| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Evet, değerli arkadaşlar, bugün ilginç bir şey oldu, böyle televizyonu zapladım, birdenbire Cumhurbaşkanı çıktı canlı yayında ama ilk duyduğum söz, bağırıyor, 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şûrası'nda "Adaleti arıyorum, adaleti!" diye bağırıyordu. Ben şaşırdım. Sonra, "Hıyaneti vataniye suçu yok mu?" dedi. Şaşırdım, kime ne diyor? Sonra, Galataport ihalesine geldi, "Yargıçları cezalandıracak kimse yok mu?" dedi. Bir hukukçu olarak -siyasetçiliği bırak bir tarafa- dinleyince şaşırdım kaldım. Suç varsa ceza vardır tabii arkadaşlar, hiç kimse bundan bağışık değil. Tabii ki adaleti arıyor insanlar. Yani anlarım... Roboski'deki 34 gözü yaşlı annenin adalet aramasını ve "Adaleti arıyorum." diye Meclise gelmesini tabii ki hepimiz biliyoruz. Oradaki suç da vatana hıyanet suçudur, kendi yurttaşını kendi uçaklarıyla bombalama suçu. Peki, Gezi olayları sırasında Korkmaz'ı, Sarısülük'ü vuranlar; onların davaları niye sürgüne gidiyor? Niye o yargıçlar, güvenlik yok diye, Türkiye Cumhuriyeti devletinde davaları Eskişehir'de, bilmem nerede, İstanbul'da davaları Kayseri'ye, şuraya buraya sürgüne gönderiyor? Peki, onlar ne arıyor orada? Birileri adaleti arıyor -anneleri, kardeşleri ve vicdanı olan insanlar- ama birileri de kapatmaya çalışıyor. Peki, o kapatan yargıçların bir gün sizin dediğiniz hıyaneti vataniyeden yargılanmayacağının garantisi var mı? Hallaç pamuğuna çevirdiniz HSYK'yı. Referandum yaptınız, "devrim" dediniz olmadı, seçim yaptınız olmadı, yargı reformu yaptınız olmadı. Her gün her pakette yeniden bir düzenleme var; birinde Danıştay -"İş yükünü azaltacağız."- birinde Yargıtay, birinde istinaf mahkemeleri... Şimdi de "İstinaf mahkemelerini kaldırdık, işler yüzde 70 azaldı elhamdülillah." derken bir ton Yargıtay üyesi atıyorsunuz, daire oluşturuyorsunuz Danıştayda.
Yani kusura bakmayın, şimdi, adaleti arayan birisi on iki yıl bu ülkede Başbakanlık yaptığını unuttu mu? Savunma hakkını ortadan kaldıran ben miyim, biz miyiz? Makul şüpheyi getiren biz miyiz? Özel yetkili mahkemeleri buraya getirdiğiniz zaman, burada 100 kişinin saldırısına uğrayan biz değil miydik? 100 kişiyle bize saldırmadınız mı özel yetkili mahkemelerin önergesini verirken? Peki, o yetkili mahkemeleri de daha sonra, paraleldi, 17 Aralıktı diye dağıtan siz değil misiniz? Paralel yapıyorsa bunları, Emniyette binlerce polisin görev yerlerini değiştirdiniz, bunların adaleti ne olacak? Peki, millî eğitimde bir kanunla burada bütün millî eğitim müdürlerini görevden aldınız, bunların adaleti ne olacak? Sağlık müdürlerinin tamamının kadroları değişti, peki, bunların adaleti ne olacak? Peki, gaz fişekleriyle, TOMA'larla hayatını kaybeden çocukların, şiddet sonucu öldürülen binin üstünde kadının ve her gün sokaklarda orantısız şiddete maruz kalan yurttaşların adaleti nerede olacak? Canım, siz eğer iktidarsanız bu ülkede on iki sene ve Cumhurbaşkanıysanız, adaleti arıyorsanız size Diyojen'in fanusunu getirip adaletin yolunu göstermek gerekiyor, başka bir yol kalmadı arkadaşlar.
Biz buradan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakan, siyasetçi, iktidar olanların on iki senedir iktidar olduklarını hatırlatıyoruz, bir muhalefet milletvekili gibi şikâyeti bıraksınlar, varsa bir itirazınız, yapın diyoruz ama yaptığınız itiraz gelir sizin ayağınıza dolanır diyoruz.
Buradan bunu ifade etmek istedim.