GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:5
Birleşim:28
Tarih:13.12.2014

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı Sarayı'yla ilgili, birbiriyle irtibatlı, değerli milletvekili arkadaşlarımızın sorduğu farklı sorular var. O nedenle bunlara birlikte cevap vermek istiyorum.

Bir defa, Cumhurbaşkanlığı Sarayı kaçak bir bina değildir.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kaçak, kaçak.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bu konuyla ilgili değişik türde davalar var, üç tür dava olduğunu görüyoruz. Bunlardan biri, bu alanın doğal ve tarihî sit alanı niteliği olduğuna ilişkin açılan davalar. 2011 yılı içerisinde açılmış bu davalar ve mahkemeler bu davalarla ilgili değişik kararlar veriyor. Tabii, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açılan davalar var. Bu kararların içerisinde 1'inci derece doğal sit şerhinin kaldırılarak 3'üncü derece doğal sit alanı olarak tescile ilişkin işlem hakkında, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına 11. İdare Mahkemesi karar veriyor. Yönetmelik değişmiş, 1'inci derece, 2'nci derece, 3'üncü derece doğal sit alanı gibi ayrımlar ortadan kaldırılmış, yeni bir koruma statüsü getirildiği için konusuz kaldığından dolayı reddetmiş. Öte yandan, tarihî sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlem hakkında ise iptal kararı vermiştir. Bu karar davalılar tarafından Danıştay 14. Dairesi nezdinde temyiz edilmiş ve yürütmenin durdurulması da talep edilmiştir. Danıştay 14. Dairesi, Ankara 11. İdare Mahkemesinin alınan kararlarını incelemiş ve sonuçta tarihî sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin işlem hakkında verdiği iptal kararının yürütmesini durdurmuştur. Danıştayın karar gerekçesinde bu alanın tarihî sit özellikleri taşımadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle 11. İdare Mahkemesinde açılan üç davayla ilgili yürütmeyi durdurma kararı gibi herhangi bir durum söz konusu değildir.

İkinci tür dava ise bu alana ilişkin olarak yapılan imar planlarıyla ilişkilidir. 3/8/2010 tarihli ve 2494 sayılı Karar aleyhine 2010 yılında, Ankara 5. İdare Mahkemesine dava açılıyor, 2011 yılında açılıyor. Ankara 5. İdare Mahkemesi 10/2/2014 tarihinde buranın imar planıyla ilgili bu kararda, mahkeme 1'inci derece doğal ve tarihî sit alanına uygun olmadığı gerekçesiyle bu imar planına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Bu yürütmeyi durdurma kararı şu anda devam ediyor, daha önce de ifade ettim. Ancak Danıştay 14. Dairesinin verdiği karar buranın tarihî sit alanı niteliği taşımadığını açıkça ortaya koyduğu için bu kararın hukuki gerekçesi Danıştayın 14. Daire kararıyla ortadan kalkmış durumdadır.

Bir diğer...

LEVENT GÖK (Ankara) - Öyle bir şey yok Sayın Bakanım.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Efendim, Danıştayın gerekçesi ortada, bakarsınız.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yok öyle bir şey.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sayın Bakan, Danıştayın görev alanı değişti mi acaba!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şimdi öte yandan, bir diğer dava ise ilgili binanın ruhsat işlemiyle ilgili davadır. 17/7/2012 tarihli bir... Belediye başkanlığının aldığı işleme karşı açılmış, şu anda hâlen Ankara 5. İdare Mahkemesinde bu dava derdesttir. Bu davayla ilgili verilmiş herhangi bir yürütmeyi durdurma kararı yoktur.

Dolayısıyla, bu Cumhurbaşkanlığı binası, verilmiş ruhsata binaen yapılmış yasal bir binadır, kaçak değildir, bunu açıklıkla ifade etmek isterim. Tabii, bakın, burada bir şeyi de ifade etmekte fayda var. Bu bina milletin binasıdır.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Milletten çalınan paralarla yapılan bina.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - ...Cumhurbaşkanının şahsi mülkü değildir, milletin binasıdır ve bugün biz geçmişte yapılan binalarda oturuyoruz. Yarın, sizden birisi seçilirse o da milletin bu binasında hizmet edecektir.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Milletin olacak, bundan emin olun.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Öte yandan, "Bu mahkemede görev yapan -5. idare mahkemesini zannedersem arkadaşlar ifade ediyorlar- buradaki hâkimler bu kararı verdiler diye tayin çıkarıldı." şeklinde bir değerlendirme. Bu külliyen yalandır, iftiradır, böyle bir şey asla söz konusu değildir çünkü haziran kararnamesi her yıl Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan büyük kararnamedir. Bu kararname çerçevesinde atamalar yapılmıştır, bu davayla herhangi bir ilgisi yoktur.

Sürem azaldı, ben diğerlerine yazılı cevap vereyim. Faruk Bey'in cevaplayacağı sorular var.