| Konu: | Hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükûmetçe takdir ve tespit edilmek üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Avrupa Birliğinin Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında yurt dışına gönderilmesi ve Hükûmet tarafından verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için Hükûmete Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1624) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 20.11.2014 |
SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmetimizce Meclisimize sunulan ve görüşmekte olduğumuz tezkere üzerinde şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle, Sayın Başkanı ve yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde 2012 yılında gerçekleşen askerî darbenin ardından yaşanmaya başlanan siyasi ve sosyal kriz maalesef hâlen devam etmekte. Ülke içinde oluşan güvenlik boşluğu, toplumun her kesimini hedef alan geniş çaplı insan hakları ihlallerine yol açmakta. Hukukun ve kamu düzeninin ortadan kalkması ve bu nedenle yaşanan şiddet olayları beraberinde dinî ve etnik temellere dayanan toplumsal ayrışmayı getirmiş, ülkedeki demografik yapının bozulmasına zemin hazırlamıştır. Bugün yönetim sivil bir geçici hükûmete devredilmiş olsa da tüm gayretlere rağmen, ülkedeki güvenlik sorunları ortadan kaldırılamamıştır. Krizin en şiddetli olduğu dönemde, hepimizin televizyonlardan izlediği gibi, tehdit altında bulunan ve büyük bölümü Müslüman olan siviller yerlerinden edilmiş durumdadır. Demografik yapının değiştiği ülkede kalıcı bir çatışma ve bölünme riski hâlen mevcuttur. Ayrıca, nüfusun yaklaşık yarısının insani yardıma ihtiyaç duyduğu da bildirilmektedir.
Kıymetli milletvekilleri, Mali'de yaşanan iç çatışma ise, öncelikle iç siyasi istikrarsızlığı tetiklemiş ve neticede ülke bölünmenin eşiğine kadar gelmiştir. Uluslararası toplumun çabaları sayesinde, Nisan2012'de yönetim geçici olarak sivillere devredilmiş ancak ülkedeki çalkantıların ortadan kaldırılması hususunda iç dinamiklerin yetersiz kalacağı ortaya çıkmıştır. Neticede, uluslararası toplumun çabalarının da bir sonucu olarak Mali'de parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesiyle birlikte anayasal düzenin sağlanmasına yönelik süreç umut verici bir güzergâha girmiş ve Malililer arası diyalog görüşmeleri başlatılabilmiştir. Esasen sevindirici olan husus, uluslararası toplumun Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de yaşanan bu insani krizlere duyarlılık göstermiş olmasıdır.
Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2085 sayılı Kararı'yla Afrika liderliğinde Mali Uluslararası Destek Misyonu'nun Mali'de konuşlandırılmasına izin vermiş ve bu ülkede kapsayıcı bir süreç başlatılmasını sağlamıştır. Avrupa Birliği de aynı karara istinaden 17 Ocak 2013 tarihinde Mali Askerî Misyonu'nu kurmuştur. Bu misyonla hedeflenen, Mali Silahlı Kuvvetlerini ülkenin toprak bütünlüğünü sağlamak ve terörist gruplardan gelen tehdidi ortadan kaldırmak için gerekli askerî yeteneklere ulaştırmaktır. Bu amaçla komuta kontrol, lojistik destek, insan kaynakları yönetimi, insan hakları ve sivillerin korunması konularında danışmanlık desteğinde bulunulmaktadır.
Buna ilaveten, Avrupa Birliği, Mali için bir sivil misyon da başlatmıştır. Mali Askerî Misyonu'nu tamamlamayı amaçlayan bu sivil misyon kapsamında Mali güvenlik güçlerini stratejik tavsiye ve eğitim desteği sağlanması öngörülmektedir.
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki krize yönelik olarak ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5 Aralık 2013 tarihinde oybirliğiyle kabul ettiği 2127 sayılı Karar'la Afrika Birliği Orta Afrika Cumhuriyeti görev gücünü ve Fransız askerî güçlerini ülkede operasyonlar düzenlemek üzere on iki aylık süreyle yetkilendirmiştir. Krizin devam etmesi üzerine ise 28 Ocak 2014 tarihli toplantısında Birleşmiş Milletler Şartı'nın 7'nci bölümü kapsamında 2134 sayılı Kararı kabul ederek Birleşmiş Milletler üyesi ülkeleri Orta Afrika Cumhuriyeti'ne yönelik insani yardım projelerine ve çalışmalarına ivedilikle destek vermeye davet etmiş ve Avrupa Birliğini Orta Afrika Cumhuriyeti'nde harekât başlatmak hususunda yetkilendirerek Birleşmiş Milletler üyesi ülkeleri anılan harekâta katkı sağlamaya davet etmiştir. Bugün ülkemize yapılan katılım çağrısıyla Orta Afrika Cumhuriyeti ile Mali'deki istikrara katkıda bulunulması çabalarına olumlu cevap verilmesi hususu Meclisimizin takdirine sunulmaktadır.
Kıymetli milletvekilleri, Türkiye Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de istikrarın tesis edilmesine önem atfetmektedir. Ülkemiz, ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının korunması yönünde yapılan çalışmalara da her platformda katkıda bulunmaya gayret etmektedir. Bu bağlamda, uluslararası kuruluşlar bünyesinde soruna çözüm bulunması çabalarını en başından bu yana desteklemektedir. Hiç şüphesiz bu desteklerimizi aynı şekilde sürdürmemiz doğru olacaktır. Ülkemize yapılan davetin olumlu cevaplandırılmasında şahsen büyük fayda görmekteyim. Yapılan ilk değerlendirmeler sonucunda, ülkemizin bu aşamada Bangui'deki kuvvet karargâhına personel katkısıyla stratejik hava nakliye desteği sağlayabileceği anlaşılmaktadır. Mali'deki misyonlara da uygun düzeyde katkıda bulunulması için değerlendirmeler yapılacağı tabidir. Şüphesiz, bunlar, söz konusu ülkelerdeki sorunlar karşısında yapılabilecek mütevazı bir katkı şeklinde görülebilecek olmakla birlikte ülkemizin Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ve Mali'deki kardeşlerimize yönelik olarak gerçekleştirdiği gayretleri de tamamlayıcı unsur olacaktır.
Kıymetli arkadaşlar, söz konusu harekâta katılım, ortak güvenlik ve savunma politikası çerçevesinde Avrupa Birliğinin hayata geçirdiği inisiyatiflere ülkemizin verdiği ilk destek olmayacaktır. Türkiye 2003 yılından bu yanan 6'sı tamamlanmış, 3'ü sürmekte olan toplam 9 harekât ve misyona katkıda bulunmuştur. Türkiye Bosna-Hersek'te devam etmekte olan askerî ve sivil yardım misyonuna en çok katkı sağlayan ikinci ülke durumundadır. Ülkemize Avrupa Birliğinden gelen bu davete katılmamız Türkiye'yi Avrupa Birliğinden uzak tutmaya çalışan Avrupa Birliği içindeki bazı kesimlere de aynı zamanda Avrupa Birliğinin güvenlik ve savunmasında Türkiye'nin önemini gösteren bir husus olacaktır kanaatindeyim. Ülkemizin barışı destekleme harekâtlarına olan yaklaşımıyla örtüşen ve Türkiye ile Avrupa Birliğinin uluslararası ve bölgesel sorunların çözümüne yönelik ortak anlayışlarının göstergesi olan bu tür katkılar milletimizin medeniyet anlayışı ve insanlığa hizmet misyonuna da uygundur. Ülkemizin bu gibi destek programlarının "Neoosmanlıcılık" ve "yayılmacı politika" olarak tanımlanması, en hafif ifadesiyle, ciddiyetten uzak bir yaklaşımdır. Afrika'da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan bu gibi insani ve siyasi krizlerin çözümüne ülkemizce askerî yardımda bulunulması, bölgede ve genel olarak Afrika kıtasında izlemekte olduğumuz barış temelli, faal dış politikamızın ve anılan kıta ülkeleriyle ortaklığımızın doğal bir uzantısını teşkil edecektir.
Bugün, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin unsurlarının Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'de askerî harekât ile mali ve sivil misyonlarına katkıda bulunmasına yüce Meclisimiz tarafından onay verilmesini temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)