GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:19
Tarih:26.11.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "yargı reformu" bunun adı. Buna Hükûmet "devrim" diyor. Arkasından güvenlik paketi gelecek, o da bunu tamamlayacak.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Karşı devrim, karşı devrim.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ona da "devrim" diyor. Ne devrimi arkadaşlar? Bu, bal gibi Meclis çoğunlukçu darbesidir. Yani öyle bir sistem getiriyorsunuz ki bu sistemde makul şüpheyi getiriyorsunuz, istediğiniz gibi gizli dinlemeyi getiriyorsunuz -yani bu "yargı reformu" dediğiniz olaylarda Anayasa'yı ihlal ediyorsunuz- arkasında da bu "yargı reformu" dediğiniz olayda avukatların dosyayı incelemesini engelliyorsunuz. Avukatların kutsal olan savunma hakkını ortadan kaldırıyorsunuz. Kutsal olan savunma hakkında eğer dosyaları inceleyemiyorsa bir avukat... Silahların eşitliği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6'ncı maddesinin vazgeçilmez unsurudur. Yani, iddia ile savunma arasında eşitlik yoksa adalet de yoktur, adalet bitmiştir. Kimse kimseyi kandırmasın.

Şimdi, buradan şu çıkıyor: Bir de takip sistemi getiriyorsunuz; teknik takip, izleme takibi. Bir de bir şey daha yapıyorsunuz -garip ama- suç kapsamını genişletiyorsunuz, Hükûmete karşı suçlarda el koymayı getiriyorsunuz. Yani kişiler cezaların şahsiliği prensibi uyarınca kendi eyleminden sorumlu olur. Yani evine de tedbir koyacaksınız -malların müşterek olduğunu biliyorsunuz evliliklerde- yani aileyi de cezalandırmaya kalkacaksınız.

Şimdi, bu yönüyle Hükûmet artık bir dedektif kurumuna dönüyor ama dedektif kurumu da yetmediği için güvenlik paketi İçişleri Komisyonuna çarşamba günü inecek ve orada, polisler istediği eve girip -yani, arama kararı, mahkeme kararı falan da gerekmiyor- "şüpheli" diye istediği aramayı yapacak. Aracınızı çevirecek, "Dur bakalım, senin tipini beğenmedim, şüphelisin." diyecek, "Motoru aç, kaputu aç, çekil sağa, yirmi dört saat arayacağım seni." Hiç kimse itiraz edemeyecek, kişi güvenliği ve özgürlüğü ortadan kalkacak. Bu emri valilere vereceksiniz, 81 tane olağanüstü hal valisi, süper vali durumuna getireceksiniz. Bu güvenlik devleti değil. Bu açık faşizmin hukukunda dahi kabul edilemeyen hükümlerdir. Çünkü 2015 seçimleri var, yarın kazara iktidarınız giderse, bu yasalarla vay halinize, vallahi duman olursunuz. Sizin evinize her gün polis gelir, sizin evinizi arar, üstünüzü arar, arabanızı arar. Yani birisi bu yasaları kötüye kullanmak isterse iflahınızı keser vallahi. Yani buna "devrim" demeyin arkadaşlar, bu bal gibi "darbe"dir ve dikta rejimlerini ayakta tutmak için genellikle dikta rejimlerinde getirilen hükümlerdir. Şimdi, düşünsenize, güvenlik paketinin içine öyle hükümler koymuşsunuz ki, mahkeme kararı yok, itiraz hakkı yok ve faili meçhullerin en çok işlendiği 90'lı yıllara bakın, evinden alınıp kaybolacak insanlar, faili meçhule gidecekler. Her kendine bir sahte polis hüviyeti, kimliği bulan gidip milletin evine girecek, diyecek ki: "Eller yukarı, şüphelisiniz, aranıyorsunuz, açın bakayım kasaları, çekin çekmeceleri." Hiç kimse buna itiraz edemeyecek. Edebilir misiniz? 6 tane sahte MİT'çi kimliğiyle Meclise girmedi mi kardeşim? 6 tane sahte MİT kimliğiyle Meclise girdiler. Zaten MİT'e bu yetkiler verilmişti, e zaten MİT emrinizde sizin. Şimdi her kendine bir sahte polis kimliği bulan ensenizde olacak arkadaşlar. Siz arama kararı arayamayacaksınız. Valinin, bilmem, kaymakamın emrine de gerek yok. Sizi şüpheli görmüştür. Tipiniz bozuk, tipiniz uymuyor, tipinizden rahatsız olmuş, tipten kaybediyorsunuz...

Arkadaşlar, düşünün polisin durumunu: "İn aşağı arabadan, kaldır bakayım, aç bagajı." Eve giriyor gecenin on ikisinde: "Eller yukarı!" "Ee?" "Arama yapacağım. Tipiniz şüphelidir." "Ya, burada filan şarkıyı çaldınız, şüphelisiniz. Yok, şunu yaptınız, ışıklarınızı fazla açtınız, şüphelisiniz." Şüpheli yaptınız Türkiye'yi, şüpheli! Şüpheli oldunuz, şüpheli!

Arkadaşlar, bu kimseye kazandırmaz, hepiniz için kötü, hepimiz için kötü. Bu yanlışa dur diyelim, dur diyelim diyorum. (HDP sıralarından alkışlar)