| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, aslında bu yasa teklifinin, tabiri caizse, motoru olan maddeyi şu anda inceleyeceğiz, görüşeceğiz. 30'uncu madde maaş artışına ilişkin bir düzenleme. Tabii, maaş artışı deyince biraz şöyle geçmişe gitmekte yarar var ve bir kişiyi de buradan saygıyla anmak istiyorum. 1992 yılında, adı "CMUK Seyfi"ye çıkmıştı, ilk defa Türkiye'de Ceza Muhakemesi Kanunu'nda sanık haklarını düzenleyen önemli değişiklikler yapılmıştı. Keza, o tarihe kadar Adalet Bakanımız Sayın Seyfi Oktay, bizim, hâkim, savcıların maaşlarının artışı için çok büyük bir çaba göstermişti ve ilginç olan bir şey şuydu: Özal zamanında, Anavatan Partisi zamanında sözleşmeli memur uygulamasına geçilmişti. Küçük bir ilçede hâkim, savcı, maaş sıralamasında 200'üncü sıradaydı. O ilçedeki PTT'de çalışan posta dağıtıcısı, hâkimden daha fazla para alıyordu ve o zaman aramızdaki sloganda "Posta dağıtan, adalet dağıtandan daha üstün görülüyor bu ülkede." deniyordu. Maaş artışına sıra geldiğinde -kulakları çınlasın- Seyfi Oktay bütün hâkim, savcıları harekete geçirdi ve yoğun bir faks bombardımanına tabi tuttuk, kendi eliyle gitti, Cumhurbaşkanına özel olarak imzalattı ve ilk kez hâkim, savcıların maaşında önemli bir iyileşme yapıldı. Hem insan hakları anlamında bu ülkeye kazandırdıkları hem de yargı camiasına en azından hak ettikleri ücretleri sağlamada katkıları yüzünden Sayın Seyfi Oktay'ı huzurlarınızda bir kez daha saygıyla anıyorum ve teşekkürlerimi iletiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Tabii, arkadaşlar zaman zaman maddeyle ilgili olmadan da bu düzenleme üzerinde durdular. Gerçekten, 15000 bin göstergeli bir ek tazminat emeklilere yansımıyor. Bu önemli bir handikaptır. Hatta, ben Komisyon çalışmaları sırasında Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlara dedim ki: "Madem birilerinden kurtulmak istiyorsunuz, bu maaş artışını emekliliklere yansıtın, zaten emekli olurlar; bu kadar varyasyona da gerek kalmaz, emekli olup çekip giderler." Bu anlamda, emekliliğe yansımaması çok büyük bir olumsuz tablodur. Şu maaş artışına göre emekliler üçte 2 maaş kaybıyla karşı karşıya kalacaklardır yani emekliyle çalışan arasındaki maaş farkı, makası daha da artacaktır. Bu anlamda çok büyük bir beklenti vardır.
Keza, Komisyondaki görüşmelerimiz sırasında adliyenin cefakâr çalışanları sıkça bizden kendi maaşlarında da artış yönünde talepte bulundular. Onların da bu taleplerini burada dile getirmeyi bir görev biliyorum.
Öte yandan yine sorunlu olan iki kesim daha var. Belki çok görülmüyor. Hazine avukatları, özellikle kamu avukatları gerçekten çok zor durumdalar. Serbest avukatlar da Türkiye'de çok durumda. Yani dışarıdan görüldüğü gibi değil. Bir kentte birkaç tane kalburüstü avukat belki iyi para kazanıyor ama çoğu avukat, diğer avukatların yanında 300 liraya, 400 liraya bugün çalışır durumdadırlar ve zorunlu olarak da kendileri bir kamu avukatı olarak en azından ailelerini geçindirebilecek bir durum hasıl etmeye çalışırken onlar da güç durumdadırlar. Keza mülki amirler... Bir zamanlar biz kıskanırdık mülki amirleri hâkim, savcılardan daha yüksek maaş alıyorlar diye ama bugün onlar da ciddi oranda sıkıntıdadırlar.
Her şey bir yana, bu maaş artışı yargı çalışanları, yargı camiası açısından sevindiricidir. Bu çabayı eksik de bulsak yine de destekliyoruz. Ama şöyle bir gerçek var ki Türkiye'de gelir dağılımı önemli bir sorun, çalışanların geçim sıkıntısı önemli bir sorun. Böylesine, hâkim, savcılar gibi belli sektörlere palyatif çözümler yerine, kamunun genel rejimi çerçevesinde bütün kamu görevlilerinin maaşlarının yeniden gözden geçirilmesini diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)