| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 655 sıra sayılı Yasa'nın 34'üncü maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak verdiğimiz değişiklik önergesi vesilesiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, yurt dışı teşkilatı kurmaya yönelik, aslında yurt dışında hâkim görevlendirmeye yönelik bir teklif. Böyle bir teşkilata gerek yok. Yurt içinde hukuk devletini gerçekleştirdik, bütün hukuksal sorunları hallettik, yurt dışı kaldı! Burada da birtakım kadro şişkinliğine gidilmesinin mantığı ve haklı bir tarafı yok.
Şimdi, bir baktığımızda, yasalar aslında amaca yönelik olarak çıkarılır. Her yasa amaca yönelik olarak çıkarılacağına göre, acaba bu çıkaracağımız, hatta son zamanlarda çıkardığımız yasalar hangi amacı tahakkuk ve teessüs etmek için çıkarılmıştır, onun üzerine bir bakmak lazım.
Çok açıktır ki, nettir ki bu yasa teklifi yargının ihtiyacından değil, Adalet ve Kalkınma Partisinin ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bu yasa teklifinin gündeme bu sıralarda gelmesinin nedeni de çok açık ki 17-25 Aralık operasyonlarında ortaya çıkan durumlarla yakından ilişkilidir. 17-25 Aralık operasyonları olmasaydı epeyden beri yani yaklaşık iki üç aydır yaptığımız yasa değişiklikleri de gündeme gelmeyecekti. Yüce Meclise getirilmiş olan bu yasa teklifi aslında Adalet ve Kalkınma Partisinin yargı üzerindeki tahakkümünü tesis etmeye yöneliktir, bu çok açıktır.
HSYK üzerinde iktidar hâkimiyeti yapılan seçimle teşekkül ettirildikten sonra, sıra Yargıtay ve diğer yargı unsurlarına gelmiştir. Bu yasa teklifinin amacı da aslında 2015 seçimlerinde iktidarı kaybetme tehlikesine karşı, on iki yıllık süreçte AKP'nin izlediği anayasal suçları takipsiz bırakmaya yöneliktir. Bu yasa teklifiyle AKP, aslında kendini korumaya ve bu bağlamda da kendi yargısını inşa etmeye katkı sağlayacaktır. Kısacası, bu yasa teklifiyle, AKP'nin iktidarı kaybetmesi hâlinde uğrayacağı takibatlar ve tahribatlar minimuma indirilmeye çalışılıyor ama asla bunu başaramayacaksınız. Yani, Kenan Evren'in yargılandığı bir yerde, yaptığınız suçlardan dolayı veya yolsuzluklardan dolayı kaçma göçme yok, böyle ayakkabı kutularını filan açıklayacak durumda değilsiniz. İktidar yanlılarının sızan ses kayıtlarının yayınlanmaması için İnternet'e yasak koyuyorsunuz. Efendim, terör örgütü ve teröristbaşıyla AKP yetkililerinin kurdukları yasa dışı ilişkileri kovuşturmadan kurtarmak için sözüm ona demokratikleşme paketi getiriyorsunuz. Bunu bizim yediğimizi mi zannediyorsunuz? Bunlar hep vatana kasttır, vatana kastın da yasayla korunması mümkün değildir. Onun için, kesinlikle bunda kimin parmağı varsa hesabını kitabını da kendisi verecektir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Nerede yazıyor? Maddesi ne Hocam, maddesi?
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Şimdi, bakıyorsunuz ki bir yerde bir sıkıntı var, ya mahkemelere "Bunlara bir yasaklama getir." diyorsunuz ya da bir yasa tasarısı getirerek bu yaptığınız haltların -tabiri yerindeyse- üstünü kapatmaya veya suç olmaktan çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bunun kabul edilen bir tarafı yoktur.
Şimdi, bakın, bir şey söyleyeyim: 17, 25 Aralık yolsuzluk tapelerini yazmak yasak, Bingöl'de şehit edilen 2 polisle ilgili yazmak yasak, Hakkâri'de 3 askerin şehit edilmesini yazmak yasak, Suriye'nin düşürdüğü F4 uçağıyla ilgili yazmak yasak, MİT tırlarının durdurulması olayını yazmak yasak; yasak oğlu yasak. Yasaklar iktidarı hâline geldiniz. Hani siz yasaklardan kurtulacak bir Türkiye meydana getirecektiniz? Şimdi, arkadaş, yani, Türkiye'yi derinden etkileyen herhangi bir hadiseyle ilgili olarak insanların görüş ve düşüncelerini ifade etmesini yasaklamak suretiyle olayın örtüleceğini ve kapatılacağını sanıyorsanız fena hâlde yanılıyorsunuz. Eninde sonunda bir Molla Kasım çıkacak, bunların üstünü tamamen açacak ve o dönemde yapılan bütün bu keyfî davranışların ve yasaklamaların hesabı kitabı gün yüzüne çıkacaktır.
Hukuk devleti diye bir şey vardır. Hukuk devletinde idarenin bütün tasarrufları hukuka tabidir. Hukuk devletinde, idarenin tasarruflarının hukuka tabi olduğu bir yerde, siz, bırakın hukuk devletini, bırakın hukuku mahkemeyi, yargıyı kendinize tabi, bağlı hâle getiriyorsunuz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Yapma Hocam ya, yapma Hocam ya!
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Tehdit ediyorsunuz, töhmet altında bırakıyorsunuz. Çıkıp bir savcıyı şikâyet ediyorsunuz milletin gözünün önünde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - ...yukarıda 30 bin kişinin, 50 bin kişinin, 60 bin kişinin yanında. (MHP sıralarından "Bravo Hocam!" sesleri)
LEVENT GÖK (Ankara) - Konuş Hocam.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Ve bütün bunları yaparken de hukuka uygun davrandığınızı söylüyorsunuz. Bunu anlamak, algılamak mümkün değil. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)