GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:32
Tarih:17.12.2014

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzün gerçekleştirdiği faaliyetler ile 2015 yılı bütçe tasarıları hakkında bilgi sunmaya çalışacağım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, vatandaşlarımızın hayat kalitesini planlı bir şekilde artırmayı ve çevreyi koruyarak gelecek nesillere sağlıklı bir ülkeyi emanet etmeyi kendine hedef olarak koymuştur. Bakanlık olarak çevreyi kalkınmanın ve gelişmenin önünde bir engel olarak değil, dengeli büyümenin vazgeçilmez şartı olarak, çevreyi gözeten ve koruyan bir yaklaşımı esas almaktayız. Bakanlığımızın tüm proje ve faaliyetlerini hayat kalitesi yüksek ve sürdürülebilir çevreyi temin etmek üzere planlama yapım, dönüşüm ve çevre yönetimine ilişkin iş ve işlemleri düzenleyici, denetleyici, katılımcı ve çözüm odaklı bir anlayışla yapmak misyonu doğrultusunda yürümekteyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kırdan kente göç ve gecekondulaşma olgusu kentlerimizin sağlıklı büyümesini engellemiş, doğal çevrenin tahrip edilmesine yol açmış, olası afet durumunda da can ve mal kaybı riskini artırmıştır. Sağlıksız yapılaşma, eskiyen ve yıpranan yapı stoku, afet riskleri ve hızlı nüfus artışı gibi faktörler şehirlerde yapıların ve alanların dönüşüm ihtiyacını zorunlu hâle getirmiştir. Bu önemli sorunların çözümüne yönelik olarak çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında iki buçuk yıllık uygulama dönemini geride bırakmış bulunmaktayız. Bu dönem içerisinde can ve mal emniyeti bakımından riskli yapıların ortadan kaldırılması ve halkımızın ulaşım, altyapı ve sosyal donatım sorunlarını çözülmüş planlı alanlarda daha güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamasının temin edilmesi için mevcut bütçe imkânları çerçevesinde önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu iki buçuk yıllık uygulama dönemi içerisinde yaklaşık 400 bin bağımsız birimin dönüşümünü başlatmış bulunmaktayız. Nihai hedefimiz ise cumhuriyetin 100'üncü yılında 6,5 milyon birim konutun dönüşmesini sağlamaktır.

Kentsel dönüşüm çalışmalarımız neticesinde 2014 Aralık ayı itibarıyla 38 ilimizde toplam 7 bin hektar büyüklüğünde 150 farklı riskli alan ilan edilmiştir. Dönüşümüne başlanan bu alanlarda yaşayan 1 milyondan fazla vatandaşımızın can güvenliği teminat altına alınmıştır. 165 riskli alan teklifi ise değerlendirme aşamasındadır.

Ayrıca, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 73'üncü maddesine göre, içerisinde kamu mülkiyeti bulunan 41 yerde, toplam 2.840 hektar alan "kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı" olarak belirlenmiştir.

Bunlara ilaveten 53.547 binada, 190 binden fazla bağımsız birimin risk tespiti yapılmıştır. Risk tespiti yapılan binalardan 13.152 adet bina, 45.297 adet bağımsız bölüm yıkılmıştır. Riskli yapı tespitinin yüzde 52'si tek başına İstanbul'da gerçekleştirilmiştir.

6306 sayılı Kanun uyarınca, yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, illerimizde toplam 42.500 hektarlık 37 adet rezerv alan ilan edilmiştir. Ayrıca "6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği" çıkarılarak lisanslandırma işlemlerine hız kazandırılmış olup bugün itibarıyla 853 adet kurum ve kuruluş riskli yapıları tespit etmek üzere lisanslandırılmıştır.

Bakanlık olarak, esas itibarıyla, kentsel dönüşümü koordine ediyoruz, gerekli ortamı oluşturuyoruz. Kentsel dönüşüm, valilikler, belediyeler, TOKİ ve ilgili sivil toplum kuruluşları eliyle ve gönüllülük, bu kelimeyi tekrarlıyorum gönüllülük esasına dayalı olarak özel sektör ve vatandaşlar tarafından yürütülmektedir.

Yürütmekte olduğumuz bu çalışmalarda vatandaşlarımızın mağdur olmaması için en ileri derecede hassasiyet gösterip destek veriyoruz. Kira yardımı, kredi yardımı ve nakliye yardımı yapıyoruz. Ayrıca, binasını dönüştüren vatandaşlarımızı, başta KDV olmak üzere, birçok vergi ve harçtan muaf tutarak da destekliyoruz. Kentsel dönüşüm için bugüne kadar 1 milyar TL'yi aşkın kaynak kullanılmıştır.

Yatırımcıların coğrafi verilere hızlı ve kolay erişimlerinin sağlanması, yatırım süreçlerinin iyileştirilmesi, karar destek süreçlerinin etkinlik ve verimliliğinin artırılması açısından büyük önem taşıyan Coğrafi Bilgi Sistem Portalı'nı oluşturuyoruz.

Bakanlığımız teknik koordinatörlüğünde yürütülen Gerçek Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretim İşi Projesi ülkemizde bir ilk olma özelliğinin yanında, dünyada da sayılı projeler arasında yer almaktadır. Proje kapsamına alınan 40 bin kilometrekare alanda, kentlerin yerleşim ve gelişme alanlarını kapsayacak şekilde, kıyı bölgelerinde, sosyal, kültürel, sanayi ve turizm alanlarında, ilçe ve beldelerde yüksek çözünürlüklü ortofoto üretimi yapılmaktadır. Ortofoto Projesi'yle

afet yönetiminin ihtiyaç duyduğu temel veriler hizmete sunulacak, ülkenin bina envanteri elde edilecek, kentlerin mahalle mahalle afet sigortalanma oranları görülebilecek, afet sonrasında hak sahipleri DASK tarafından hızlı bir şekilde belirlenecek, kıyılardaki kaçak yapılaşmalar takip edilebilecek, kentlerde binalarda kaçak katlar otomatik olarak belirlenebilecektir.

Bakanlık web sayfası üzerinden bu altlık verilerle birlikte Bakanlık mekânsal verileri de sunulacak, portal üzerinde parsel sorgulama, riskli yapı sorgulama, plan sorgulama verilerine vatandaş tarafından erişim sağlanacaktır.

Ayrıca, coğrafi bilgi kullanan diğer kurum ve kuruluşların da verilere kolaylıkla ulaşabildiği Atlas uygulaması Bakanlığımızca geliştirilmiştir.

Bu çalışmalar, ülkemizdeki yatırım yer seçimlerinin daha hızlı ve sağlıklı yapılmasını sağlayarak, yatırım sürecinin kısalmasına katkıda bulunacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet Programı'mızda ifade edildiği üzere sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı içinde bir yandan toplumumuzun refahı ve mutluluğunu sağlarken, diğer yandan tabiatın ve çevrenin gelecek nesillerin bir emaneti olduğunu akıldan çıkarmıyoruz. İnşayı, imarı ve yapılaşmayı bu ilkeler doğrultusunda geliştirmek için tüm sektörlerde gerekli adımları atıyoruz.

Ekonomik ve sosyal gelişme sağlanırken toplumun çevre duyarlılığı ve bilincinin artırılması, bugünün ve gelecek nesillerin kısıtlı doğal kaynaklardan faydalanmasını güvence altına alacak şekilde çevrenin korunması, Bakanlığımızın en önemli çalışma alanlarının başında gelmektedir.

Son çalışmalar neticesinde son yıllarda kanalizasyon şebekesi ve atık su arıtma tesisi ile hizmet verilen belediye sayısında ve bu hizmetin verildiği nüfusta önemli artışlar olmuştur.

2002 yılında belediye nüfusunun yüzde 35'ine atık su arıtma hizmeti verilirken, şu anda bu oranı yüzde 77'ye çıkardık. Hedefimiz, 2023 yılında tüm belediyelerin atık su arıtma tesisine kavuşmasını sağlamaktır.

Ayrıca, yerel yönetimlerin atık su arıtma tesislerinin enerji giderlerinin yüzde 50'si Bakanlığımızca karşılanmaktadır. Bu kapsamda, son üç yılda toplam 80 milyon TL ödenmiştir.

Çöplerin modern tesislerde bertaraf edilmesi çalışmalarımız neticesinde bugün itibarıyla katı atık düzenli depolama tesisi sayısı ülke genelinde 79'a ulaşmıştır. Bu tesisler ile birlikte hizmet verilen belediye nüfus oranı ise yüzde 70'e ulaşmıştır. 15 katı atık bertaraf tesisinden aynı zamanda elektrik elde edilmektedir. Hedefimiz, 2023 yılında tüm belediyelerimizi düzenli katı atık depolama tesisine kavuşturmaktır.

2014 yılı itibarıyla 1.450'ye ulaşan geri kazanım tesisleriyle ekonomiye yıllık 2 milyar TL'den fazla katma değer sağlanırken, ambalaj atıklarının ise yüzde 50'sinin geri kazanılması sağlanmıştır.

Sanayi tesislerinde ortaya çıkan tehlikeli atıklar konusunda da geri kazanma çalışmalarına hız verilmiş, bugün itibarıyla geri kazanım tesisi sayısı 313'e ulaşmıştır.

Ayrıca, birinci sınıf tehlikeli atık düzenli depolama tesisi sayısı 7'ye, atık yakma ve bertaraf yakma tesisi 38'e yükselmiştir.

Yerel yönetimlerin su, atık su ve katı atık gibi çevresel altyapılarının güçlendirilmesi gayesiyle ulusal kaynakların yanında, Avrupa Birliği kaynakları da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.

2014-2020 yılı IPA dönemi içinde 857 milyon avro bütçeli 22 adet entegre su projesi ve 423 milyon avro bütçeli 15 adet entegre katı atık projesinin hazırlık çalışmaları başlamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; denizlerimizdeki baskı ve etkileri içeren kirlilik haritaları, 2014 yılı itibarıyla tamamlanmıştır.

Temiz denizlerin bir göstergesi olan mavi bayrak sayısını 397'ye çıkartarak bu alanda dünya 3'üncüsü olduk. Mavi bayraklı plaj sayısında 2023 yılında dünya 1'incisi olmayı hedefliyoruz.

Deniz kirliliğinin en önemli etkenlerinden birisi olan gemi atıklarına ilişkin olarak çeşitli önlemler almaktayız. 247 adet kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verilmesini sağlamaktayız.

Deniz kazalarını önlemek ve zararlarını en aza indirmek için 1 ulusal ve 6 bölgesel acil müdahale planı Bakanlığımızca hazırlatılmış ve yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca 268 kıyı tesisinin risk değerlendirmesi ve acil müdahale planı onaylanmıştır.

Çevrenin korunması ve denetimi sadece emisyon kontrolü, katı atık bertarafı ve atık su arıtma hususlarından ibaret olmayıp aynı zamanda çevresel gürültünün önlenmesi çalışmalarını da kapsamaktadır. Bakanlığımızca öncelikle seçilen 10 farklı pilot ilde gürültü haritaları hazırlama çalışmaları başlamıştır.

Antalya, Muğla ve Nevşehir'de eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültü, Edirne, Adana, Erzurum, Gaziantep ve Samsun'da ise kara yolundan kaynaklanan gürültüye yönelik gürültü haritası çalışmaları başlatılmıştır.

İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmaları ülke gerçekleri gözetilerek sürdürülmektedir. Bu çerçevede, geçtiğimiz günlerde Peru'da yapılan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde adil ve her ülkenin sosyoekonomik göstergelerine, gelişmişlik düzeylerine, imkân ve kabiliyetlerine, tarihî sorumluluklarına göre kendi belirleyeceği hedeflere dayalı esnek bir sistemin oluşturulması yönünde bir tutum benimsediğimiz hususu ifade edilmiştir.

Ayrıca aynı zirvede bu temel prensipler çerçevesinde oluşturulacak yeni anlaşmada, 2020 sonrasında küresel sorunlara tarih boyunca da hiçbir zaman sessiz kalmayan ülkemizin üzerine düşen görevleri imkânları ölçüsünde yapmaya hazır olduğunu vurgulamış bulunmaktayız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevresel Etki Değerlendirmesi, çevre yönetiminin en etkin aracı, yatırımcının da yol haritasıdır. Bakanlığımız, yatırımların hayata geçirilmesinde özellikle çevresel etkilerin ölçülmesi ve gerekli tedbirlerin alınması açısından hayati bir rol üstlenmiştir. Yatırıma konu projelerden kapasitesi belli bir büyüklüğün üzerinde olanlar doğrudan Bakanlığımızca ÇED sürecine tabi tutulmaktadır. Kapasitesi bu eşiğin altında kalanlar ise valilikler tarafından çevresel etkileri ölçülerek değerlendirilmektedir. Şayet bu değerlendirmede "ÇED gereklidir" verilir ise bu proje de Bakanlıkça ÇED sürecine alınmaktadır. Valilikler bünyesinde yapılan bu ilk değerlendirme çerçevesinde esasen tüm yatırımlar çevresel etkileri açısından incelenmekte ve raporlanmaktadır. Bu nedenle mevcut düzenlemelerdeki "ÇED gereklidir" ve "ÇED gerekli değildir" ifadelerinin yanlış anlaşılmaması için değişiklik teklifini hazırlıyoruz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Her yere ruhsat veriyorsunuz Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (Devamla) - Sadece 2014 yılında ÇED kapsamında olan ve Bakanlığımız tarafından 450 projeye ÇED olumlu kararı verilmiş olup yatırımların toplam tutarı yaklaşık 142 milyar TL'dir. Dolayısıyla, bu büyüklükler hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin nereye geldiğini göstermesi bakımından önemlidir. Bakanlığımız bu noktada Hükûmetimizin gösterdiği yolda yatırım ve kalkınma hamlesi için son hızla çalışmalarına devam ederken aynı zamanda çevresel hassasiyetlerini de ortaya koymaktadır.

Ayrıca, 25 Kasım 2014 tarihli ve 29186 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği'yle Avrupa Birliği ÇED Direktifi'yle sınıraşan ÇED hariç, uyumlaştırma sağlanmıştır. Yani çok itiraz edilen son değişikliğimiz tamamen Avrupa Birliğine uyumu sağlayıcı bir değişikliktir.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - AVM'ler de öyle mi Sayın Bakan?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (Devamla) - Çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevre standartlarının yükseltilmesi ancak etkin izleme, denetim ve raporlama altyapısının oluşturulmasıyla mümkündür.

1 Kasım 2013 tarihinden itibaren ÇED süreci elektronik ortamda yürütülmeye başlanmış olup hem zaman hem de kaynak tasarrufu sağlanmıştır.

Çevre izin ve lisans belgelerini 2010 yılından beri elektronik ortamda veriyoruz. Başvuru aşamasında talep edilen 199 adet belgeyi 16'ya düşürdük, izin ve lisansa ilişkin süreçleri tek yönetmelik altında topladık. Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik kapsamında bugüne kadar 12.689 kişiye çevre görevlisi belgesi vererek bu vatandaşlarımıza sektörde iş imkânı sağladık. Bunların yüzde 87'si çevre mühendisidir. 782 firmaya da çevre danışmanlık yeterlik belgesi verdik, bunlar da keza çevre mühendisleridir. Ayrıca, ÇED Yeterlik Tebliği kapsamında ise 265 firmaya ÇED Yeterlik Belgesi düzenlenmiştir.

Debisi 10 bin metreküp/gün üzerinde olan arıtma tesislerinin çıkışlarına kurulacak olan istasyonlardan Bakanlığımıza veri aktarımı çalışmaları devam etmekte olup şu ana kadar 214 tesisin 147'sinin veri entegrasyonu tamamlanmıştır.

Hedefimiz, daha küçük kapasitelere sahip tesisleri de izlemektir. 5 bin metreküp/gün kapasiteli tesisler de 2015 sonu itibarıyla online izlenecektir.

Ayrıca, Bakanlığımız Çevre Referans Laboratuvarının ölçüm yaptığı parametre sayısı 51'den 189'a yükseltilmiş ve bu parametreler bazında akredite olunmuştur.

Bakanlığımızca 81 ilde 175 adet sabit istasyon ve 4 adet mobil ölçüm hava aracıyla hava kalitesi ölçümü yapılmakta olup anlık ölçüm sonuçları İnternet sayfamızdan online olarak yayınlanmaktadır.

Hava kalitesinin iyileştirilmesi için Marmara Temiz Hava Merkezini kurduk. Buna ilave olarak, Samsun, Erzurum, İzmir, Adana, Konya, Ankara ve Diyarbakır illerinde olmak üzere 7 adet temiz hava merkezinin daha kurulmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

Kirletici vasfı yüksek 50 sanayi tesisine ait 121 baca sürekli ölçüm sistemi ile 7/24 online olarak izlenmektedir. 2016 yılının sonuna kadar 281 sanayi tesisine ait 620 baca izlenecektir.

Son dört yılda yaklaşık 150 bin işletmede çevre denetimi yapılmıştır, bu denetimler neticesinde çevre kirliliğine sebep olan 550 işletmenin faaliyeti durdurulmuştur.

E-Denetim ile sahada tutanak tutulması, denetim raporu ve idari yaptırım karar tutanağı hazırlanması, cezanın ödenmesi durumu ve dava takip işlemleri elektronik ortamda yürütülmekte ve merkezden anında takibi yapılabilmektedir. Hâlen 12 pilot ilimizde e-denetim uygulaması yapılmaktadır. Bu çalışmalara ilaveten başta Ergene ve Gediz olmak üzere, 6 havzamızda 83 noktada mevsimsel kirlilik izleme çalışmaları yapılmaktadır.

Mekânsal stratejik plan çalışmalarına başlanmış olup 2016 yılına kadar seçilecek pilot bölgede tamamlanması hedeflenmektedir. İlk defa hazırlanacak bu planlar ile ülke ve bölgelerin potansiyelleri belirlenerek oluşturulan politika ve kararlar ile alt kademe planlara yön verilecektir.

Kurum ve kuruluşlarla yapılacak iş birliği ile yatırım ortamı iyileştirilecek, ülkenin planlı gelişimi sağlanacaktır. Ayrıca, planlı gelişmeye yön vermek üzere ülke bütününün yüzde 97'sinde çevre düzeni planı çalışmaları tamamlanmış olup revizyon çalışmalarımız devam etmektedir.

Kıyılarımızın sağlıklı bir şekilde planlanması için de kıyı kenar çizgilerinin yüzde 98'i tamamlanmıştır.

Şehirleşme ve imar konularında Bakanlığımızın yol haritası niteliğinde olan KENTGES, Bakanlığımız koordinasyonunda, kamu kurumları ve belediyelerle iş birliği hâlinde yürütülmektedir.

644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Bakanlığımıza vermiş olduğu resen imar planı onaylama yetkisi çok istisnai durumlarda kullanılmakta, belediyelerle istişare içinde planlama çalışmaları yürütülmektedir.

Ankara Atatürk Kültür Merkezi alanının tasarımıyla ilgili hazırlık çalışmalarımız devam etmektedir. Kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve mümkün olduğu ölçüde, vatandaşlarımızın görüşleri de alınarak alanın tasarımı projesinin oluşturulması hedeflenmektedir.

Özel çevre koruma bölgeleri, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları gibi korunan alanların tespit, tescil, değerlendirme ve uygulamaları Bakanlığımızın bir diğer görev alanıdır. Buna göre ülkemizde 2.134 adet doğal sit alanı ve 16 adet özel çevre koruma bölgesi bulunmaktadır. Nesli tehdit eden ve tehlike altında olan tür ve habitatların korunması ve izlenmesine yönelik projeler yürütülmektedir. Ayrıca, Ankara Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer alan Mogan Gölü'nde zaman içinde oluşan dip çamurunun temizlenmesi için yeni bir çalışma başlatılmıştır.

Önümüzdeki dönemde inşaat sektöründe yenilenebilir enerjiye dayanan, enerji verimli çevre dostu, yerel malzemelerle üretilmiş sürdürülebilir yeşil binaların ve yerleşim alanlarının artırılması ve yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Ayrıca, 2011 yılında enerji kimlik belgesi uygulamasını başlatarak bugüne kadar ülke genelinde 230 binden fazla yapıya enerji kimlik belgesi verdik.

Ülke genelinde, 10.600 enerji kimlik belgesi uzmanı yetiştirdik. Yeni binaların enerji tüketimleri eski binalara göre yüzde 40 daha az olduğundan, ülke çapında toplam yüzde 16 enerji tasarrufu sağlanması hedeflenmektedir.

İnşaat ve taahhüt işlerinde güven ve kalitenin arttırılması önemli önceliklerimiz arasındadır. Yapı malzemelerimizin dünya piyasalarında en üst düzeyde rekabet edebilmesi için gayret sarf ediyoruz. Bugüne kadar, 629 denetim elemanı marifetiyle 35 binden fazla yapı malzemesinin denetimi yapılmıştır. Son dönemde özellikle beton santralleri ve demir üreticilerine yönelik çok sayıda denetim yapılmıştır ve yapılacaktır.

Yapı denetim sistemi, ülkemiz genelinde etkin bir şekilde yürütülmektedir.

Bugün itibarıyla ülke genelinde yapı denetim izin belgesi alarak faaliyetine devam etmekte olan 1.639 yapı denetim kuruluşu bulunmaktadır. Bugüne kadar 26.485 mimar ve mühendise denetçi belgesi verilmiş durumdadır. Bakanlığımızca özel sektör inşaatlarının denetimi kapsamında 20.587 adet şantiye denetimi yapılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri üzerine 2003 yılından bugüne kadar maliyeti yaklaşık 8,3 milyar Türk lirası olan 3.687 yapım projesi gerçekleştirilmiş olup 1,6 milyar değerinde 209 yapım projesi çalışması ise hâlen devam etmektedir. 2014 yılında en azı 300 öğrencilik olmak üzere çeşitli kapasitede 12 yurt inşaatı, 23 adet kamu hizmet binası projelerinin yapımına başlanmıştır.

Ülke genelinde, yöresel mimari doku ve yerel malzeme kullanımının teşvik edildiği örnek yapı projeleri üretilmektedir.

Şehirlerimizde olduğu gibi, kırsal alanlarda ve köylerde de yeterli mühendislik hizmeti almamış yapıların dönüşümünü gerçekleştirmek üzere gerekli hukuki, mali ve teknik altyapıyı oluşturmak için yoğun bir şekilde çalışmaktayız.

Ayrıca, İskân Kanunu kapsamında hak sahiplerine yönelik çalışmalarımız yıllık programlar çerçevesinde devam etmektedir.

Bu dönemde, karşılıksız kira yardımı olarak 3 milyon 901 bin TL harcama gerçekleştirilmiştir.

İzmir Tahtalı ve Mersin Alaköprü barajları iskân çalışmaları kapsamında Bakanlık olarak bu ay içerisinde hak sahiplerine kurayla konutlarını teslim etmiş olacağız.

Yusufeli Barajı yapımından etkilenenlerin hak sahipliğinin ve borçlandırmalarının nasıl yapılacağına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı taslağı hazırlanmış olup kararın yayınlanmasına müteakip hak sahipliği çalışmalarına başlanılacaktır.

Yüz altmış yedi yıllık bir kurum olan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüz, vatandaşın devletle en önemli temas noktalarından biri olup yılda 7 milyonun üzerinde işlemle ortalama 20 milyon insanımıza hizmet vermektedir.

Bu hizmetler karşılığında yaklaşık 7 milyar TL harç geliri elde edilerek hazineye aktarılmaktadır.

Artık tüm tapu müdürlüklerimiz online hizmet vermektedir.

Türkiye'nin her yerinden başka yerlerde bulunan gayrimenkullere ait sorgulamalar ile tapu kaydı alınması işlemlerinin yanı sıra satış, intikal gibi işlemler de yapılabilmektedir.

Vatandaşlarımız İnternet üzerinden randevu alarak tapu müdürlüklerimizde başvuru için beklemeden işlem yapabilmektedirler.

Vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm odaklı yaklaşmak ve hizmet kalitesini artırmak hedefiyle Alo 181 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çağrı Merkezi uygulaması başlatılmıştır.

Son on yıldır sürekli geliştirilen Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi gibi stratejik bir e-devlet projesini tamamlamış bulunmaktayız. Bu projeyle her türlü mülkiyet bilgisi sorgulaması yapılabilmekte ve verileri de tüm kamu kurumlarının ve vatandaşlarımızın online olarak istifadesine sunulmaktadır.

Mekânsal Gayrimenkul Sistemi kapsamında vatandaşlarımız, ister evinden ister cep telefonundan kendi parselinin ya da satın almayı düşündüğü parselin yerini ve kadastro bilgilerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün İnternet sitesi üzerinden ulaşabilmektedir.

Ayrıca, e-terkin ve e-tahsilat ile vatandaşlarımız için önemli zaman kayıplarına sebep olan iş ve işlemler artık tapu müdürlüklerine gitmeden yapılabilmektedir.

Kadastro hizmetleri bağlamında ise cumhuriyetin kurulduğu tarihten 2003 yılına kadar 39.319 birim tamamlanmışken, sadece son on yılda 12.736 birimin kadastrosu bitirilmiş ve ülke tesis kadastrosunda son noktaya gelinmiştir.

Kadastro yenileme çalışmalarımızla 2009-2014 yılları arasında Dünya Bankası kaynakları kullanılarak 4 milyon 410 bin 568 parsel, kurumun kendi kaynaklarıyla da 1 milyon 231 bin 687 parsel olmak üzere toplam 5 milyon 642 bin 255 parselin ihalesi gerçekleştirilmiş ve yaklaşık 3 milyon 600 bin parselde kadastro yenileme çalışmaları tamamlanmıştır.

Şehirlerle birlikte kendisini de inşa eden insan, kendi varlığının ayrılmaz parçası olan çevreye asla sırtını dönemez, onun tahribine asla göz yumamaz mantığıyla çalışmaktayız. Bizim medeniyetimizde gereksiz yere tek bir dalın kırılmasına, tek bir çiçeğin bile koparılmasına rıza gösterilmez. Bugün de ihtiyacımız olan işte bu idraki yaşatmaktır, bu mirasa sahip çıkmaktır.

Hızla kalkınmak, sonraki kuşaklara daha güzel tabiatı olan bir dünya bırakmak ve çevre bilincinde olan insanlarımızın oranını daha da artırmak için, önümüzdeki dönemde gerek çevre alanında gerekse şehircilik konularında çözüm ve hizmet odaklı bir yaklaşımla çalışmalarımızı ara vermeden sürdüreceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle 2015 yılı bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Katkılarından dolayı Plan ve Bütçe Komisyonunun Değerli Başkan ve üyeleri ile tüm milletvekillerimize teşekkür ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)