| Konu: | HDP Grubunun, Kars Milletvekili Mülkiye Birtane ve arkadaşları tarafından, Türkiye'de çocuk hakları kapsamında alınacak önlemlerin ve yapılacak yasal düzenlemelerin belirlenmesi amacıyla 20/11/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 20 Kasım 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 20.11.2014 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuklar Günü. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tarih boyunca en çok sayıda ülkeler tarafından kabul gören insan hakları belgesidir. Sözleşmenin imzalandığı 20 Kasım 1989 tarihinden bu yana her 20 Kasım günü tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmakta. Türkiye, sözleşmeyi 1990 yılında imzalamıştır. Sözleşmeyle, cinsiyet, din, sosyal köken ve ülke ayrımı olmadan bütün çocukların hakları tanımlanmaktadır.
Bu sözleşmeye yön veren temel değerler ise şunlardır:
1 - Ayrım gözetmeme.
2 - Çocuğun yararının gözetilmesi.
3 - Yaşama.
4- Gelişme.
5- Katılımdır.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çocuklarımız çeşitli sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal, ahlaki ve ekonomik bakımdan korunması ve gelişmesini sağlaması gerekmektedir. Türkiye'de çocukların yaşadığı sorunların arasında çocuk işçiliği, çocuk gelin, eğitim ve sağlık hakkında yoksulluk, şiddet, istismar gibi konular çıkıyor.
Türkiye'nin imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 1'inci maddesine göre, 18 yaşına kadar her insan bir çocuktur. Medeni hukuktaki rüşt yaşı dikkate alındığında, 18 yaşını doldurmamış olan herkes "küçük" olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye'de çocukların çalışmasının başlıca sebepleri yoksulluktur. Yoksulluk ise bozuk gelir dağılımı ve asgari ücretin yetersizliği, işsizlik, hızlı nüfus artışı, kayıt dışı ekonomi, teknolojik gelişmelerin sağlanamaması, bölgeler arası gelişmişlik farkı ve göç gibi birçok farklı soruna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
Gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları, en azından kendi masraflarını karşılayarak aileye destek sağlamak için çalışma ortamına girmektedirler. Özellikle köyden kente göçün hızlanması gecekondulaşma sorununu ortaya çıkarmış, ailelerin kent yaşamına uyum sağlayamayıp ekonomik olarak zor duruma düşmeleri çocukları sokaklarda ve bazı iş sektörlerinde çalışmaya itmiştir. Bugünlerde uygulanan özelleştirme politikaları da çalışan çocukların sayısını artırmaktadır.
Çocukların uzun süreler ve sağlıksız ortamlarda çalışması onların fiziksel gelişimlerini ve bedensel sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesinin de desteğiyle yapılmış olan araştırmalar sonucunda çalışan çocukların bedenlerinin çarpık geliştiği ortaya çıkmıştır.
Türkiye'nin çocuk karnesine bakıldığı zaman durum hiç de iç açıcı görünmemektedir. Türkiye'de sokaktaki çocuklar konusunda ciddi sorunlar yaşayan illerimiz vardır. Son beş yılda çocuk suçlarında artış olmuştur. Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaşmıştır. Çocuk hakları öğretiminde en sorunlu ülkelerden biri hâline gelmiş durumdayız. Çocuklara yönelik hak ihlalleri yaygınlaşmış durumda. Türkiye, 27 Ocak 1995'ten bu yana çocuk haklarına dair sözleşme çerçevesinde taahhüt ettiği hedeflere ulaşamadı. Çocuk hakları uyum yasaları, evet, hazırlandı deniliyor ama istenilen düzeyde hazırlanmadı. Çocuk Koruma Kanunu çocuk adalet sisteminin gerçekleştirilmesi için yeterli değil.
Engeller ne peki? Engeller de şunlar: Devletin bir çocuk politikasının olmaması. Tabii çocuk politikalarından bahsedildi. Cumhuriyet Halk Partisinin Programı'nı ben gayet rahat sayfasını da size belirtmiş olayım değerli arkadaşlar, çocuk politikasıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin Programı'nın sayfa 271'den başlamak üzere çok ayrıntılı bir vaziyette çocuk politikasıyla ilgili hükümler ve düzenlemeler var. Milliyetçi Hareket Partisinde de aynı şekilde var. HDP'de de aynı şekilde var. Aynı şekilde benim elimde Adalet ve Kalkınma Partisinin de programı var değerli arkadaşlar, sayfa 629'dan itibaren başlıyoruz, çocuk politikasıyla ilgili tek bir cümle bulamazsınız değerli kardeşlerim. Yani burada çocuk politikasıyla ilgili şu anda grubu Parlamentoda bulunan tüm partilerin programlarında çocuk politikasıyla ilgili hüküm var, çocuk politikasıyla ilgili hüküm olmayan tek parti varsa iktidar partisi, Adalet ve Kalkınma Partisidir.
Engeller nelerdir çocuk politikasıyla ilgili? Devletin bir çocuk politikasının olmaması tespit edilen en önemli engellerden biridir. Bu engelin aşılması için koruyucu, önleyici mekanizmaların oluşturulması ve genel bir çocuk yasasının çıkarılması gerekmektedir.
Kurumlar arasında bir koordinasyonunun olmaması bir diğer önemli problemdir. Koordinasyonun sağlanması konusunda bir diğer sorun ise veri tabanının olmamasıdır. Adalet sisteminin içerisine giren çocuğun ve hakkında yapılan işlemlerin takip edilmesini ve tek elde yürütülmesini sağlayacak bir veri tabanı bulunmamaktadır.
Dördüncü genel sorun ise, bütçenin paylaşılmasında çocuk adalet sistemiyle ilgili kurumlara yeterli ve dengeli ödenek sağlanamaması. Yani, bütçe, çocuk odaklı, insan odaklı olması gerekirken, maalesef -cumhuriyetin kurulduğu dönemlerde, Mecliste, yüzde 45 çocuk payı ayrılırken şu anda yüzde 27 küsurlarda- bütçelerde çocuğa ayrılan pay açısından sürekli bir geriye gidiş söz konusu.
Bu sorunların bir diğeri, yine devam edersek kaldığımız yerden: Bebek ve 5 yaş altı ölümler hâlen çok yüksek. Anne-Çocuk Sağlığı Acil Eylem Programı etkin biçimde uygulanmamakta. 0-18 yaş arası sağlık güvencesi sağlandı, ancak, burada, yine "katkı payı" adı altında çocuklardan ödemeler alınıyor, aileler bunu ödemek zorunda kalıyor. Bu tür sıkıntılar var.
Nitelikli eğitim başarılamadı.
Üstün yetenekli çocukları eğitemeyen bir ülke konumundayız.
Okul Sağlığının İyileştirilmesi Projesi yaygınlaştırılamadı.
Korunmaya muhtaç çocuk sayısı gün geçtikçe artıyor.
Engelliler Kanunu'nun kuşatıcılığına karşı verilen hizmet sınırlı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Çocukları Sokağa Düşüren Nedenlerle Sokak Çocuklarının Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu Raporu hazırlandı, raporda tüm sorunlar yazılı, ancak o araştırma komisyonu raporu olduğu gibi askıda. Keşke, o raporun bugün gerekleri yerine getirilmiş olsaydı, çocuk hakları konusunda bugün epey bir mesafe kat etmiş olacaktık.
Türkiye, çocuk pornografisi konusunda riskli ülkeler arasında. Medyanın olumsuz etkilerinden çocuğun korunması gerekir ve bu konuda bir sistem geliştirilmeli. Türkiye'nin çocuk göstergeleri dünya ortalamasının altında.
Yine Türkiye'de, pırıl pırıl gençlerimiz, çocuklarımız öldürüldü. Mesela Uludere'de öldürülen çocuklar. Berkin Elvan'ın bu ülkenin geleceği olması gerekirken gaz kapsülüyle öldürüldü. Çocukların öldüğü, öldürüldüğü bir ülke oldu Türkiye. En önemlisi ise, Türkiye, çocuk sorunlarını erteleyen bir ülke görünümünde.
Cumhuriyet Halk Partisinin temel amacı, Türkiye'de doğan çocukların ellerinde olmayan koşullar sebebiyle eşitsizliğe maruz kalmalarını engellemek ve uzun vadede Türkiye'deki eşitsizliği gidermektir. Cumhuriyet Halk Partisi, çocuğa yönelik politikalar yoluyla gelecek nesillerde eşitsizliğe son verilebileceğini güçlü bir şekilde inanmaktadır. Sosyal demokrat bir parti olarak Cumhuriyet Halk Partisinin eşitsizliğe son verme amacına yönelik olarak kapsamlı, güçlü bir çocuk politikası programımızda var ve bu anlamda bu önemli. İktidar partisinin de bundan yararlanmasını talep ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisinin çocuk politikası gerçekten, programda belirtildiği gibi, Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca, bunun etkin, verimli ve hızlı bir zamanda uygulamaya geçilmesini talep eder.
Önergeyi destekliyoruz.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)