| Konu: | İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, (2/1454) esas numaralı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/224) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 09.12.2014 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İç Tüzük'ün 37'nci maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'yle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin gündemi yoğun. Türkiye'nin gündemi, Türkiye'nin çözüm süreciyle, Türkiye'nin barışıyla ilgili. Ama bu Meclis barış konusunda, çözüm konusunda ne yapar, doğrusu, üç buçuk yıldır bir milletvekili olarak, bir siyasetçi olarak, bir yurttaş olarak öğrenmiş değilim. Burada sizlere, AKP Grubuna çözüm süreci konusunda birçok fırsat sundum. "Bir adım atın, muhalefeti de içine alın." dedik ama hepiniz sağda solda konuştunuz, bir tepki göstermediniz, birisine "Evet." demediniz. Mesela "Gelin, Diyarbakır Cezaevini müze yapalım." dedik. "Bunu Mecliste yapalım, bir jest olsun, geçmişle hesaplaşmayı, yüzleşmeyi burada yapalım. Doğru, yasa olmasına gerek yok ama Meclis bir acıyı kabul etsin." dedik, "Yok." dediniz.
Bugün bir müzakere yürütüyorsunuz, tek konusu var: Hasta tutuklular. Açın, tutanaklara bakın. 19 Kasım 2013 tarihinde burada konuşmuşum, YouTube'dan girin bakın. Eğer o tabloyu görürseniz AKP milletvekilleri olarak utanacaksınız. Hasta tutuklularla ilgili konuşuyorum, Meclis Başkanını devreye sokuyorum ama hepiniz başka bir âlemde, başka bir şeyi dinliyorsunuz. İnsanlar da bizi dinliyor. Bugün barış sürecinin, çözüm sürecinin ilk maddesi hasta tutuklular. 19 Kasım 2013 tarihinde buraya indirdik. "Gelin, bir jest yapalım, bir yol alalım. Hasta tutukluları pazarlık konusu yapmayın, çözümün bir parçası hâline getirmeyin. "Gelin, burada bir adım atalım." dedik, yine "Hayır." dediniz. Aradan on üç ay geçti, bugünkü konu yine bu hâle geldi.
Şimdi başka bir fırsat size veriyoruz değerli arkadaşlar. Altmış yıldır Suriye sınırında 10 binden fazla insanımızın ölmesine neden olan, yaralanmasına neden olan mayınlar sorunu. Hiçbir adım atamadınız, hiçbir adım. Aradan bu kadar zaman geçti, hiçbir şey yapamadınız. Ottawa Sözleşmesi'ne imza attınız, 2014 yılında temizlenecekti. 2013 yılında tezkere yolladınız Birleşmiş Milletlere. Ne dediniz biliyor musunuz? "Biz bunları temizleyemedik, 2022 yılına kadar süre istiyoruz." dediniz. Niye? Kaynak yok. Bütçe açığının yüzde 7'sine denk düşecek bir biçimde kaçak saraya bütçe buluyorsunuz, kibir yüzünden, ihtiras yüzünden bütçe buluyorsunuz ama altmış yıldır 10 binden fazla insanımızın ölümüne neden olan, yaralanmasına neden olan 216 bin dekar arazinin tarıma açılmasına, yoksul köylülere verilmesine kaynak bulamıyorsunuz. Bu mu sizin çözüm anlayışınız? Bu mu sizin insan hakları anlayışınız?
Şimdi, bakın, biraz sonra oylatacağız bunları, yine her şeyden habersiz "Hayır." diyeceksiniz.
Değerli arkadaşlar, demokrasi, barış...
AHMET YENİ (Samsun) - Böyle konuşursan "Evet." demeyiz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Sana da öğreteceğim, öğreteceğim, bak, öğreneceksin. Dört yılda bunları okusan, dört yılda bunları okusan, santimini okusan birazcık bir yol alırdın, birazcık.
AHMET YENİ (Samsun) - Böyle konuşursan hiçbirine "Evet." demeyiz.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Dört yıl önce de buraya bu şekilde geldin, şimdi bu şekilde gideceksin, aynı şekilde gideceksin. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) - Üç dönemdir buradayım, üç.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Çünkü kafan rantta, kafan parada, kafan yolsuzlukta ve rüşvette. İnsan hakları, demokrasi, çözüm, barış diye bir gündeminiz yok.
ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Yazık ya, yazık!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, çözüm istiyorsanız, 7 tane yasayı buraya getirdik, 7 tane yasayı, 1 tanesine "Evet." deseydiniz, 1 tanesine, 1 tanesine "Evet." deseydiniz. Birisine "Evet." demediniz, birisine.
O nedenle, biraz sonra elinizi cebinize değil, elinizi vicdanınıza koyun ve buna "Evet." deyin.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)