| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 15.12.2014 |
CHP GRUBU ADINA YILDIRAY SAPAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz yıl tam da bu zamanlarda yine Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerinde bir konuşma almıştım ve orada turizmin sorunlarını, çözümlerini anlatmış, Türk ekonomisinin lokomotifi olan turizmin geleceğine dönük önerilerde bulunmuştum. O günden bugüne baktığımızda, çok da fazla bir şeyin değişmediğini üzülerek görüyorum. Bunun da sebebinin turizmle hiç ilgisi olmayan Sayın Turizm Bakanının olduğunu düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, AKP döneminde turizm sektörünün yapısal sorunları çözülememiştir, hâlihazırda turizmin bir master planı yapılamamıştır. Ülkemizin gerçek anlamda acilen bir master plana ihtiyacı vardır. Ne yazık ki ortada bir plan olmadığı için AKP'nin gücünü arkasına alanlar istediği yerde, istediği oteli yapabilmektedirler. Sektör yetkilileri Aydın, Muğla, Antalya'da artık bir yapılaşmaya son verilmesini isterken maalesef mevcut imar koşulları zorlanarak bunun tam tersi uygulanıyor. Bunun sonucunda gerçekleşen plansız büyüme de beraberinde fiyat indirimini getiriyor ve sektörü rekabette zorluyor arkadaşlar.
Önceden sadece kent merkezlerinde olan sel baskınları artık otellerde de yaşanmaya başladı. Dere yataklarının kapatılması yüzünden her yağmurda sular altında kalan otelleri, korku içinde sağa sola kaçışan turistleri televizyonlardan üzülerek izliyoruz. Bunun en son örneği, hatırlayın, Manavgat-Side'de yaşandı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Turizm Bakanlığı 2014 yılında ülkemize gelecek ziyaretçi sayısını 37,3 milyon kişi ve elde edilecek geliri de 34,1 milyar dolar olarak açıkladı. Buradan, turizmin ne kadar önemli olduğunu herhâlde anlıyoruz. Biz anlıyoruz da AKP Hükûmeti, bir türlü, turizmin gerektiği kadar desteklenmesini sağlamıyor, bunu istemiyor. Alkol satışlarının 22.00'den sonra yasaklanması, alkollü içeceklere uygulanan yüksek vergi sektöre darbe vuruyor ve rekabeti zorluyor, rekabet gücünü yok ediyor arkadaşlar.
Bir başka duyarsızlık: Kışın kapanan tesisler ve ortada kalan yüz binlerce işsiz. Bunları aileleriyle birlikte hesapladığınızda milyonlarca insan kışın çaresiz kalıyor. Bunlar için sadece kış aylarında sigorta prim desteği istedik ama Bakanlıktan tık yok.
Bakınız, iktidarın sektöre yönelik bu olumsuz tavrı bununla sınırlı değil, geçtiğimiz günlerde turizm liselerindeki bir dersin kaldırılmasıyla doruk noktaya çıktı. Neymiş efendim "Turizm liselerinde öğrenciler alkollü içecek hazırlamasın."
Değerli arkadaşlar, zaten mevcutlarınızın kalifikasyonu yeterli değil. Bizim amacımız turizme kaliteli eleman yetiştirmek değil mi? Turizm sadece otellerden ibaret değil ki, bunun, servisi var, "housekeeper"ı var, barı var, çamaşırhanesi var; bunların hepsinde kalifiye elemana ihtiyaç var. Bu hizmetlerin rekabete açık olduğunu ve önemsenmesi gerektiğini bilmediğiniz çok açık. Ne yapacaktı yani okulda öğrenci, IŞİD'e şerbet mi hazırlayacaktı? (CHP sıralarından alkışlar)
SEDEF KÜÇÜK (İstanbul) - Aynen öyle.
YILDIRAY SAPAN (Devamla) - Turizm açısından bu hayati hatadan bir an önce dönülmesi gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, yapısal sorunlarla boğuşan ve hormonlu bir şekilde büyüyen turizm sektörü için 2015 yılının iyi geçeceğini buradan söylemek isterdim ama maalesef durum öyle değil. Zira, sektörü büyük bir sıkıntıya sokan klasikleşmiş sorunların üstüne, bir de AKP'nin gerek dış politikasından gerekse konjonktürden kaynaklanan başka birtakım sıkıntılar ilave edilmiştir. AKP'nin son dönemde iyice artan baskıcı, antidemokratik uygulamaları, şeriat özlemine dönük geriye götürme çabaları ve bunların yurt dışındaki yansımaları zaten kırılgan bir sektör olan turizmi olumsuz etkilemektedir.
Değerli arkadaşlar, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, bakanlık sorumlu ifadeler gerektiren makamlardır, öyle her ağzınıza geleni söyleyemezsiniz, sonuçlarını öngörerek konuşmak zorundasınız. Bakınız, Türkiye'nin turizmdeki rakipleri, büyük çoğunluğu iktidardan kaynaklanan bu olayları aleyhimize kullanıyor ve böyle giderse Türkiye'ye gelecek turist sayısında büyük sıkıntı yaşanacak.
Bir başka konu: Türkiye'nin ziyaretçi aldığı en önemli ülkelerin başında gelen Rusya'daki ekonomik kriz beklentisi ve Ukrayna'daki iç sorunların 2015'teki satışlara darbe vurması ihtimali. Özellikle para harcayan Rus pazarındaki daralma Türk turizmine ağır bir fatura çıkaracaktır diye düşünüyorum. Bunun için acil önlem alınmalıdır.
Sektörün içinden gelen bir milletvekili olarak burada sadece sorunları konuştuğumuz düşünülmesin, zaman zaman bu kürsüden çözüme dönük de konuştuğumuzu ifade etmek isterim. Bu anlamda, gelecekte Türk turizminin sahillere sıkışmaması, kültür ve ekoturizminin gelişmesi için acilen önlem alınmasını öneriyoruz. Kültür ve ekoturizmin potansiyel gelişme alanları olan millî parklar korunmalı ve yapılaşmaya açılmamalıdır. Yarar-zarar dengesi iyi kurulmalı, öyle her tepeye taş ocağı, her dereye HES yapılmamalıdır. Aksi hâlde, doğa turizminden yararlanacağımız alan kalmayacaktır.
Bunun yanı sıra, Hükûmet, turizm teşviklerini, yatırımları doğru yönlendirmek için bir an önce adım atmalı ve sektörün temsilcilerinin ve üniversitelerin katılımıyla bir master plan yapmalıdır. Makroturizm planlamaları ve programları objektif kriterlere göre olmalı ve asla taviz verilmemelidir. Programsız büyüme mutlaka önlenmelidir arkadaşlar. Teşvik alanları tekrar gözden geçirilmeli, turizm çeşitliliğini sağlayacak alanlar yaratılmalıdır, rant değil.
Turizm tesislerinin ve yerli tur operatörlerinin yabancıların eline geçmemesi için tedbir alınmalıdır. Tesislerin on iki ay hizmet vermesine dönük sigorta prim desteği sağlanmalıdır. Rekabet gücümüzü yok eden alkollü içeceklere dönük vergiler rakip ülkeler seviyesine indirilmelidir.
Ayrıca, turizm sektörü büyük bir sektördür ve sadece TÜRSAB çatısı altında yönetilmemelidir arkadaşlar. Seyahat acentalarının yanı sıra bütün paydaşlar birleşerek geniş kapsamlı bir çatı örgütü kurulmalı ve bunlar için bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Eğitim ve mesleki yeterliliğin artırılması için yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Turizm liselerinden içkilerin kaldırılması gibi alay edilecek konular üzerinde durulmamalıdır.
Yurt dışı temsil ve tanıtımlarda, sektörle ilgili fuar, kongre ve konferanslarda daha aktif rol alınmalıdır.
Avrupa merkezli Türk tur operatörlüğü desteklenmelidir.
Turizm ticaret odaları oluşturulmalıdır. Turizm ticaret odaları, başta Antalya olmak üzere, turizm merkezlerinde ve diğer illerde acilen faaliyete geçirilmelidir.
Türkiye'nin en önemli gelir kaynağı olan, kendinden başka 50'ye yakın sektörü besleyen turizm için, dünyadaki ve Avrupa'daki bugünkü havayı, AKP'den kaynaklanan havayı, dış politikayla ilgili yaptığınız konuşmalardan kaynaklanan havayı dağıtmak için, Bakanlığınız nezdinde diğer turizm sektörü çalışanlarıyla bir araya gelinerek bugünkü olumsuz algıyı dağıtmak için ilgili ülkelerde olumlu algı yaratma çabası gösterilmelidir. Bu amaçla, sektör temsilcileriyle ivedi bir toplantı yapılmalıdır.
Son alarak, arkadaşlar, Turizm Bakanı, maalesef, turizmin başkenti olan Antalya'mıza gelmiyor. Turizm Bakanını Antalya'ya daha sık gelmesi için buradan davet ediyoruz ve sektördeki temsilcilerle buluşup konuşmasını, en azından sorunlara çözüm bulmasa da onları dinlemesini öneriyoruz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)