| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 16.12.2014 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 2015 yılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçemiz üzerinde yapılan iktidar ve muhalefet partili milletvekili arkadaşlarımın konuşmaları için teşekkür ediyorum. Mutlaka -bir öncekinde de söylediğim gibi- önerileri, tavsiyeleri, eleştirileri olanlar oldu. Tabii, mutlaka ki bunların iyi niyetli olduğunu kabul etmek zorundayız ama bunların içerisinde bazı eksiklerin olduğunu da belirtmem lazım. Çünkü, bunların içerisinde belki gündemi yakinen takip edemiyor olmaktan kaynaklanan sebepler olabilir veya farklı yaklaşımlardan, farklı gerekçelerden dolayı olabilir. Yapılan konuşmaların, muhalefet partisinden milletvekili arkadaşlarımın yaptığı konuşmaların başlıklar hâlinde kısa bir özetini çıkarttım. Özet şunu söylüyor, tutanaklarda her bir milletvekili arkadaşımızın yaptığı konuşma başlıklarından alıyorum: "HES'leri yapmayın." diyen arkadaşlar var, "HES'leri yapmayın." Gerekçeleri var kendine has. Beş dakika, on dakika, kendine tanınan süre içerisinde konuştular. Jeotermal lisanslarından rahatsız olduğunu söyleyen arkadaşlarımız oldu, bu da güzel. Bu, bugünkü konuşmalardan aldığımız alıntılar arkadaşlar. "Nükleer santrale karşıyız." diyen arkadaşlarımız oldu, bu da tamam. "Termik santral yapmayın. Bunun getirdiği yan tesirler var. İklim değişiklikleri var, çevre var, kirleniyor." diyenler var, bunu da yazdık bir kenara. "Kömür üretmeyin." diyen arkadaşlarımız var, "Kömür üretmeyin." "Şu, şu, şu gerekçelerden dolayı bu oldu." diyenler var, buna da kabul.
HASAN ÖREN (Manisa) - Kim dedi, "Kömür üretmeyin." diye kim söyledi?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Arkadaşlar, dikkatli bakarsanız tutanaklardan bunları okuyarak çıkarttım.
"İthal kömürü yapmayın, ithal kömürle alakalı zaten başka ülkelerin boyunduruğu altında kalıyoruz." diyenler var, ona da tamam. "Bu tarzda maden çıkartmayın." diyenler oldu. Haklı gerekçelerle söyleyenler oldu, haksız gerekçelerle söyleyenler oldu, buna da tamam. "Havaalanı yapmayın." diyenler oldu, "Köprü yapmayın." diyenler oldu bugün itibarıyla.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - "HES yapmayın."
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Mesela, "Özelleştirmeye karşıyız." diyenler oldu.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Çarşı her şeye karşı.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) Bakın, her bir gerekçesiyle beraber söylüyorum bunu; haklılık, haksızlık üzerinde durmuyorum. Yalnız iki şey üzerinde konuşma yapılmadı: Doğal gaz santrallerinin yapılmamasıyla alakalı konuşma yapılmadı. Tutanaklara bakın. Doğal gaz santrallerinin eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında olmasaydık... Bir kısım bizim katıldığımız platformlar var, bir kısım açık oturumlar var, bir kısım sivil toplum örgütleriyle beraber yaptığımız çalışmalar var. Orada bazı lobilerin, mesela doğal gaz lobisinin bu tür çalışmalarını görüyoruz ama Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bunun olmayacağını bildiğim için, şimdi, buna bir başka anlam giydirmemiz lazım.
Bir de güneşle alakalı konuşmalarda, daha hızlı yapmamız lazım geldiğiyle alakalı, hatta kaplumbağa hızıyla gittiğimiz söylendi. Arkadaşlar, panter hızıyla giden iki ülkeden örnek vereceğim. Şimdi, eğer siz bunu doğru kurgulamazsanız, bununla alakalı sonuçları yönetemez hâle gelirsiniz. Nedir onlar? Güneş santralleriyle alakalı, değerli arkadaşlar, o rakamlarını verdiğiniz, 846 kilovatsaat/ışıma saati verdiğiniz günde ve Türkiye'de yaklaşık 1.500 kilovatsaatler civarında olduğunu dediğiniz rakamları karşılaştırdığımızda, örneğini verdiğiniz Almanya, 17 milyar euro bugün yıllık sübvansiyon rakamı veriyor. Ve o güneşten üretilen elektriğin alınması karşılığında, değerli arkadaşlar, 28 euro sent fiyat verdiler. Şu anda 28 euro sentten pariteleri çarparsak, herhâlde 45 dolar sente gelir, 40-45 dolar sente gelir. Türkiye'deki 13,3 dolar sent verilen rakamın tam 4 katı. Siz bırakın buna Türkiye'de 4 katını vermeyi, 2 katını verdiğinizde yatırımlar 5 katına çıkar.
Ama en son Boğaziçi Club'ta yaptığımız toplantıda, çarşamba günü yaptığımız İstanbul'daki uluslararası toplantıda, uluslararası bir yatırımcı geldi, dedi ki "Siz 13,3 dolar sentten vermişsiniz. Bu, aslında şu anki malzeme biliminin ilerlemesiyle beraber gelinen çok iyi bir noktadır ama biz bu alım garantisini de istemiyor olabiliriz." Şimdi, ilk defa böyle bir teklifle karşı karşıya kalıyoruz. 20-22 dönümde 1 megavat yerine, şu anda 8 dönümde 1 megavatın üretildiği, "cell" teknolojisinin ilerlediği, malzeme biliminin ilerlediği, fiyatların gerilediği bir ortamda, şu anda bize diyorlar ki: "Acaba, biz 13,3 dolar senti vermeden, alım garantisi vermeden bunu yapabilir miyiz?"
Şimdi, arkadaşlar, pahalı verdiğiniz sübvansiyon rakamları, yenilenebilir enerji kaynakları da olsa vatandaşa dönen pahalı rakamlardır. Şimdi, çok önemli bir tespit yapmışçasına "Türkiye'de kamu yatırımları yapılmıyor, enerji sektörü yatırımları özel sektör eliyle yapılıyor." diyorsunuz. Bizim on iki yıl önce söylediğimiz ve hedef olarak ortaya koyduğumuz ve bunun son kuruşuna kadar özel sektör eliyle yapılmasını istediğimiz bir ortamdır ama "Burada kamunun dahli yok." diye tahfif etmeye, küçümseye çalışırsanız bu, size tersine şöyle olumsuz olarak döner.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ama aynı özel sektörün borcunu kabul etmiyorsunuz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Mesela, Myanmar'da petrol vardır ama giden yatırımcı yoktur. "Özel sektör, gelin, burada petrol çıkartın, rezervi bellidir." denilen yerler vardır ama giden yatırımcı yoktur. Yatırımcıya sebebini sorduğunuzda size şunu söylerler: "Biz, istikrar istiyoruz. Biz, gittiğimiz ülkede siyasi istikrar ve sürdürülebilir istikrar istiyoruz. Çünkü yaptığımız yatırımlar beş yıllığına, on yıllığına yaptığımız yatırımlar ve ondan sonra da yirmi yıllığına, otuz yıllığına, kırk yıllığına işleteceğimiz yatırımlar; nükleer santral de altmış yıllığına işleteceğimiz yatırımlar. O yüzden, bize siz istikrardan haber verin.", "Paradan haber verin." demiyorlar ilk önce bize. Bütün bunların -iftihar ederek söylediğimiz- ve kamu bütçesinden enerji sektörüne, adını anmadığımız hep payın aslında adalet gibi, sağlık gibi, eğitim gibi sosyal sektörlere gittiğini ve kamunun en önemli parçalarından 3 temel parçayı onardığını söylememiz lazım. Buna rağmen, bağlı, ilgili ve ilişkili bütün kuruluşlarla beraber şu anda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yaklaşık 6 milyar TL'lik bütçesini görüşüyoruz. Şimdi, arkadaşlar, bunları doğru yerlere oturtmamız lazım ve doğru bilgilendirmemiz lazım.
Şimdi, biz, güneşte ne yapacağız? Güneşte, 600 megavatlık ve 15 katı müracaatla 9 bin megavatlık müracaatın ayıklamaları yapılıyor, EPDK'dan bir kısmı çıktı, bir kısmı çıkıyor, TEİAŞ'ta, geliyor bunların bağlantı görüşleri ayıklanıyor ama "On iki-on üç yılda kendimi amorti ederim." diyen bundan üç yıl önceki yatırımcı şimdi "Altı ila sekiz yılda ben güneşten kendimi amorti ederim." diyor. 3 bin megavatlık blok hâlde dünyanın en büyük, tekraren söylüyorum, dünyanın en büyük güneş santralinin zeminini inşallah hep beraber oluşturmuş olacağız. Oradaki açılışa, inanıyorum ki iktidar-muhalefet ortak paydada herkes katılacak çünkü güneşten yapacağız ama güneşten yaptığımız kalem, sonuçta her birimizin istediği bir kalem olmuş olacak.
Değerli arkadaşlar, şu anda, hakkında olumsuz konuşmadığınız doğal gaz santrallerinin hakkında biraz olumsuz konuşayım müsaade ederseniz. Şu ana kadar yaptığımız doğal gaz santrallerinden yeteri kadar doğal gaz santralı oluştu. Şu ana kadar lisans verdiklerimizden doğal gaz santrali yapmak isteyenlerin önünü kapatmayacağız ve 2012 Haziran ayından önce teşvik alanların teşviklerini kaldırmayacağız. Bu, bizim, yatırımcıya verdiğimiz güvence açısından son derece önemli ancak yeni doğal gaz santrallerinin yapılmasını teşvik etmiyoruz arkadaşlar çünkü biz ithal ettiğimiz doğal gazın, özellikle verimli kullanmak kaydıyla, meskenlerde ve sanayide kullanılmasını istiyoruz, elektrik üretimindeki payının yüzde 33'lere kadar düşürülmesiyle alakalı hedefimizden şu anda vazgeçmiş değiliz. Bu hedefimize devam edeceğiz ama kurak yıllardan dolayı eğer yağmurun ikame edemediği, yerine getiremediği herhangi bir üretim santrali varsa onun da yerine mutlaka elektriği üretmemiz lazım.
Değerli arkadaşlar, bu söylemiş olduğunuz bir işin nasıl yapılacağını değil, bir işin nasıl yapılmayacağını ve hangi kaynaklardan yapılmayacağını tarif eden cümlelerinizi rakamlara tahvil ettik, rakamlar şunu söylüyor: Eğer biz, on iki yıl önce ilk yaptığımız bütçe konuşmasında bu konuşmaların ışığı altında hedeflerimizi böyle belirleseydik, şu anda Türkiye'nin elektriğinin yüzde 28'i yoktu arkadaşlar, tesis edilememişti ve gerekçemiz de yoktu. Gerekçemiz ancak "Bize tavsiye edilen yönde davrandık ama yanlış yapmışız."dan ibaret olacaktı.
O yüzden, bakın, gelin, bundan on yıl sonra -inşallah, ömrü vefa edenler, siyasette olanlar görecekler, dışarıdan takip edenler bunu bilecekler- bu öngördüğümüz politikalarla beraber yalnızca nükleer güç santralinin işletmeye alınmış olmasından dolayı doğal gazda 7,2 milyar dolarlık daha az doğal gaz ithal etmiş olan bir Türkiye'de yaşayacağız. Biz, doğal gaz kaynaklarımızın hangi güzergâhlardan ne kadar fazla temin edilmesi gerektiğiyle alakalı çalışmalarımızı bir yandan sürdürüyoruz, bir yandan bunları yapacağız ama büyüyen Türkiye'nin, ortalama yüzde 5'in daha üzerinde büyüyen bir Türkiye'nin, yüzde 8'in daha üzerinde büyüyen bir enerji sektörüyle beraber gelişmesi lazım geldiğini biliyoruz ve şu ana kadar yaptığımız rakamlar bunu gösteriyor, fiilî harcamalar bunu gösteriyor.
Değerli arkadaşlar, dünyada çok ciddi bir enerji dengesizliği var. Bakın, ham petrol ve doğal gazın üretim miktarlarına baktığımızda, dağılım miktarlarına baktığımızda, yalnızca OECD ülkelerinin kapladığı alan, yani yüzde 18'lik nüfusun kapladığı alan petrolün yüzde 50'sini kullanıyor, diğer bütün nüfus ise diğer yüzde 50'sini kullanıyor. Afrika'ya bakın, Afrika'ya 3 dolar harcanıyor, her harcanan 3 dolardan 2'si Afrika'nın dışına gidiyor ama 1 tanesi Afrika'da kalıyor. Biz, Türkiye'de dünyadaki harcanan rakamların çok daha efektif olarak, çok daha verimli olarak enerji sektörüne kazandırılmasıyla alakalı makro ölçekteki planlarımızı yaptık ve onları uyguluyoruz.
Bakın, dünyada, dünyanın gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2'si, 2 trilyon doları harcanıyor, geçen yıl fiilî harcama 1,6 trilyon dolardı. Türkiye'de harcanan para 6 milyar dolar, gayrisafi yurt içi hasılasının daha azı harcanarak daha fazla oran elde edilmeye çalışılıyor.
Bütün bunların hepsine baktığımızda, bizim uluslararası diplomasiyle beraber en son geldiğimiz nokta mesela Sayın Putin'in ziyaretinde "Niçin yüzde 6 alındı, niçin yüzde 7 değil?" dendi. Diyelim ki biz yüzde 7 alacağız ama bunun adı bir rakam olacak sonuçta. O zaman, bana "Niçin yüzde 7 aldık, niçin yüzde 8 almadık?" diye sorarsanız bunun matematiksel bir anlamının olmadığını görürsünüz. O yüzden, biz yüzde 6'nın kendimiz için yeterli olmadığını, bunun mutlaka şu veya bu gerekçeyle daha fazla oranlarda alınması lazım geldiğini kendilerine ilettik; bir tur toplantı yaptık, iki tur daha yapacağız, ondan sonra sonuçları tekrar kamuoyuyla paylaşacağız.
Değerli arkadaşlar, bugün burada önemli bir noktayı da sizlerle paylaşmak isterim. Bakın, biz BOTAŞ olarak yıl sonuna kadar 1,2 milyar dolarlık ödeme yapacağız Rusya'ya, Azerbaycan'a ve İran'a. Bu yapacağımız ödemeleri, vatandaştan, sanayiciden TL olarak tahsil ettiğimiz ödemeleri aslında dolar olarak ödüyoruz. Ve piyasadan dolar aldığımız her bir gün piyasadan çekilen döviz anlamına geliyor. Ve bunun da çözümünü Hazineyle oturduk, konuştuk. Merkez Bankasıyla beraber inşallah yarın önemli bir çözüm noktasını da yine beraberce kamuoyuyla paylaşacağız. Yani bizim doğal gazla alakalı ödemelerimizi zamanında yaptığımızı ama bunun iç piyasaya bir eksi olarak dönmemesi lazım geldiğini bir kez daha vurgulamak isterim.
Değerli arkadaşlar, zaman zaman söylüyorum, farklı gerekçelerle söylüyorum, Türkiye'de, yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın bütün liberal piyasalarında, özelleşen, serbestleşen piyasalarında önemli bir nokta vardır "Yapılan her yatırım aslında vatandaştan, sanayiciden tarife yoluyla tahsil edilen yatırımların finansmanında kullanılan kalemlerdir." denir. "Türkiye'de bunu vatandaş mı ödüyor, kamu mu ödüyor, özel sektör mü ödüyor?" derseniz, faz farklarını bir kenara bırakırsanız, zaman dilimlerinin farklarını bir kenara bırakırsanız, her birinin, aslında vatandaşın finansmanıyla yapılan kalemler olduğunu görürsünüz. O yüzden, biz bunları harcarken, bunların tasarrufu, bunların ihale edilmesiyle alakalı, arkadaşlarımızın hassasiyetini bir kat daha görürsünüz.
Ben, verilen arada 3 genel müdürümüzle konuştum. Bakın -hakkınızda somut şeyler olmasa da- yolsuzluklar yapılabiliyor, bir kısım usulsüzlükler yapılabiliyor, ne hissediyorsunuz, bunlar karşısında kalbiniz kırılıyor mu, gönlünüz inciniyor mu dediğimde, "Biraz yılgınlık çöküyor tarafımıza." dediler. Şükürler olsun, ben banka taksitimi öderken, evime aldığım eşyanın taksitini öderken kendimle alakalı bir tereddüt zaten yaşamıyorum. Ama, bu cümleler ne kadar rahat kullanılabiliyor, bunu burada görüyoruz. "Bunlar ne kadar seri kullanılabiliyor? Yani, bunların vebalinin, günahının olduğuna yoksa inanılmıyor mu?" diye bana soruyor arkadaşlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir de vebalini onlar kendileri düşünse!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O yüzden, değerli arkadaşlar, bizlerin usulsüz çalışanların, yolsuz çalışanların üzerine hangi hassasiyetle gitmemiz gerekirse, doğru çalışanların, dürüst çalışanların korunmasıyla alakalı göstereceğimiz hassasiyetin de ondan az olmaması lazım geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu ülkede, bizler, dürüst insanları koruyup kollamanın ne kadar önemli bir nokta olduğunu bilmemiz lazım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz denetimi kaldırmadınız mı? Sayıştayın denetim taleplerini reddetmediniz mi? Bir de gelmişsiniz orada şey söylüyorsunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Denetim olmadan yolsuzluk nasıl çıkar ortaya?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Eğer bizler bunlara dikkat etmezsek, iktidar kültürüne olan mesafemiz her geçen gün daha da uzaklaşır, daha da artar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yazı yazmış onlara denetim isteyemezsiniz diye.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yazı yazmış onlara.
BAŞKAN - Sayın Akar...
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O yüzden, değerli arkadaşlar, burada söylediğim her cümlenin duyduğum, işittiğim her cümle gibi sizin tarafınızdan hoş karşılanması gerekmiyor ama ben sabırla dinledim, mutlaka bunu söyleyenlerin de sabırla dinleyeceğini umduğum bir konuşma yapmıyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, sorduğumuz soruların hiçbirine cevap vermiyorsunuz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O yüzden, arkadaşlar, ben burada şunu söylemek istiyorum: Bu bürokrasi yirmi beş yıllığına, otuz yıllığına gelen bir bürokrasidir. Dürüst insanlara sahip çıkarsak bunun AK PARTİ'sinin, başka partisinin olmadığını zamanla daha iyi anlarız ama bizim, dürüst insanlara sahip çıkmanın önemli bir hazine, önemli bir kıymet olduğunu da bilmemiz lazım.
Bakın, Türkiye'de -kendilerinin- TPAO'yla alakalı konulardan bahsediliyor, "Özelleştirilecek mi?" deniyor. Biz şunu öneriyoruz: Yüzde 15'lik dilimler, yüzde 20'lik dilimler hâlinde öncelikle halka açılabilen ve halka açıldıktan sonra hissesini blok satışlarla veya uluslararası bir kısım satışlarla yüzde 49'lara kadar indirebilen bir TPAO'nun, bir BOTAŞ yapısının olabileceğini öngörüyoruz. Bunların daha özerk, daha özel şirketler tarafından yönetiliyor olması, aslında bu kadar miktarlık yatırımları daha iyi yönetebileceğimiz anlamına da gelir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, tek bir soru sordum: Soruşturmayı niye yasakladınız? Bir tek soruya cevap verin ya!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Bakın, TPAO normalde uluslararası yurt dışı ve yurt içi yatırımlar yapıyor ve uluslararası boru hatlarıyla beraber... Bir konuşmada bundan yeteri kadar hisse almadığımız söyleniyor. Zannediyorum, herhâlde bunlar yeterince takip edilmiyor olunabilir. Değerli arkadaşlar, bugün 45 milyar dolarlık bir işin, dört yılda temin edilecek, tamamlanacak bir işin şu anda TANAP'ta yüzde 30 hissesine ve Hazar'da da yüzde 19 hissesine çıktık. Üç yıl önce, iki yıl önce bu hisseler yoktu. O yüzden, gelişen Türkiye'nin yine büyüyen enerji sektörüyle beraber davranacağız ve bütün bunların her birisini beraberce oluşturacağız.
Ortada bir gizem oluşturmaya gerek yok. Ortada gücünü şeffaflıktan alan bir enerji sektörü oluşturmaya çalışıyoruz ve bütün bunların her birisini de kamuoyuyla beraber paylaşıyoruz.
Değerli arkadaşlar, ben aranızdan herhangi bir arkadaşın rüzgâr lisansıyla alakalı, güneş lisansıyla alakalı aldığı lisanslardan bahsederek bir gizem oluşturmaya falan çalışmıyorum. Herhangi bir müteşebbis gibi o da müracaatını yapmıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Her konuşmanızda bunu yapıyorsunuz ya! Kim bunlar, bir söyleyin Allah aşkına ya!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O da herhangi bir şekliyle bir vatandaş gibi almış olabilir diyorum. Bununla alakalı herhangi bir gizem oluşturuyor muyum, herhangi bir sıkıntı oluşturuyor muyum? Alabilir bu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, tek bir soru sordum: Niye soruşturmaya izin vermiyorsunuz? Ona cevap verin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O yüzden, değerli arkadaşlar, bizim -her zaman söylüyorum- yamuk insanların, olayı istismar eden insanların...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapma gözünü seveyim ya!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...yolsuzluk yapan insanların üzerine hangi gerekçeyle gitmemiz gerekiyorsa dürüst çalışan insanları da o gerekçeyle korumamız gerekiyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, dürüst çalışıp çalışmadığını nereden anlayacaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Biz, bu manada, herhangi bir çıkar ilişkisi, menfaat ilişkisi olmayan arkadaşları...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yargıdan kaçırmakla olmaz bunlar. Gitsin, aklansın, gelsin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Kusura bakmayın arkadaşlar, hiç kusura bakmayın, menfaat ilişkisi olmayan arkadaşları önünüze atmayız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - O kararı kim verecek ya? Sen mi vereceksin o kararı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - O açıdan, biz bununla alakalı çalışmalarımıza devam ediyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Mahkeme verecek o kararı! Sen kimsin, karar veriyorsun!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Gönder, mahkemede aklansın, gelsin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) -Böyle bir şey olur mu ya?
BAŞKAN - Sayın Özel...
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...çalışmalarımıza devam edeceğiz...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Menfaat ilişkisi olmayan...
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...bu çalışmalara devam edeceğiz, rüzgârı üretmeye devam edeceğiz.
Bakın, bu konuşmalarda, tabii ki, ben sizin, iki ay kadar önce bir pazar günü, Türkiye'de üretilen fiilî elektriğin yüzde 10,5'unun rüzgârdan karşılandığını söylemenizi beklemiyorum ve sırf bundan dolayı 600 milyon dolarlık daha az doğal gaz ithal ettiğimizi söylemenizi, tabii, beklemiyorum. 2014 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiğimiz enerjinin ve kilovatsaatin doğal gazın ithalatıyla alakalı her kalemi durdurduğunu, enerji verimliliği ve tasarrufuyla alakalı yapılan her çalışmanın işlerimizi kolaylaştırdığını...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, doğal gazı başkasının suçuymuş gibi anlatıyorsun Bakan, senin suçun ya! Türkiye'yi bu hâle getirdin ya!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...ama doğal gazla alakalı...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başkası yapmadı bunu, sen yaptın. Doğal gazı başımıza sen bela ettin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - ...ithalata özendirici tedbirleri sunanlar varsa bununla alakalı da yalnızca evlerde kullanacağımızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kimse rüzgâr enerjisi ile güneş enerjisine karşı çıkmıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu sevindirici bir şey, rüzgâr enerjisiyle alakalı, güneş enerjisiyle alakalı bir kısım yatırımların teşvik ediliyor olması ve bunun ortak paydaya konuyor olması sevindirici bir şey. İnşallah, hep beraber, iktidarıyla muhalefetiyle Konya Karapınar'daki güneşin açılışında, örnek olabilecek bir yatırımı inşallah hep beraber karşılamış oluruz.
Değerli arkadaşlar, dünyada işler çok iyi gitmiyor. Bakın, bunu şunun için söylüyorum: Çevreyle alakalı, iklim değişikliğiyle alakalı konularda dünyayı kirletenlerle temizleyenlerin aynı kişiler, aynı ülkeler olmadığını söylemem lazım. Biz Türkiye olarak bir tavır alıyoruz. O tavrı şöyle söylüyorum...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim sizden talep etti, onları söyleyin Sayın Bakan şu kürsüden. Her konuşmanızda bunu yapıyorsunuz siz. Kim sizden talep ettiyse lütfen söyleyin onu.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen... Sayın Bakan konuşacak tabii.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, herkesi suçluyor, olmaz böyle bir şey. Kim yaptıysa söylesin lütfen, biz bunu kaldıramayız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, biz çevreyle alakalı konularda şuna dikkat edeceğiz: Çevreyle alakalı konularda her zaman hassas olacağız, enerji sektörüyle alakalı hassas olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlar, eğer biz enerji sektörü olarak çevreyle alakalı konularda hassas olmazsak başkası hassas olmaz. Bakın, kömürle alakalı konuda biz bir şey söylüyoruz. Ultra süper kritik ve filtreye sahip ve akışkan yataklı kömür santrallerini teşvik ediyoruz. Maliyetlerini sorduk, ne kadar fark ediyor diye sorduk. Onlar dediler ki: "Yüzde 10, yüzde 12'ler civarında, yüzde 15'ler civarında fark ediyor maliyetler." Biz de dedik ki: O zaman, niçin yüzde 10-15 daha fazla vermeyelim biz? Çevre için niye daha fazla vermeyelim arkadaşlar? Çevre için yüzde 10-15 fazla verilmez mi, çevre için verilmez mi, buna değmez mi?
(AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - En büyük yolsuzlukların yapıldığı bakanlık sizin Bakanlığınız.
BAŞKAN - Sayın Akar...
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Enerji sektörü olarak biz buna bu katkıda bulunsak fena mı olur? O yüzden, bizler yatırımcılarımıza söylüyoruz, diyoruz ki: Arkadaşlar, yapacaksanız kömür santrallerini böyle yapacaksınız, çevreye rağmen değil, çevreyle beraber yapacaksınız. Eğer bu şekliyle yapmayan varsa lütfen kenara çekilsin, yapanlar varsa beri gelsin.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bir konudan daha bahsedeyim. Bizim, her birimizin, normalde yatırımlarla alakalı konularda, vatandaşlıkla alakalı bütün konularda, mesela madencilikle alakalı bir öngörümüz var, diyoruz ki: Herhangi bir ruhsat müracaatına müracaatta bulunabilmek için herhangi bir parti ayrımı yapmak gerekmiyor, mesela şartlarımızda bu yok.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Olmayacak bu, lüks değil ki.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Bir madene müracaat için herhangi bir partiye üye olma şartımız yok, üye olabilir veya olmayabilir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir de olsaydı!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Yalnız memur olmama şartını koşuyoruz. Diyoruz ki: Eğer memursanız bu maden ruhsatına müracaat edemezsiniz. Mali yeterlilikler arıyoruz. Aradığımız mali yeterlilikler arasında, iktidar partisine üye olanlar olabilir, muhalefet partisine üye olanlar olabilir ama bizim böyle bir eleğimiz yok. O yüzden, biz yalnızca bir kriter açısından bakıyoruz. Aldığı yatırımı tamamlayabilecek, Türkiye'ye katkı koyabilecek, Türkiye'nin menfaatleri, çıkarları doğrultusunda uğraşabilecek yatırımcılar lazım bize. Varsa tanıdığınız yatırımcılar, arkadaşlar, her zaman onları teşvik ederiz ve ülkenin menfaati doğrultusunda onlarla beraber çalışırız.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biz iş takipçisi değiliz, tanıdığımız yatırımcı da yok.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ben Enerji ve Tabii Kaynaklar bütçesine katkı koyan iktidar, muhalefet bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)