GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:29
Tarih:14.12.2014

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızın 2015 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında söz almış bulunuyorum. Hepinizi, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum

Efendim, Aile ve Sosyal Bakanlığı olarak bizler, çocuk, kadın, yaşlı, engelli, toplumun tüm kesimlerini hak temelli hizmet anlayışıyla her türlü ihmal, istismar ve dışlanmadan korumaya, muhtaçlıklarını ve mağduriyetlerini gidermeye çalışıyoruz.

Son on üç yılda sizlerin desteği sayesinde çıkardığımız kanunlarla, ülkemizin sosyal devlet niteliğini takdir edilen bir düzeye ulaştırdık hamdolsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızın kapsayıcı ve tematik sosyal yardım programlarına genel olarak bakıldığında, son on üç yılda rekor seviyede bir artışa imza atıldığını görüyoruz. Kamunun sosyal yardım ve hizmet harcamalarının 2014 yıl sonu itibarıyla 26 milyar 561 milyon liraya ulaşması beklenmektedir. Böylece, sosyal yardım ve hizmet niteliğindeki transferlerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2002 yılında sadece yüzde 0,5'ken, bu oranın 2014 yıl sonu itibarıyla yüzde 1,51'e çıkması sağlanacaktır.

Sosyal yardımlar alanında ülkemize iki önemli taahhüdümüz var; bunlardan biri, Kalkınma Bakanlığıyla iş birliği içinde "İnsani Gelişmeye Geçiş Stratejisi" adı altında ülkemizin ilk ulusal yoksullukla mücadele strateji belgesi hazırlıklarımızın tamamlanmaya çalışılmasıdır.

İkinci taahhüdümüz ise, sosyal yardım alanını topyekûn düzenleyen bir temel sosyal yardım kanunu hazırlamaktır. Bu düzenlemeyle, sosyal yardım türleri, yardımlardan yararlanma kriterleri, finansman kaynakları, denetim usulleri ve sosyal yardım teşkilatı yeniden düzenlenecektir. Hane muhtaçlığının tespitinde ve makro anlamda yoksullukla mücadele politikalarının belirlenmesinde hanelerin ölçülemeyen sosyal verilerinin ve yaşadıkları bölgeye has özelliklerinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, hazırlıklarını sürdürdüğümüz sosyal yardım karar destek sistemini önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Büyük şehirlerde yoğun göç almış, mekân imkânları zayıf, işsizlik, eğitim ve yoksulluk sorunlarının yoğun yaşandığı alanların belirlenmesi ve detaylı analiz edilmesine yönelik olarak sosyal uyum analizlerini tamamlayacağız. Bu çalışmayla, bütünleşik sosyal yardım bilgi sistemi veri tabanına kayıtlı veriler ve ilgili kurumların veri tabanlarında yapılan sorgulamalar kullanılarak mahalle detaylarına kadar ulaşmayı hedefliyoruz. Arz odaklı hizmet sunumu yoksullukla mücadelede de temel yaklaşımımız. Hanelerin yoksulluk durumlarının iyileştirilmesinden öte, proaktif bir yaklaşımla sosyal risklerinin tespit edilerek ilgili kurumlar tarafından müdahale edilebilmesinin ve sonuçlarının takip edilebilmesinin sağlanması için Vaka Yönlendirme Sistemi'ni hayata geçiriyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; toplumun, ailelerimizin ve bireylerin mağduriyet ve sorunlarını tespit etmek, sosyal riskleri belirlemek, önleyici tedbirleri almak ve arz odaklı bir hizmet sunumuyla vatandaşlarımıza ulaşmak amacıyla planlanan Aile Sosyal Destek Programı hazırlık çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. Aile Sosyal Destek Programı, Bakanlığımızın hizmet sunum anlayışının belkemiğini oluşturmaktadır. ASDEP'le yani Aile Sosyal Destek Programı'yla aile ve bireylerin sosyal yardım ve sosyal hizmetlere olan ihtiyaçlarının tespiti, ihtiyaca göre sosyal yardım ve sosyal hizmet modellerinin planlanması, uygulanması, gerektiğinde diğer kamu hizmetlerinden yararlanılmasının sağlanması, sürecin tüm aşamalarında rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin sunulması, vakanın takibi ve bu suretle hayat şartlarının iyileştirilmesi sağlanacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son yıllarda hepimizi üzen boyutlara ulaşmış olan madde kullanımı sorununa elbette büyük bir hassasiyetle eğiliyoruz. Şüphesiz ki bu sorun, birçok kurumun ve medya başta olmak üzere özel sektör ve STK'ların sorumlu ve duyarlı olmaları gereken bir mahiyet arz ediyor. Bakanlık olarak biz de tüm imkânlarımızla uyuşturucu madde kullanımıyla mücadelede yer alıyoruz. Bunun yanı sıra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı afet ve acil yardım durumlarında da vatandaşlarımızın yardımına koşmaktadır. Bu çerçevede, Bakanlık merkezde ve 81 il müdürlüğümüzde psikososyal müdahale ekiplerimiz afet ve acil yardım durumlarında ve sonrasında vatandaşlarımıza psikososyal destek, rehberlik ve yardımların koordinasyonu hizmetlerini başarıyla yürütmektedir.

Ülkemizin geleceği olan çocuklarımız için en iyi bakım ortamının aile ortamı olduğunu biliyoruz ve bu gerçekten hareketle çocuk politikalarımızın temel eksenini aile yanında bakım olarak belirledik. Kuruluş bakımında bulunan çocuklarımız içinse koğuş sistemi ve toplu bakım yerine ev tipi bakım sistemine geçiyoruz. Bu çerçevede, kuruluşlarımızdaki hizmet dönüşümünü yüzde 90 oranında tamamladık. Bakanlığımız bünyesinde çocuklarımıza hizmet veren çocuk destek merkezlerimizde, suça sürüklenen, suç mağduru olan, madde bağımlısı veya sokak geçmişi olan çocuklarımızın rehabilitasyonunu tam anlamıyla sağlamaya çalışıyoruz. 2015 yılında ülke genelinde yaygınlaştıracağımız ve "Anka" ismini verdiğimiz program sayesinde, çocuklarımızın rehabilitasyonunda daha etkili ve başarılı sonuçlara ulaşacağız.

Koruma ve bakım altındaki çocuklarımızın akademik ve sosyal başarılarını artırmak için hâlihazırda çocuklarımızı Bakanlığımıza ayrılan kontenjan dâhilinde özel okullara ücretsiz olarak gönderiyoruz, destek eğitim hizmetlerinden yararlandırıyoruz, sportif ve kültürel aktivitelere katılımlarını sağlıyoruz, ücretsiz kreş ve gündüz bakımevlerinden yararlandırıyoruz. Bu gelişmeler sayesinde, 2013-2014 eğitim öğretim yılında üniversite sınavına giren çocuklarımızın başarı oranını yüzde 67'ye ulaştırdık. TEOG sınavına giren çocuklarımızın başarı oranı ise bu yıl yüzde 93.

Bütün bunları şunun için söylüyorum: Biraz önce bir sayın milletvekili buraya çıkarak bir ütopya ülkesinden bahsetti. Türkiye olmayan bir yerden bahsetti ve oradaki çocuk evlerinden bahsetti. Oradaki çocuk evlerinde yapılan mezalimden bahsetti. Orada, bu çocuk evlerinde hiç cereyan etmemiş bir durumdan bahsetti. Bunun Türkiye olduğunu iddia etti.

Değerli arkadaşlarım, kıymetli milletvekilinin sözünü ettiği çocuk evleri bizim ülkemizde değil, kıymetli milletvekilinin sözünü ettiği kurumlar bizim kurumlarımız değil; kıymetli milletvekilinin sözünü ettiği bakan ben değilim. Düğme başından itibaren o kadar ters bağlandı ki, şimdi burada ne kadar doğrultmaya çalışsam bunu yapmaya muvaffak olamayacağım. Sadece bir tek cümlesini düzeltmekle ittifak...ittif... iktifa etmek istiyorum.

YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - İktiza...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - İktifa etmek istiyorum.

SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) - Türkçe konuşursan sıkıntı çekmezsin.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Bu, çok Türkçe bir kelimedir ve çok güzel bir kelimedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) - Hiç alakası yok.

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Siz söylemekte zorlandınız, biz de anlamakta zorlandık Sayın Bakan.

SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) - Söyleyemediği şeye "Türkçe" diyor.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Sayın milletvekili, benim, çocuk evliliklerine, erken yaşta ve zorla yapılan evliliklere "masumane" dediğimi iddia etti, başından beri bu iddiasını sürdürüyor. Her seferinde de ben geliyorum, buradan, böyle bir şey söylemediğimi söylüyorum. Hafızası çok herhâlde unutkan, onun için unutuyor ve sürekli aynı şeyi tekrar ediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Erken yaşta, çocuk yaşta ve zorla evlilikler insanlık suçudur. Ben bunu söylüyorum, masumane olduğunu söylemiyorum. Erken yaşta ve zorla yapılan evlilikler insanlık suçudur. Ancak, sözünü ettiği konuşmada şunu söyledim ben: "Erken yaşta ve zorla evlendirilen çocukların bir kısmının anneleri de erken yaşta ve zorla evlendirildikleri için, bunun hayatın olağan akışı içerisinde bir şey olduğunu zannediyorlar. Yaptıklarının bir suç olduğunun farkında değiller. Masumane olduğunu zannediyorlar. Önce o anneleri bilinçlendirmekten başlamak lazım." Bunu söyledim ben. Bu sözü sadece düzeltiyorum, arkaya doğru boşlukları doldurmayı değerli milletvekillerine bırakıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 yılında da 0-18 yaş grubundaki çocuklarımıza yönelik politikalar geliştirmeyi elbette planlıyoruz. Bu kapsamda "çocukların yetiştirilmesi", "madde bağımlılığı", "özel yetenekli çocuklar", "göçmen çocuklar", "çocuk işçiliği", "sokakta yaşamak zorunda kalan çocuklar" başlıklarında ayrı strateji ve eylem planlarının oluşturulmasını hedefliyoruz. Ayrıca, çocuklarımızın yetenekleri doğrultusunda sosyal, kültürel ve sportif alanlardan en az birine yönlendirilmelerini amaçlıyoruz. Çocuğa Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nın hayata geçirilmesini ve takibinin yapılmasını sürdüreceğiz. Çocuk güvenliğinin sağlanması amacıyla ebeveynlerin bilgilendirilmesine yönelik "Çocuklar Kaybolmasın" projemizi hayata geçirdik, sürdüreceğiz. Öte yandan, Tedbir Kararları Bilgi Sistemi'nin ülke genelinde uygulamaya geçirilmesi, çocukların ihmal ve istismardan korunabilmesi için Güvenli İnternet Eylem Planı'nın hazırlanması, çocuk evleri hizmetinin yaygınlaştırılması, koruyucu aile uygulamasının yaygınlaştırılması, madde bağımlısı çocuklara yönelik ihtisaslaşmış kuruluşların artırılması, etkili rehabilitasyon programlarının uygulanması, kuruluşlarımızdan ayrılan gençlerin izleme ve takipleri için veri tabanı sisteminin tamamlanarak uygulamaya geçilmesi, evlat edinme sisteminin standart hâle getirilmesi için ailelere eğitim verilmesi, ülke sırasının oluşturulması için yazılım geliştirilmesi, çocuk alanındaki hizmetlerde daha çok STK ve toplum katılımının sağlanması ve çocuk konusunda bilincin ve duyarlılığın ülke genelinde artırılması çocuk politikalarında önümüzdeki dönem mutlaka göz önünde bulunduracağımız hedeflerimizdendir.

Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; kadının insan haklarının ve toplumsal statüsünün korunması, geliştirilmesi, kadına karşı ayrımcılığın ve kadına yönelik her türlü şiddet ve istismarın önlenmesi Bakanlığımızın öncelikli politikalarının başında gelmektedir. Burada söz alan sayın milletvekillerimizin de bazen açıkça, bazen satır aralarında kabul ettiği gibi kadın alanında son on üç yılda Anayasa ve yasa düzeyinde çok önemli düzenlemeler gerçekleştirdik. Ancak, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de toplumsal şiddet ve kadına yönelik şiddet hâlen çok önemli bir toplumsal sorun olmaya ne yazık ki devam etmektedir. Biz, Hükûmet olarak, Bakanlık olarak bu konudaki tedbirlerimiz yüzde 100 netice verinceye kadar "kadına yönelik şiddet" adı verilen bu insanlık suçuyla mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizlerden ricamız, bu konunun tüm taraflarını, bir an önce bağcı dövmekten vazgeçip bizimle, sizinle birlikte çalışmaya davet etmenizdir. Toplumsal şiddetle, kadına yönelik şiddetle etkin mücadele için 77 milyon el ele vermek zorundayız. Bunu bir toplumsal proje olarak ele alıp birlikte çalışmak zorundayız.

Biz bu konuda ne yapıyoruz? 2012-2015 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı çerçevesinde faaliyetlerimiz var -vaktim çok dar, hepsinden söz edemeyeceğim- bu faaliyetleri uygulamaya devam ediyoruz.

Sözü geçtiği için hemen birkaç rakam vereyim: 2002 yılında 8 kadın konukevimiz vardı, 170 kapasiteyle hizmet veriyorduk. Bugün, 2014 Kasım sonu itibarıyla Bakanlığımıza bağlı 95, sivil toplum kuruluşlarına ait 3 ve yerel yönetimlere bağlı 33 olmak üzere, toplam 131 konukevi hizmet veriyor. Şiddetle mücadelede önemli iki mekanizma var. Bunlardan bir tanesi ŞÖNİM'ler ki onların pilot uygulamaları bu yıl bitiyor, bütün eksikliklerini tespit etmiş olacağız. Önümüzdeki yıldan itibaren bütün Türkiye'ye yaygınlaştırarak, inşallah o eksiklikleri de giderilmiş şekliyle hizmete girmelerini sağlayacağız.

İkincisi de elektronik destek sistemi. Elektronik destek sisteminin de yine pilot uygulamasındayız ama çok daha iyi elektronik destek sistemleri olduğunu fark ettiğimiz için başka arayışlara yöneldik. Onlarla ilgili de inşallah önümüzdeki yıl daha iyi çalışmalarımız olacak.

Kadın-erkek eşitliği, erken yaşta zorla evlilikleri önleme ve kadına yönelik şiddet konulu eğitim seminerleri veriyoruz. 71 bin polis, 65 bin sağlık görevlisi, 21 bin din görevlisi, 4 bin kamu görevlisi, bin mahkeme kâtibi ve yazı işleri müdürü, 450 iletişim fakültesi öğrencisi, 200 yerel medya çalışanı, 350 aile mahkemesi hâkimi ve savcı, 250 mülkiye müfettişi, 176 kaymakam adayı ve Bakanlığımıza bağlı yüzlerce il müdürlüğü elemanıyla bu çalışmaları yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Her yıl yapıyoruz; bu yıl yaptık, önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz. Jandarma Genel Komutanlığıyla bir iş birliğimiz var. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ders kitabının basımını gerçekleştirdik, eğitimlere de başlama aşamasındayız.

Kadına yönelik şiddet konusunda Avrupa Birliğiyle ortak projelerimiz var. Bunlar için daha önce burada söylenen 130 aracı dağıtmakla iktifa etmiyoruz; 26 ilde 9 milyon 601 bin avro bütçeli, otuz altı ay süreli, Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi'ni devam ettiriyoruz. Bununla birlikte, biraz önce yaptığımız eğitimlere ilave olarak 35 bin sağlık çalışanına ve 140 bin emniyet personeline ulaşacağımızı bu proje bittiğinde, düşünüyoruz. Yine aynı projenin içerisinde, 11 ilde 19 STK'ya yaklaşık 3 milyon avro hibe desteği sağladık ve onların da bu konuyla ilgili mücadelelerini sürdürmelerini destekliyoruz.

Tabii, kadınların güçlendirilmesinde bir diğer önemli boyut kadınların istihdama katılımının artırılması, girişimciliğin desteklenmesi ve kadın yoksulluğuyla mücadele. Bunu biliyoruz ve bununla ilgili pek çok çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaları sadece isim olarak sizlere sıralayayım: Kadın girişimciliğin ve kooperatifçiliğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, iş ve aile hayatının uyumlulaştırılması, ev eksenli çalışan kadınlara yönelik proje ve destek modelleri geliştirilmesi ve özellikle şiddet mağduru kadınların sosyal hayata katılımlarının sağlanması, organize sanayi bölgelerinde kreş sayısının artırılması gibi konularda diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çalışmalarımız devam ediyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelsiz bir Türkiye için engelli vatandaşlarımızın hakları olan sosyal hayata tam katılımları da son derece önemsiyoruz. Hak temelli yaklaşımlarımızın öncelikleri, engellilerimize istihdam hakkının sağlanması, eğitim hakkından her engelli çocuğumuzun eşit ölçüde yararlandırılması, hizmetlere erişimde ve sosyal hayata katılımda pozitif ayrımcılığın sağlanmasıdır. Elbette, engelli ve yaşlılarımızın öncelikli olarak ailelerinin yanında ve bulundukları sosyal ortamda desteklenmesi bizim temel hedefimiz ama vatandaşlarımızın sosyal hayata katılımları konusunda tüm engellerin ortadan kaldırılması demek olan erişilebilirliği de evrensel bir insan hakkı olarak görüyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Yatılı, gündüzlü engelli ve yaşlı kurum ve kuruluşlarımızın kapasiteleri gayet iyi ama 2015 yılında bu sayıları da artırmak üzere çok ciddi politikalarımız var. 2015 yılında yatılı kuruluş sayımızın 108'e ulaşmasını, kuruluş kapasitemizin 8.146 olmasını, bakılan engelli sayısının 7 binin üzerine, 8 bine çıkmasını, umut evi sayımızın 150'ye yaklaşmasını, özel bakım merkezinde bakılan engelli sayısının da 13 bine yaklaşmasını bekliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hem engelli hem de yaşlılarımız için hak temelli sosyal yardım ve desteklerimiz 2014 yılında da sürdürüldü, bunlarla ilgili çok ciddi gelişmeler yaşandı. Burada çıkardığımız, birlikte, sizlerin desteğiyle çıkardığımız kanunları sadece hatırlarsanız, bu yılın başlarında çıkardığımız kanunları hatırlarsanız sanırım konuyla ilgili bilgilerinizi tazelemiş olacaksınız. Ama bunlardan bir tanesini, yeni yaptığımız işlerden bir tanesini size söyleyeyim: 2014 yılında İşe Katıl Hayata Atıl Projesi'ni başlattık, böylece engelli bireyin istihdamını gelişmiş ülkelerde uygulanan destekli istihdam sisteminin modellemesini yaparak engelli istihdamına yeni bir yaklaşım getirdik.

Tabii, şehit ve gazilerimizin haklarından ve onlar için yaptıklarımızdan söz etmem lazım ama bunun için herhâlde çok fazla vaktim kalmadı, sadece küçük bir özet yapayım. Mevzuat çalışmalarımızı geçen yıllarda yaptık. 40'tan fazla mevzuatta şehit yakınları ve gazilerimizin hakları verilmiş durumda. Bütün bu mevzuatı tek tek gözden geçirdik, istihdama yönelik, çeşitli özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yaptık. Bu mevzuat yenileme çalışmalarımız devam edecek. Rehabilitasyon merkezleri kurma çalışmalarımız devam edecek. İstihdamla alakalı çalışmalarımız önümüzdeki yılda da devam edecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız bütçesinin harcama kalemlerine, bütçe içindeki paylarına ve geçen yıla göre artışa bakıldığında, 2014'ten 2015'e bütçemizde yüzde 7 oranında bir artışın olduğunu görüyoruz. 2015 yılında bütçe ve fon kaynaklarımızdan toplam 20 milyar 739 milyon 407 bin lirayı sosyal yardım harcamalarına ayırıyoruz. Personel giderler için ayrılan kaynak toplam bütçemizin yaklaşık yüzde 3,4'ünü oluşturuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Sayın Başkan, başlangıçta zannediyorum bir dakika kadar zamanımı aldı arkadaşların konuşmaları. Bir dakika...

BAŞKAN - Sayın Bakan, öyle bir şey söz konusu değil.

Teşekkür ederiz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Mevlüt Bey birkaç dakikasını verebilir. .

BAŞKAN - Eğer Sayın Dışişleri Bakanının süresinden kullanmak isterseniz verebiliriz.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Sadece bir dakika...

BAŞKAN - Mümkün değil Sayın Bakanım.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sayın Başkan, bir dakika verseniz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Dışişleri Bakanının süresinden verin.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Canınız sağ olsun.

BAŞKAN - Buyurun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI AYŞENUR İSLAM (Devamla) - Bir dakika istiyorum Sayın Bakanımızdan.

Sizlere dağıttığımız kitapçıklarda çok daha geniş bir şekilde, yaptıklarımızla ilgili ve bütçemizle ilgili bilgiler göreceksiniz.

Sadece bu son birkaç saniyeyi sizlere teşekkür etmek için istirham ettim.

Gerçekten, Bakanlığımıza gösterdiğiniz destek için, kanunlarımızla ilgili çalışmalarda bizi yüreklendirdiğiniz için, bizi uyardığınız, olumlu eleştirilerinizle çalışmalarımıza katkı verdiğiniz için hem muhalefet milletvekillerimize hem AK PARTİ milletvekillerimize içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu desteğinizin ülkemizin en önemli şefkat ellerinden biri olan Bakanlığımız lehine devam etmesini bundan sonraki süreçte de temenni ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)