üç cihadist grupla ilişki kurmasıyla, hükûmet nezdinde yardımsever, hayırsever dernek muamelesi görmesiyle, oradan 3-5 tane radikal dinci grupla ilişki kurmasıyla bu küresel kriz esnasında riskler içinde fırsatlar yakalayacağınızı mı zannediyorsunuz? Böyle bir fırsat var mı? Size mama yapmazlar. Kolonyalist kriz var ama Afrika'yı ne Belçika ne İngiltere ne Almanya ne Fransa ne Amerika hiçbir ülke, Batı, bu size "Asker gönderin." diyen Avrupa Birliği ve NATO size oraları vermez. Bunu kafanıza koyun. Oraya gidip asker eğiteceksiniz, oraya gidip jandarmasını, zabıtasını, polisini eğiteceksiniz, orada hukuk ve demokrasi kuracaksınız maşallah, maşallah, maşallah. Bir de gerekçeye yazacaksınız "Ülkemiz Avrupa Birliğine katılım konusundaki arzularına katkıda bulunacak." Avrupa Birliğine postalla girilir mi? Kasaturayla Avrupa Birliğine girilir mi? Askerle Avrupa Birliğine girilir mi arkadaşlar? Eğer öyle olsaydı, işte Sayın Adalet Bakanı, adalet, güvenlik, özgürlük 23, 24'üncü fasılları niye açamıyoruz? Açamazsınız kardeşim. Çünkü bağımsız bir yargın yok, tarafsız bir yargın yok, adaletin yok. Adaletin de senin 463 tane subayın, generalin beş sene yatmış, çıkmış. Niye yattığını, niye çıktığını, kim koydu, kim çıkardı bilinmiyor ama bir tek şey biliniyor, Hükûmete karşı gelmekten. Sonra KCK soruşturmalarından bizim partimizden binlerce kişiyi almışsınız. Sonra başka siyasi muhalifleri almışsınız. "Efendim, paralel yaptı." Ne paralelmiş yahu. Bu paralel Allah bilir kuyruklu yıldıza kadar gidiyormuş. Şimdi, söyleyin bana, siz, Avrupa Birliğine asker göndererek kolonyalist, neokolonyalist bu devletlerin maşası olarak küresel bir güç olacağınıza mı inanıyorsunuz? Mali, yüzde 90 Müslüman'dır diye... Küresel krizde Türkiye'nin arayışını, yeni pazar arayışını, yeni ilişkilerini, yeni halklarla ilişkilerini HDP olarak destekleriz, olmalıdır. Ama bir araştırma var mı elimizde; hangi akademisyenlerimiz, hangi dış politika uzmanlarımız, hangi siyasilerimiz gittiler, Mali'yle ilgili bir rapor hazırladılar da getirdiler de gruplara, bize anlattılar da bizi ikna ettiler de halkımızın yararı var da evlatlarımızı oraya göndermeyelim diye, biz de karşı çıkmayalım diye bize bir done mi koydunuz?

Sayın Korutürk Paris'te en son Büyükelçiydiniz, Milletvekili olarak geldiniz, en iyi siz biliyorsunuz Fransa'nın Mali'deki haklarını, oraya asker göndermesini. Geçen sene asker gönderdiğinde yüzde 90 Müslüman oldukları için mi gönderdi? Arkadaşlar, orada, yazıktır günahtır. Zaten Türk Silahlı Kuvvetlerinin mevcudu 600 bin kaldı. 600 bin özel güvenlik var Türkiye'de, 270 bin emniyet, polis de var, 215 bin de jandarma var, topu topu bu kadar.

Şimdi, ben burada bir şey de anlamış değilim, eğer ben anlamadıysam belki kapasitem almıyordur, Sayın Arınç açıklayabilir. 1 personel karargâhla, 1 personel katkısıyla stratejik hava yolu ulaştırması desteği sağlanması öngörülmektedir.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - 1 kişi yetiyor.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Maşallah, hava yolunda da iyiymişiz, 1 personel ve hava yolu desteği. Şimdi, ben bunu öğrenmek istiyorum, HDP olarak halk adına bunun hesabını soruyorum. Bir tarafta diyorsun ki "Gideceğim, Mali'de askeri eğiteceğim, jandarmayı eğiteceğim, zabıtayı eğiteceğim, hukuk düzeni kuracağım, demokrasi getireceğim." Bir gerekçe de bu, o bir gerekçe de 1 personelle... Tabii, sınırını sonra Hükûmet belirleyecek ama hava yolu üzerinden ne götüreceksiniz oraya arkadaşlar? Stratejik olarak küresel bir güç olabilmek için ne getirebilirsiniz oraya, bana izah edebilir misini? İnsani yardım getirirsiniz, gıda getirirsiniz, ilaç getirirsiniz, başka türlü yardımlar yaparsınız, insani yardımlar yaparsınız, bunu Hükûmet olarak yaparsınız. Biz insani yardımların hiçbirinin karşısında değiliz arkadaşlar. İnsani yardımı Hükûmet, bu Meclis hangi ezilen halka getirirse biz ki ezilen halkların hakkını savunan bir parti olarak daima yanında oluruz. Ama yeter ya. "Orta Doğu'nun jandarması" dedik, şimdi Afrika'nın jandarmalığını bize yüklemeye çalışıyor NATO, Amerika, Avrupa Birliği. Avrupa Birliği o kadar çok iyiyse, o kadar çok kıymetliyse, Hükûmetinize çok yol verecekse, yeşil ışık yakacaksa bana söyler misiniz Allah aşkına... Balıkta 13'üncü faslı bile açmıyorlar. Avrupa Birliği balıkta faslı bile açmadı biliyor musunuz, haberiniz var mı? Hükûmet ne yazıyor orada biliyor musunuz? En çok çiftlik balığı üreten ve satan bir ülke olarak diyor ki: "Siyasi nedenlerle 13'üncü balık faslımızın açılmasını engelliyorlar." Hangi siyasi nedenlerle söyler misiniz? Yani, siz asker gönderince, Mali'ye asker gönderdiğiniz zaman balık faslını mı açacaklar? Tüketici haklarıyla ilgili bir fasıl var, siz o faslı mı açtıracaksınız? Bana söyler misiniz. Arkadaşlar, çevreyle ilgili bir fasıl var, asker göndererek bunu mu açacaksınız? Bunlar bu Parlamentonun yapması gereken işler. Bu ülkenin evlatlarını o kadar ucuz pazarlamayın, askerini pazarlamayın, yoksul evlatlarını pazarlamayın, başkalarının ülkelerinde başkalarının emri altına sokmayın, bunu söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Buraya da vaaz çeker gibi gelip "Biz, Osmanlının evlatları olarak dünyayı fethedeceğiz." yok efendim "Küresel bir güç olduk, dünyada at oynatacağız." Hadi oradan! IŞİD gelmiş Kobani'ye dayanmış, IŞİD de, bu tür örgütler de Afrika'da cirit atıyor, bir nevi Orta Doğu'nun türevlerinin aynısı Afrika'da, Mali'de Afrika'nın tam ortasındadır. Bakın, açık söylüyorum, Mali de Afrika'nın tam ortasındadır. Bir tarafında Fas, Tunus, Cezayir, Mısır'a kadar; aşağıya inin, Nijerya'ya kadar.

Şimdi, ticaret, evet, diplomasi evet, ekonomik ilişki evet, hepsine evet ama kukla olmaya, başkasının askerî olmaya "hayır" diyor HDP. Bunu onursuzluk olarak görüyor, başkasının askerî olmayacağız. Her üç parti her seferinde her tezkerede birleşiyor, şuurunu, aklını yoklamadan gönderiyor. Sonra o askerlerin ne olduğuna bakmıyor. Ayıptır, günahtır. Ben anlamıyorum, niye paramızı gönderiyoruz? Yani biz NATO'nun içinde mecbur muyuz, NATO'nun hiyerarşisi içinde emir kulları mıdır Türkiye? Öyleyse söyleyin.

Bakın, Fransa'da 2013'teki Merkezî Hükûmetle oradaki isyancı gruplar arasında çatışma oluyor. Bu kuzeydeki gruplar. Nüfusu zaten 14 milyon Mali'nin, yüzde 90'ı Müslüman ama nüfusun büyük yoğunluğu güneyde yaşıyor ve güneyde yaşayan nüfusun yoğunluğu da başkent çevresinde yaşıyor. Burada tabii ki küresel krizin getirdiği sancılardan dolayı enerji alanları, maden alanları hep sömürü var ya kolonyalist bir anlayışla, sömürü anlayışında sömürüde. Sömürmek için bu alanlarda maden haritaları var. Şimdi, ben Hükûmete soruyorum bana Mali'nin maden haritasını çıkarabilir mi? Çin de ilgisiz değil, Rusya'da ilgisiz değil, Brezilya da ilgisiz değil. Küresel kriz içinde riskler oluştuğu zaman fırsat aramak her devletin hakkıdır. Biz, gidin Latin Amerika ile Güney Amerika ile Afrika ile Uzak Doğu ile ilişki kurun diyoruz. Hükûmet bu konuda yapacağı her sağlıklı ilişki ve diyalogda yanınızdayız diyoruz. Ama siz, uluslararası ceza mahkemesi kendi halkını katleden El Beşir hakkında tutuklama kararı çıkarıyor, getirip bu kürsüde karşımızda konuşturtuyorsunuz. Bu mu doğru politika? Avrupa Birliği Millî Güvenlik Konseyi, Uluslararası Ceza Mahkemesine havale ediyor. Orası El Beşir hakkında tutuklama kararı çıkarıyor, biz de bu kürsüye getirip konuşturtuyoruz. Ondan sonra diyoruz ki bu tezkereyi yaparsak, oraya birkaç manga, tabur asker gönderirsek Avrupa Birliğine gireceğiz. Kim kimi kandırıyor? Birbirimizi kandırmanın bir gereği yok.

Burada Türkiye'yi büyük bir tehlike bekliyor. Sizleri uyarıyorum. Arkadaşlar, HDP olarak uyarıyoruz. Orta Doğu'daki cihadist grupların bir benzeri başta Mali olmak üzere Afrika cenahında var. Afrika'da eğer Türkiye'de Suriye dış politikasında yaptığınız yanlış gibi yanlış yaparsanız, o cihadist gruplarla bir taraftan ilişki kurup bir taraftan NATO'yla, Avrupa Birliğiyle ilişki kurarsanız şeşbeş olursunuz, ne olacağınızı bilemezsiniz. Öyle koca bir imparatorluğun evlatları olarak orada dolaşamazsınız; bir. İkincisi de küresel bir güç olamazsınız. Yapsanız, satsanız en fazla bir inşaat yaparsınız, üç tane bisküvi satarsınız. Yine silahı onlar satacak, yine madenlerini onlar alacak ve bize taşeron gibi işleri verecekler. Bu taşeron işlerin içinde de Türk Silahlı Kuvvetlerini kullanmak vardır. Kullandırtmayın arkadaşlar. Buna ortak olmayın. Bizden size söylemesi, bu çok çok kabul edilemez bir durumdur. Türkiye'yi üç kanaldan batağa sürecektir. Ret oyu vereceğiz.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)