GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:24
Tarih:09.12.2014

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; öncelikle Sayın Türkkan'ın "Bu yasadan önce çürük raporu alanlar, bedelliden yararlanabilecek mi?" diye bir sorusu vardı. Evet, kanunun maddesindeki şimdi... Bir önceki bedellide de vardı. Biraz önceki kabul edilen önergeyle -verilen önerge kabul edildi- şu hâle... "Sağlık raporu nedeniyle askerlikten muaf tutulanlar isterlerse bu bedeli ödemek kaydıyla bu yasa kapsamından faydalanacaklar." Böyle bir düzenleme niye yapılmıştı? Daha önce Akif Hamzaçebi Bey de sormuştu "Kaç kişi yararlandı?" diye. Yaklaşık 500'ün üzerinde, 1.000'e yakın bir rakam faydalandı. Dolayısıyla, buradaki ana amaç şu; evladı veya çevresindekiler, kimisi soruyor, diyor ki: "Askerlik yaptın mı?" Onlara herhâlde şu cevabı vermek biraz zor geliyor: "Engelliyim." veya "Özürlüyüm." veya "Çürük raporu aldığımdan dolayı askere gidemiyorum." Bunu demek istemiyor. Böyle, askere gitmekten muaf olmasına rağmen -elinde raporu var- pekâlâ bedel ödüyor. Herhâlde evladına veya çevresinden soranlara "Bir yasa çıkmıştı, o yasa gereği bedeli ödeyerek askerlikten muaf oldum." demeyi tercih ediyor. Dolayısıyla bir hak verilmiştir, ister yatırır, isterse yatırmaz. Birincisi bu.

Yine, Sayın Akif Hamzaçebi: "Kaç kişi yararlanmıştı daha önce 6252 sayılı Yasa çerçevesinde?" Biliyorsunuz, 30 yaşından gün almış olanlar 30 bin TL ödemek kaydıyla ve o zamanki yaş sınırı bakımından... 30 yaşın üstünde olup da askere henüz başlamayanların sayısı 460 bin civarıydı. Kaç bin kişi başvurdu? 70.120 kişi başvurdu. Bundan elde edilen bedel ne kadardı? 2 milyar 103 milyon 600 bin TL. O yasada belirtildiği şekilde bütün bu bedelin hepsi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına aktarıldı. O kanunda ne yazıldıysa, şehit ailelerine, polisler de dâhil olmak üzere, gazilere, şehitliklere, dolayısıyla o yasa çerçevesinde hepsi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına aktarıldı. O çerçevede nereye ne kadar harcandığının ayrı bir dökümünün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından istenmesi gerekir diye düşünüyorum.

Yine Sayın Güler'in "Bu Albay Necmi Yıldırım, Mamak Askerî Cezaevi'nde kalıyor, bunların davasının son durumu nedir?" diye...İstanbul Askerî Casusluk davasına ilişkin karar, Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir; onanmış ve kesinleşmiştir. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurusu ise henüz sonuçlanmamıştır. Biliyorsunuz, Yargıtaydan geçmiş olan birçok dava da Anayasa Mahkemesinin "hak ihlali yapıldığı" şeklindeki kararı üzerine yeniden yargılamaya alındı. Dolayısıyla da sonuçta yine bu Anayasa Mahkemesinin kararını beklemek gerekir diye düşünüyorum.

Yine Sayın Işık'ın Mehmetçik Vakfıyla ilgili... Maluliyet raporları gereklilik görüldüğü zamanlarda Sosyal Güvenlik Kurumu ve Mehmetçik Vakfı tarafından... Bazıları şikâyet ediyorlar, biri, diğerini şikâyet ediyor, bazısı da kendisi diyor ki farzı mahal "Benim maluliyet oranım yüzde 30 iken şimdi biraz daha arttı; yeniden inceleme..." Daha önceden bir sefer inceleniyordu, biz yasayı değiştirerek yeni durumlara uyarlanabilme imkânı da verdik. Dolayısıyla, maluliyet raporları gereklilik görüldüğü zamanlarda Sosyal Güvenlik Kurumu ve Mehmetçik Vakfı tarafından incelenerek sakatlık durumu düzelme seviyesine -ağırlaşabiliyor da- göre de yeniden düzenlenebilmekte. Dolayısıyla, iyi olmuşsa muhtemelen kesiliyordur, eğer ki ağırlaşmışsa ona göre de aldığı ücretler artıyordur diye düşünüyorum.

Sayın Acar'ın sorusu vardı; diyor ki "2011'de yasa çıkardık; o zaman 30 bin lira ödendi. Ee şimdi kişiler 18 bin lira ödüyor; aradaki farkı ne yapmayı düşünüyorsunuz?" Vallahi zaman farklıydı, dolayısıyla iade şeklinde bir...

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Eşitlik ilkesi dolayısıyla Sayın Bakan.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Zaman çok önemli, bir iade düşünmüyoruz.

Bir başka yine Sayın Türkkan'ın sorusunun ikinci bölümüydü. "NATO için bunu besliyoruz" diye. NATO için değil, ülkemiz için, ülkemizin güvenliği için... Söylüyoruz, bakın, eşkıya, eşkıya, sınırlarımızın dışındaki eşkıya- ister DAİŞ olsun ister diğeri olsun- eğer geliyor da yani Irak ile Suriye arasındaki sınırı tanımıyorsa, birinden diğerine geçiyorsa istediği zaman ama Türk sınırına geldiği zaman duruyorsa, bunu durduran, harita üzerindeki çizgi değildir. İşte onu durduran, o sınırlarda duran Türkiye'nin gücü, Mehmetçiğin gücüdür.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, orada siz asayişi PKK'ya bıraktınız, artık çok asker lazım değil. Asayişi orada PKK sağlıyor, askeri çektiniz oradan.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok. Muhakkak ki yıllardır devam eden terörle ilgili bir sıkıntı var; bu, Uludere'yle de ilgili. Bölgeden ne Mehmetçik çekilmiştir ne güvenlik güçleri çekilmiştir.

Bugünkü yapılan tartışmaları siz de söylediniz. Kamu düzenini sağlamak ile bu çözüm süreci, biri, diğerinin alternatifi veya sonucu değildir, hem kamu düzeni sağlanacak hem de çözüm sürecinde, yani bu ihtilafa veya bu soruna nihai, kalıcı şekilde bir son vermek gereklidir. Bu, Türkiye'nin ortak sorunu; kimisi işte, "1984'te başladı" diyor ama ondan önce 1970'li yıllarda da hatta çok daha öncesi de vardı. Dolayısıyla ortak sorunumuzdur. İnşallah, belli süre içerisinde çözümlenir diye düşünüyorum.