GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Kars Milletvekili Mülkiye Birtane ve arkadaşları tarafından, Türkiye'de çocuk hakları kapsamında alınacak önlemlerin ve yapılacak yasal düzenlemelerin belirlenmesi amacıyla 20/11/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 20 Kasım 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:17
Tarih:20.11.2014

NURDAN ŞANLI (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halkların Demokratik Partisinin vermiş olduğu önerge üzerinde söz almış bulunuyorum ve Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Hepinizin bildiği üzere, bugün Çocuk Hakları Günü. Yaşamımızın anlamı, umudu, yarınlarımızın güvencesi her şeyimiz çocuklarımızın Çocuk Hakları Günü'nü en içten duygularımla kutluyorum. Daha doğduğu andan itibaren biz büyükleri etkisi altına alan, hayatımıza anlam katan, hepimizi âdeta yeniden çocukluk günlerimize götüren çocuklarımız için ne yaparsak yapalım azdır çünkü onlar bizim geleceğimizdir.

Bütün anne babalar çocukları için ellerinden gelen tüm imkânları sonuna kadar kullanırlar. Onların yetişmesi ve topluma yararlı bireyler olmaları için her şeyi yaparlar. Küçük bedenlerin duygusal, ruhsal ve toplumsal gelişimlerinde aile ortamının yanı sıra okul, çevre gibi faktörler de önemli rol oynamaktadır. Çocuklarımızın bu gelişimleri aşamasında anne, baba ve büyükler olarak bilgili, eğitimli, ahlaki değerlere sahip kişiler olarak yetiştirmeli, kötü alışkanlıklardan uzak olmaları için tüm dikkatimizi ve ilgimizi çocuklarımızın üzerinde yoğunlaştırmalıyız.

Memnuniyetle gözlemlemekteyiz ki ülkemiz insanının çok az bir kısmı hariç duyarlılık büyük bir titizlikle çocuklarımıza gösterilmektedir. Ancak çocuklarımızı aile ortamında ve sosyal yaşam için gelişimlerini sürdürürken salt duygusal koruma yeterli olmamaktadır. Onların eğitim, sağlık, fiziksel ve psikolojik açıdan korunması için alınması gereken önlemler vardır ve bunun için de birtakım yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş ve 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 1995'te uygulamaya başlamıştır.

Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken toplum, devlet ve birey olarak hepimize görevler düşmektedir. Gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmemiz için doğayı da çok iyi korumalı, hassasiyet göstermeliyiz.

Ülkemiz çocuk hakları politikasında son yıllarda büyük adımlar atmıştır. Bugün toplumların gelişmişlik düzeyi çocuk ve çocuk haklarına bakış açısıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda, çocuk hakları konusunda yaptıklarımızı kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ülkemiz, Birleşmiş Milletlerin yanı sıra Avrupa Konseyinin çocuk hakları konusunda birçok sözleşmesine taraftır. Çocukların her türlü cinsel istismardan korunmasıyla mücadelede Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Sözleşmesi ülkemiz tarafından 2007 yılında imzalanmış ve 2012 yılında yürürlüğe girmiştir.

Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi ülkemiz tarafından onaylanarak 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Ülkemiz, çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik, Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütünün 182 sayılı Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi ve İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin 138 sayılı İLO Sözleşmesi başta olmak üzere uluslararası sözleşmeleri onaylayarak uluslararası sözleşmelerde yer alan kısasların ulusal mevzuatımızda da yer almasını sağlamıştır.

Türkiye tarafından imzalanan 182 sayılı İLO Sözleşmesi kapsamında belirlenen, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin önlenmesi amacıyla, ilgili tüm sektörlerin iş birliğinde, 2005-2015 yıllarını kapsayan, zamanı bağlı politika ve program çerçevesi geliştirilerek uygulamaya konulmuştur.

Çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar Çalışma ve Sosyal Bakanlığı koordinesinde ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğiyle sürdürülmektedir.

2005/5 sayılı Başbakanlık Genelgesi'yle Türkiye genelinde uygulamaya konulan, sokakta yaşayan, çalıştırılan çocuklara yönelik hizmet modeli çerçevesinde, sokakta yaşayan ve çalıştırılan, dilendirilen, madde kullanan çocukların sokaktan çekilerek örgün veya mesleki eğitime yönlendirilmeleri, madde bağımlılığı tedavilerinin yapılması, barınma, beslenme, giyim, sağlık, eğitim ve bu gibi tüm ihtiyaçlarının karşılanması, toplumla yeniden bütünleştirilmesi sağlanmaktadır.

Sokak ve iş yaşamından çekilen çocuklar sosyal rehabilitasyona yönlendirilirken bu çocuklar arasında madde bağımlısı olan çocuklar ise Sağlık Bakanlığına bağlı çocuk ve ergen madde bağımlılığı tedavi merkezlerine yönlendirilmektedir. Ayrıca, risk altında bulunan çocuklar için, önleyici müdahalelerde bulunarak çocukların sokakta çalıştırılmasını, yaşamasını, dilendirilmesini önlemeye yönelik de tedbirler alınmaktadır. Yoğun olduğu illerde yerel yönetimlerin iş birliği ile denetim ve çocuklara yönelik hizmet faaliyetleri yürütülmüştür.

Ayrıca, mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesine, strateji ve eylem planı çerçevesinde eğitimden uzak kalan çocukların eğitim hizmetlerine ulaşmasına yönelik çalışmalar da yapılmıştır.

Plan, 2013-2017 tarihleri arasında ve 10 Aralık 2013'te kabul edilmiştir, strateji genel çerçevesi ortaya koymakta ve adalet, sağlık, eğitim, özel koruma hizmetleri ve medya gibi birçok alanda çocuklara yönelik hizmetlerin geliştirilmesini amaçlayan eylemleri belirlemektedir. Bunun yanı sıra, Çocuğa Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı hazırlanmış olup onaylanma aşamasındadır.

Eğitim konusunda yapılan çalışmalarla birlikte 2011-2012 ve 2012-2013 eğitim dönemleri arasında okula gitme oranı tüm eğitim kademelerinde artarak ilköğretimin ilk dört yılı içinde yüzde 99'a, 2'nci dört yılı için de yüzde 93'e, ortaöğretimde ise yüzde 70'e yükseltilmiştir.

Çocuk adalet sistemine ilişkin olarak da 22 ilde çocuklar için 31 adli görüşme odası oluşturulmuştur. Çocuk Koruma Kanunu uyarınca tüm illerde çocuk mahkemelerinin kurulması öngörülmüş, 84'ü faaliyette olup toplam 100 çocuk mahkemesi vardır. Bakanlığımızca alternatif bakım hizmetlerine ihtiyaç duyulan çocukların aileleri yanında bakımlarına öncelik verilmiş olup, bu kapsamda yaklaşık 50 bin çocuk koruma altına alınmaksızın ekonomik destekle aileleri yanlarında bakılmaktadır. Ayrıca bu çocukların, her türlü eğitim, sağlık, giyim gibi ihtiyaçları da karşılanmaktadır. Bunun yanında özellikle ekonomik nedenlerle kuruluşlarda koruma altında bulunan çocukların ailelerine ekonomik destek sağlanarak çocukların ailelerinin yanına dönüşü de sağlanmıştır.

Bakanlığımız, suç mağduru, suça sürüklenen sokakta ve risk altında bulunan 11-18 yaş arası çocuklara özgü çocuk destek merkezleri oluşturmaktadır. Çocuk destek merkezleri, çocukların sağlıklı bir birey olarak sosyal yaşamda uyumlandırılacağı süreçleri içeren psikososyal destek programlarının uygulandığı merkezlerdir.

Çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla öncelikli olarak cinsel istismara uğramış çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişiler tarafından oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleşmesini temin etmek üzere Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, kurumlar bünyesinde çocuk izlem merkezi kurulmuştur.

Evet, görüldüğü üzere, iktidarımız döneminde bu konularda fazlasıyla çalışma yapılmış ama yeterli olmadığı düşünüldüğü için de çalışmalara devam edilmektedir.

Sözlerimi burada sonlarken bir kez daha hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)