| Konu: | 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 11.12.2014 |
CHP GRUBU ADINA MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, televizyonları başında bizi dinleyen sayın vatandaşlar; hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Türkiye İnsan Hakları Kurumu üzerinde konuşuyoruz. Türkiye İnsan Hakları Kurumunun görevleri: İnsan haklarının korunması, insan haklarının geliştirilmesi ve insan haklarının ihlaliyle ilgili önlemlerin alınması ve bununla ilgili çalışmalar yapması gerekiyor. Şu anda, tabii, biz İnsan Hakları Kurumunun bütçesini konuşurken bürokratların da içerisinde, almış olduğum liste uyarınca -tabii, beni dinlemiyor bürokrat arkadaşımız- Başkan Yardımcısı burada temsilen bulunuyor.
Peki, baktığımız zaman, İnsan Hakları Kurumu ne için kuruldu? Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin en aza indirilmesi ve bununla ilgili eğitim çalışmalarının yapılması ve bunun önüne geçilmesi, önlenmesi amacıyla kuruldu. Peki, kaç yılında kuruldu? 2012 yılında kuruldu. 2012 yılından bugüne kadar Türkiye'de İnsan Hakları Kurumu ihlal edilen insan haklarıyla ilgili ne tür bir çalışma yaptı? 5 tane raporu var. Yetkililer burada gayet rahat, ellerini şeylerine koyarak dinliyorlar.
Peki, 10 bin insan Gezi olaylarında yaralandı; 10 bin insanla ilgili, güvenlik güçleriyle ilgili açılan kaç tane dava var? 2 tane dava var: Biri Antalya'da, diğeri İzmir'de. Peki, bu 10 bin insan yaralandı, 10 bin insanın yaralanmasıyla ilgili cezasızlık nedeniyle, cezasız kalması nedeniyle.. Emniyet güçleri insanların üzerine sürekli saldırarak öldürme ve yaralamaya sebebiyet veriyor mu? Veriyor. Peki, ey İnsan Hakları Kurumu, siz maaş almak için mi kuruldunuz, bunlarla mücadele etmek için mi kuruldunuz? Bu bir.
İki, bugüne kadar hep şunu söyledik: İnsan Hakları Kurumu kuruldu, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler kurumuna bugüne kadar akredite olamadı. Geçen sene dediniz ki: "Biz hazırlık yapıyoruz." Şu anda sizin sitenize girdiğim zaman hâlâ hazırlığınız bitmemiş, yine "Hazırlık yapıyoruz." diyorsunuz. Sizin akredite olmanız için kaç yıla ihtiyacınız var? Lütfen, söyleyin. Eğer, orada iletişimi sağlayamıyorsanız Cumhuriyet Halk Partisi olarak size iletişim kurmaya da hazırız. Personel azlığınız varsa gönüllü olarak da çalışmaya hazırız. Onun için, lütfen, bu işi geçiştirmeyin. İki senedir hâlân hazırlık yapıyorsunuz.
Geliyoruz... Tabii, her kürsüye gelen arkadaşımız maden ocaklarıyla ilgili konulardan bahsederler. Hafta içerisinde Milliyetçi Hareket Partisinden sayın konuşmacı arkadaşımız "Soma'da maden işçisi istihdam edilmenin şartı, mutlak suretle AKP'ye üye olması gerekiyor, üye olmadan siz işe almıyorsunuz." dediğinde Adalet ve Kalkınma Partisinin sıralarında bir feveran, itiraz ettiler: "Siz bunu nereden çıkarıyorsunuz..."
Değerli arkadaşlar, onun üzerine, yine, AKP temsilcisi arkadaşımız çıktı dedi ki: "Efendim bunu bizimle ilişkilendirmeyin." Şimdi, değerli kardeşlerim, değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, Değerli Başkan; maden ocaklarında çalışmanın ön koşulu AKP'ye üye olmaktan geçer. Siz eğer AKP'ye üye olmazsanız maden ocaklarında çalışamazsınız. AKP'ye üye olduğunuz zaman da parti disiplini uyarınca AKP'ye karşı gelemiyorsunuz. Netice itibarıyla orada sendikaya üye olamıyorsunuz ve öğle yemeğini, medeni, uygar ihtiyacı olan öğle yemeğini dahi yerin altında yiyorsunuz, gün ışığına, güneş ışığına çıkamıyorsunuz. Bu neyi getiriyor? Maden ocaklarında köleleştirmeyi getiriyor.
Ey İnsan Hakları Kurumu, sizin burada göreviniz yok mu? Bakın, size resmî belgeler veriyorum. Bu resmî belgelerle ilgili olarak hak ihlali açısından İş Kanunu ne diyor? Ayrımcılığı yasaklıyor. Anayasamızın 10'uncu maddesi ayrımcılığı yasaklıyor, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14'üncü maddesi ayrımcılığı yasaklıyor, Borçlar Kanunu hükümleri ayrımcılığı yasaklıyor. Peki, mevzuatta eksiklik mi var? Denetim eksikliği var, denetimi İnsan Hakları Kurumu yapmıyor. Bakın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Siyasi Partiler Sicil Bürosundan almış olduğum belge. Bu belgeye göre Soma'da AKP'ye üye olan işçi sayısını okuyorum, resmî belge: 1.716 kişi siyasi partilere kayıtlı, bunun 1.370 üyesi AKP üyesi.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Helal olsun AK PARTİ'ye. Bravo!
RECEP ÖZEL (Isparta) - Zaten o kadar oy alıyoruz...
MAHMUT TANAL (Devamla) - Şimdi, devam ediyorum.
Burada, bakın, insanları nasıl köleleştiriyorsunuz. Allah rahmet eylesin, nur içerisinde uyusunlar; o rahmetli olan ve köleleştirdiğiniz o işçilerimizin, o 301 kişinin arasında kayıt yaptığınız kaç kişi var? Yani o insanları işe alırken "Sen AKP'ye üye olmazsan seni işe almıyoruz." İşe almanın önkoşulu AKP'ye üye olmaktan geçiyor. Orada kaç kişi var? Orada da 84 rahmetli vatandaşımız var.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Diğerleri CHP'li miydi?
MAHMUT TANAL (Devamla) - Siz bunları köleleştiriyorsunuz.
İnsan Hakları Kurumu olarak siz bu görevinizi ne zaman yapacaksınız Allah rızası için? Gezi'den söylüyorum, Soma'dan söylüyorum.
Burada, kamu kurumlarından yolsuzlukla ilgili... Bakın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 59'uncu maddesi istisnai olarak memur atamayı getiriyor. Bu, peki, ne oldu?
Bakın, Sayıştayın, 4/4/2005 tarihli 5119/1 Sayıştay Genel Kurulu kararı uyarınca istisnai memur atamak kanunu dolandırmaktır, kayırmacılıktır, liyakat ilkelerine aykırılıktır, eşitlik ilkesine aykırılıktır, sınavda başarısız olan ve sınavı baypas eden bir uygulamadır. Bu, devlet içerisinde AKP'nin paralel bir örgütlemesidir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - CHP'li belediyeler...
MAHMUT TANAL (Devamla) - Burada paralel bir örgütlemeyi AKP, 59'uncu maddeyi uygulayarak yapmaktadır.
Yolsuzluk demek hırsızlık demektir, demokrasi düşmanlığıdır, insan hakları düşmanlığıdır, yoksulluktur. Yolsuzluk demek yoksulluktur. Yoksulluk demek eğitime kavuşamama, sağlığa kavuşamama, bunların hepsini kendisiyle beraber getiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (Devamla) - Ey İnsan Hakları Kurumu, size düşen görev, mevcut olan Anayasa'dan almış olduğunuz yetkilerinizi, Anayasa'mızın 10'uncu maddesi...
BAŞKAN - Sayın Tanal, süreniz bitti.
MAHMUT TANAL (Devamla) - İş Kanunu'nun 5'inci maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14'üncü maddesi uyarınca, lütfen, bu görevlerinizi yapmaya davet ediyorum; aksi takdirde, orada maaş alan bir memur konumundan öteye gidememiş olacaksınız.
Ben sabrınız için Sayın Başkanım, size ve sayın Genel Kurula teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)