| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın milletvekilleri, ben bu önerge üzerinde konuşurken AK PARTİ'nin hukukçu milletvekillerine sesleneceğim.
Malum, bu dosyada avukatların kutsal savunma hakkının sınırlandırılması değil; ortadan kaldırılması, görevini yapmaması, dosya evrakını incelmemesi gibi bir hüküm var. Bu, uluslararası sözleşmelere aykırı, AİHM kararlarına aykırı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı, Medeni Sözleşme'ye aykırı, Anayasa 90'a aykırı, 20 tane Anayasa maddesine aykırı, aykırı da aykırı.
Şimdi, buradan şunu hatırlatmak istiyorum AK PARTİ'nin değerli hukukçu milletvekillerine, avukat milletvekillerine: Bakın, şu cübbenize iyi bakın. Savunma ruhsatı aldığınız zaman staj bittiğinde, şu cübbeyi alırsınız, ruhsatı almadan önce yemin edersiniz. Size, avukatların o ruhsatı alırken ettiği yemini hatırlatacağım: "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim." Tekrar edeyim isterseniz: "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim."
İsterseniz Mecliste olun, isterseniz özel yetkili mahkemede olun, isterseniz sokakta olun, nerede olursanız olun, siz bir avukat, bir hukukçu, savunmayı temsil eden birisi olarak, böyle bir yemini etmiş birisi olarak bunun gereğini yapmak zorundasınız. Bunun gereğini yapmıyorsanız ve Meclise sizin önergelerinizle, tekliflerinizle, imzalarınızla geliyorsa böyle bir kanun teklifi, bir meslekte, avukatlık mesleğinde bundan daha zül bir durum dünyada olamaz arkadaşlar, açık söylüyorum.
Ve buradan yine açık söylüyorum: Eğer bu madde geçerse, AK PARTİ'nin bütün hukukçu milletvekillerinin listesini çıkaracağım ve barolarına şikâyet edeceğim. Hayatımda hiçbir avukatı şikâyet etmedim otuz yıl boyunca ama avukatlık görevini, kutsal görevini sınırlamak için ellerini kaldırırlarsa, o barolara, onların hakkında gereğini yapsınlar diye, avukatlık görevini bunlar sınırladı, kısıtladı diye isimlerinizi göndereceğim ve takipçisi olacağım İstanbul Barosunda, Konya Barosunda, Çankırı Barosunda, İzmir Barosunda, hepsinde.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bursa da var, Bursa.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hepsinde.
Bakın, takip ettikten sonra yine geleceğim, Mecliste, burada açıklayacağım. Ya, Allah'tan korkun. Yani nasıl bir duygu, nasıl bir olay? Ya, Moliere'i bilirsiniz, "Bizim efendilerimiz olmadı ama asla köleleri de olmadı hukukçuların, avukatların." diyor. Etmeyin, eylemeyin beyler!
Siyaset, mevki, makam, terfi, tayin, ihale makamı değil ki; siyaset, vatana, millete hizmet için yapılır. Öncelikle kendi hakkını savunacaksın. Eğer avukatsan, burada milletvekiliysen kendi hakkını savunamıyorsan, avukatlık mesleğini savunamıyorsan, yaptığın yeminin gereğini yapamıyorsan toplumun içine de baronun içine de çıkmamalısın. Çıktığın zaman senin ismin duvarlara asılmalı "Bu avukatlar çıkardı bu kanunu." diye. Bunun hesabı sorulur. (CHP sıralarından alkışlar)
Ben açık konuşuyorum; sizi reklam edeceğim, afişleyeceğim; afiş afiş asacağım; afişlere asacağım, resimlerinizi basacağım "İşte bu hukukçular bu yemini ettiler, Meclise bu kanunu getirdiler, bunu yaptılar." diye. Barolara diyeceğim ki: "Ey barolar, ey Barolar Birliği, bu avukatlar bunu yaptı."
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne yapmış ya?
HASİP KAPLAN (Devamla) - Takdir sizindir, vicdan sizin. Daha kaybetmemişsiniz, daha vakit var. Bakın, birkaç önergeye kadar size anlatacağım. Vaktiniz var, iyi düşünün, kendi aranızda düşünün. Ya, buradan kaybolun, kaçın ya da dikkat edin, sonucunu ben devam ettireceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - Saygılar şimdilik. (HDP sıralarından alkışlar)