| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu teklifin 22 ve 28'inci maddeleri Yargıtayda yapılan düzenlemeye ilişkindir. Yargıtay Başkanının birkaç gün önce açıklaması vardı. Aslında biz de şaşırıyoruz acaba biz de yapboz konuşması yapar mıyız diye. Çünkü, Hükûmet tarafından 12 Mayıs 2014 günü Meclise gönderilen yasa tasarısı 6545 sayılı yasayla yasalaştı. Orada aynen şöyle bir hüküm vardı: Biz Yargıtaydaki "ceza ve hukuk mahkemeleri" kavramını kaldırıyoruz. Bunun kanuni düzenlemesini yapmayacağız, süreç içerisinde Yargıtay kendi içinde görev dağılımını yapacaktı, amaç buydu. "Başkanlık Kurulunu da değiştiriyoruz" dediler. Birinci operasyon ne yazık ki mağlubiyetle sonuçlandı. Şimdi, bu ikinci operasyon aşaması. Yargıtaya toplamda 129 yeni üye seçilecek ve 23 ceza, 23 hukuk dairesi oluşturulacak yani Haziran 2014'ün tam tersi bir tablo. Gerçekten muhalefet milletvekili olarak biz de şaşırıyoruz acaba bir önceki konuşmamızda ne dedik diye yani iktidar gibi biz de yapboz pozisyonuna düşmek istemiyoruz. Gerçekten, o zaman da söyledik, ceza ve hukuk alanında ihtisaslaşmak çok önemli bir şeydir, önemli bir kavramdır. Sırf orada bir operasyon yapacağız diye ceza ve hukuk dairelerini toptan kaldırmak, onları yeniden dizayn etmek doğru bir yaklaşım olamaz. Senelerdir, ceza üzerinde uzmanlaşmış insanları hukuk dairesine göndererek Yargıtayın yapısını bozacaksınız dedik. Ama burada, evet, bu bir operasyondur, Yargıtayın üye sayısı 516'ya çıkacaktır. Ama asıl mesele şudur değerli arkadaşlar: Eğer bir yeri işgal amacındaysanız, bütün hedefiniz orayı işgal etmeye odaklanmışsa o işgal ettiğiniz yerin kültürünü anlayamazsınız, sorun buradadır. Yargının kendi içinde bir kültürü vardır, yargının kendi içinde gelenekleri vardır. Ama bütün anlayış, o burcu, kale burcunu, hedef burcu ele geçirmeye dönük olunca, o kültürü atladınız. Bugün yaşadığımız sorun budur. Yargının çivisi bu nedenle çıkmıştır ve süreç içerisinde daha da vahim sonuçlarla karşılaşacağız. Bu, bence çok çok üzerinde durulması gereken bir tablodur. Şunu unutmayalım ki: Şimdi, yeni yapılanan Yargıtayın ceza daireleri, hukuk daireleri birtakım kararlar vereceklerdir, bu kararlar toplumsal kesimde değişik insanların tepkisine neden olabilecektir, süreç içerisinde değişim devam edecektir. Ve öyle bir tablo var ki, sırf Yargıtayda istenen amaç gerçekleşsin diye 516 üye, 46 daire var. Bu, şu demek: Her daireye en az 11 üye düşecek demektir. Bunun toplam işle, iş yoğunluğuyla hiçbir alakası yoktur. Bir yandan istinaf mahkemelerini kuracağız, bunun için süre kayıtlaması yaptık, istinaf mahkemesi hemen hayata geçecek derken, sadece dört ay, beş ay sonra Yargıtayın üye sayısını 516'ya çıkarmak Yargıtayı içtihat mahkemesi yapma anlayışıyla ne kadar örtüşüyor ki? Burada şunu son olarak söylemek istiyorum: Yargıyla oynamayın, yargıyla oynamayın, yargıyla oynamayın. Bu çok önemli bir sözdür. O yargı... 2011 seçiminde, malum koalisyonun tatlı zamanında söylemiştim, kendi Frankenstein'ınızı yaratıyoruz demiştim, şimdi o Frankenstein'ı öldürmeye çalışıyorsunuz, ölmez.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)